Yemek pişirmeyi öğrenmek istiyordum ve O, bütün bir ay boyunca kesme, küp küp doğrama ve parçalama işlerini yapmam için beni mutfakta tuttu. | TED | أردت أن اتعلم طهي الطعام، و قد جعلتني ابقى في المطبخ، قطع والتكعيب وتقطيع لمدة شهر كامل. |
Daha temiz yanan pişirme yakıtları üretemez miyiz? | TED | الا يمكننا صنع وقود طهي حيث يشتعل بصورة نقيه أكثر ؟ |
Yemek pişirmek, hastalanmak aptal bir diziye birlikte gülmek gibi. | Open Subtitles | كمثل طهي وجبة و أن يمرض و أن يضحك على برنامج غبي في التلفاز |
Eğer ben senin yemeklerini anneminkilerden daha çok sevmek zorundaysam | Open Subtitles | إذاً كان من المفترض أن أحب طهيك أكثر من طهي أمي |
Yani size bir güvercin pişirebilirim, ama yetiştiremem. | Open Subtitles | إذن أستطيع طهي الحمام لك لكنني لا أفهم في تربيته |
Eğer 3 saat gecikeceksen akşam yemeği hazırlamayı teklif etme. | Open Subtitles | أنت، لا تقترح طهي العشاء إذا كنت متأخراً 3 ساعات. |
Ah, işte doruk noktası. Joyce. Aşçılık hakkında ön röportaj yapacağını sanıyor. | Open Subtitles | العتمة جويس إنها تظن أنها ستقيم مقابلة تجريبية لمسابقة طهي |
Güzeldir. Öyle değilse bile mutfağa girip hepsini yeniden pişirirsin. | Open Subtitles | اسعمي، إذا لم يكن ممتاز يمكننا العودة للمطبخ و إعادة طهي الشيء كله |
Eve gidip Yemek pişireceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب للمنزل و طهي بعض الإيتوفي |
Büyük baba bu yengeci pişirebilir miyiz? | Open Subtitles | جدي، هل يمكننا طهي هذا السلطعون؟ |
Gördüğünüz gibi Yemek pişirmede kullanılan yakıttan çok daha temiz yanıyor. | TED | كما ويمكنكم الملاحظة بأنه وقود طهي يحترق بصورة نظيفة أكثر. |
O akşam Yemek pişirdiğimi dahi hatırlamıyorum. | TED | حتى أنني لا اتذكر طهي الطعام تلك الليلة |
Yemek pişirme derslerimiz var - ve bunun için okullarımızda dersliklerimiz var, | TED | لدينا صفوف طهي , ولدينا فصول في المدارس |
Acı pişirme yarışmasını Chad Locker kazandı, millet! | Open Subtitles | يا جماعة, تشاد لوكربي فاز بالمركز الأول بمسابقة طهي النقانق الحارة تهانينا تشاد |
Yapabileceğiniz en önemli şey bu birçok insan için zorlayıcı olsa da, gerçek Yemek pişirmek. | Open Subtitles | اكثر شيء مهم يمكنك فعله وهو تحد لمعظم الناس وهو طهي الطعام الحقيقي |
Çünkü bu, patates pişirmek ya da tıkalı tuvaletleri açmak değil. | Open Subtitles | لأنني أعلم بأنه ليس طهي البطاطا المهروسة أو المرحاض العالق |
Eğer aranızdaki sorunu halletmeyi başarırsanız ikinizle de şarkı söylemeyi ya da körili bir şeyler pişirmeyi çok isterim. | Open Subtitles | إذا استطعتما تصحيح بعض الأمور في مرحلة ما سأحب أن أغني مع أي واحدة منكما طهي بعض الكاري |
Tıpkı benim de Hindistan yemeklerini pişirmede iyi olmam gibi. | Open Subtitles | تماما مثل أنا لا خير في طهي الطعام الهندي. |
Haklısın tabii. Olur da şükran gününde hindi pişirebilirim diye fırını ısıtayım ben de. | Open Subtitles | أنت محقة، سأقوم بتشغيل الفرن في حالة أردنا طهي ديك رومي في عيد الشكر |
Bu da akşam yemeği. Babanın kirazlı tavuk yapma ihtimaline karşı. | Open Subtitles | و هذا للعشاء , في حال والدك طهي الفراخ بالكرز |
Bugün Aşçılık dersi olmamasına rağmen buradasın. | Open Subtitles | أنتِ هُنا وليسَ هُناك صفُ طهي اليوم |
Kendi yemeğini pişirirsin, kendi patronun olursun. | Open Subtitles | يمكنك طهي طعامك الخاص يمكنك أن تكون صاحب العمل |
Ateş yakıp Yemek pişireceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بإشعال النار و طهي الطعام. |
- Balla pırasa pişirebilir misin? | Open Subtitles | - هل يمكن طهي العسل مع الكرات? |
Biliyorsun, eğer bana mutfak işlerini öğretmek istersen ... beni ara, Emini iyi biliyorsundur. | Open Subtitles | - لم أكن طهي الطعام، المسمار دائما، كنت جيدة |
Ayrıca düşündüğünün aksine istediğim şeyi pişirmekte tamamen özgürüm. | Open Subtitles | ورغم ما قد تعتقدينه لدي ثقة تامة في طهي كل ما أريد الآن |
- yemeği pişirmiyorlar mı? | Open Subtitles | هل يعني أنها دون أبوس]؛ ر طهي الطعام؟ وهذا هو السبب يسمونه الخام. |