| - Bütün gece gözlerini senden alamadığı için olmasın. - Hayır. | Open Subtitles | ـ هذا لأنه لم يبعد عيناه عليكِ طوال الليلة ـ كلا |
| Bütün gece ayakta kalıp sohbet etmeyeli çok uzun zaman olmuş. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ آخر مرة قضيت فيها طوال الليلة أتحدث |
| Kusura bakmayın. Bütün gece tartışsak da cevabım hep aynı olacak. | Open Subtitles | آسف، نستطيع البقاء طوال الليلة ولن يتغير ردي |
| Tüm gece "Onu kaybediyorum. Yazık, atlatırım." diye düşündüm. | Open Subtitles | انا ظللت طوال الليلة افكر انى اخسرها سئ جدا سابقى |
| gece boyunca Booker T. Washington'dan beri tüm siyahileri nasıl kaydettiğini anlattı. | Open Subtitles | كان يقول لي طوال الليلة كيف سجل لكل أحمق منذ بوكرتي واشنطن |
| Bütün gece konuyu değiştirip lafı New York'a getirdi. | Open Subtitles | طوال الليلة.. إستمـر في تغييـر الموضوع إلى نيويورك هـذا نيويورك ذاك |
| Bütün gece boyunca harcamayı düşündüğüm maaşımı şimdiden bitirmiştim bile. | Open Subtitles | كنت قد انفقت بالفعل كل الراتب الذي خططت لانفاقه على الاحتفال طوال الليلة |
| Lois'e ikimizin de Bütün gece burada kaldığını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | سنخبر لويس أنه نحن على حد سواء بقينا طوال الليلة هناك |
| Ona Bütün gece tek bir soru sormadı. | Open Subtitles | لم تسأله اي سؤال طوال الليلة وهي متعلقة كلياً بالأسئلة |
| Özellikle bana Bütün gece pislik gibi davranmanı sevdim | Open Subtitles | خصوصاً أحببت معاملتك السيئة لي طوال الليلة |
| Haklısın. Bütün gece birbirimize saldırmayacağız, değil mi? | Open Subtitles | أنت علي حق , أوعدك أننا لن نجرح بعضنا البعض طوال الليلة , حسناً؟ |
| Bu yüzden polise yalan söyleyip Bütün gece benimle olduğunu söyledim. | Open Subtitles | ولهذا كذبت وأخبرت الشرطة أنك كنت برفقتي طوال الليلة |
| Böyle içmeye devam ederse, Bütün gece buradayız. | Open Subtitles | إذا لم ينفك عن شربه، سنقضي طوال الليلة هنا |
| Bütün gece boyunca seksapelitesini kullanıp bana asıldı. Benim eve götürdüğümde neden kaçıp gitti peki? | Open Subtitles | طوال الليلة كانت مثارة وتريدني ثم آخذها للمنزل وتنسحب؟ |
| Dinle, bu gecenin senin için önemli olduğunu biliyorum en güzel takım elbisemle seve seve Bütün gece yanında olurum ama daha fazla güç için yaptığın körleme maceran için o aptal kostümü giymeyeceğim. | Open Subtitles | اسمعي افهم ان هذه الليلة مهمة لك وساكون سعيدا بدعمك طوال الليلة باجمل بدلة امتلكها |
| Düzgün şekil ver yoksa Bütün gece soğukta beklersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتدرب بشكل معين والا سأتركك فى البرد طوال الليلة حتى تتقنها |
| En son böyle bir yerde kaldığımda yan yataktaki adam kendini bir papağan sanıyordu ve Bütün gece benden kraker isteyip durdu. | Open Subtitles | أخر مرة كنت في هذا المكان، المريض الذي بجانبي أعتقد أنني ببغاء وطلب مني مقرمشات طوال الليلة اللعينة. |
| Takım kaynaştırıcı softbol maçı sağolsun, adli laboratuvar size bu sonuçları getirebilmek için Bütün gece uyumadı. | Open Subtitles | شكراً لمبارات بناء الفريق معمل الجريمة سهل طوال الليلة لإحضار النتائج لكم |
| Çünkü Tüm gece boyunca buna devam edebilirim. | Open Subtitles | لاني استطيع المواصلة طوال الليلة اللعينة |
| Benimle Tüm gece ve bu sabah konuşmadı. | Open Subtitles | لم يكن ليكلمني طوال الليلة السابقة أو حتى هذا الصباح. |
| gece boyu onlara bakıcılık yapmasaydım aslında çok da eğlenebilirdim. | Open Subtitles | و لو لم أكـن أعتني بهن طوال الليلة كـان يمكن أن أحظى بوقت جيد |
| Lord Mark Bütün akşam yanıbaşındaydı. | Open Subtitles | لقد كان اللورد مارك يحتكرك طوال الليلة |