"طوال الشهر" - Translation from Arabic to Turkish

• ay boyunca
• aydır
• Bütün ay
• tüm ay
• Geçen ay
• aydan beri
• Bütün bir ay

Gelirlerini haftalık gören insanların ay boyunca daha iyi hesap kitap yaptığını gözlemledik.
فوجدنا أن المجموعة التي رأت دخلها الأسبوعي كانت قادرة على الادخار أفضل طوال الشهر.

Bir ay boyunca yapılması gereken beş kuduz aşısının ilkiydi bu.
هذه أوّل حقنة من أصل خمسة مضادة لداء الكلب ستحتاجها طوال الشهر القادم.

Neredeyse bir aydır toplum hizmeti cezasıyla uğraşıyorum.
نعم ,حسنا أتعلمين,كنت أعمل مع خدمة المجتمع, طوال الشهر

Bir aydır penguenlerle ilgili kabuslar görüyordu.
كانت تراودها كوابيس عن البطاريق طوال الشهر

Buradaydı. Aslında, bütün ay boyunca burayı doldurmamızın tek sebebi odur.
في الحقيقة، هي السبب الوحيد في اجتذابنا الجمهور طوال الشهر

Sen bütün ay boyunca meşguldün. Bense bol bol vakit ayarlayabilirim...
لقد كنتِ مشغولةً طوال الشهر يُمكنني تدبير الكثير من الوقت المجاني...

Eğer ikinizden biri bir randevu koparmayı başarırsa, tüm ay boyunca ikinizin de dava raporlarını yazacağım.
حسنا، لو تمكن أيّ منكما من الحصول على موعد، سأقوم بكتابة تقارير قضاياكما طوال الشهر.

O zaman neden geçen ay boyunca tuhaf davranıp onu görmezden geldin? Bilmiyorum.
إذن لماذا تتصرفين بغرابة وتتجنبينه طوال الشهر الماضي

Bu çin hayalet ayı boyunca, eğer bir hayalet bulursan, ay boyunca kötü şans getirir.
خلال هذا الشهر إذاوجدتشبحاً.. سيكون حظاً سيئاً لك طوال الشهر

Çünkü doğduğun ilk ay boyunca seni kucağıma alamamıştım.
لأنني لم أستطع ضمكِ طوال الشهر الأول بعد ولادتكِ.

Son bir aydır ofisinizde, geç saatlere kadar.
كل تلك الليالي الطويلة ؟ من مكتب إلى آخر طوال الشهر الماضي

Bir aydır Fiona'nın kendi yapacağı tarzda ne yaptığını gördük ki?
-و ما كانت تفعله طوال الشهر الماضي، كان من طبعها ؟

Bütün gün ofiste duracağım, bütün hafta, gerekirse Bütün ay, sırf onunla karşılaşmaktan kaçınmak için.
لذا , سأبقي في العيادة طوال النهار طوال الأسبوع , طوال الشهر إذا إقتضي الامر فقط لتجنب أي فٌرصة لمصادفته

Bütün ay boyunca babalar günü indirimi var.
لدي عرض خاص بيوم الأب طوال الشهر

Tüm ay boyunca gösteri sanatı yaptı. Cadde üzerinden bir kafesin içinde yaşadı ve dışarı adım atmadı.
كان يؤدى عملاً على قطعة فنية طوال الشهر كان يعيش في قفص في الشارع ولم يتركه مطلقاً

Geçen ay bu şekilde haftada bir düzine soygun gerçekleştirildi.
حصلت الكثير من عمليات السطو كهذه كل أسبوع طوال الشهر الأخير

Bir aydan beri binanın önünde elinde 40 kiloluk bir cihazla bekliyor.
لقد كان ينتظر بالخارج أمام المبنى... وبحوزته جهاز يزِن 40 رطل طوال الشهر

Bütün bir ay boyunca yediği tek şey bu.
هذا كُل ما أكلته طوال الشهر.