| Tüm Hayatım boyunca benim dostumdun. Bu işi bana sen ayarladın. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً لى طوال حياتى لقد عرضت على هذا العمل |
| Sanırım Hayatım boyunca resim çektim, fotoğraf makinem olmadan çok önce bile. | Open Subtitles | أعتقد أننى كنت ألتقط الصور طوال حياتى قبل ان أمتلك كاميرا بزمان |
| Hayatım boyunca seni gözümde uzun bir arabanın ön koltuğunda oturup, | Open Subtitles | طوال حياتى وأنا أتصورك تجلس في المقعد الأمامي للعديد من السيارات |
| Bir türlü hayranlarım olduğuna inanamıyorum. Hayatım boyunca bunu beklemiştim. | Open Subtitles | لا اصدق ان لدى جمهور لقد تمنيت هذا طوال حياتى. |
| Bir kaç yıldır Ömrüm boyunca gördüğümden daha çok ceset gördüm burada ve inan bana uzun zamandır buradayım. | Open Subtitles | وجدت جثث هنا فى السنوات القليله الاخيره اكثر مما رأيت طوال حياتى صدقنى انا عشت هنا لفتره |
| Hayatım boyunca, başıma bir şey geldiğinde, bunlar sayesinde kurtulabildim. | Open Subtitles | طوال حياتى ، عندما يكون لدى مشكلة أعتني بها بهذه |
| - Büyün Hayatım boyunca onun için en iyisini düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد كنت طوال حياتى ابحث عن ما هو جيد بالنسبة لها |
| Bütün Hayatım boyunca sürekli bu heykelin altında gizlenip duramam. | Open Subtitles | لا يُمكننى البقاء مَحبوسة هكذا فى هذا التمثال طوال حياتى. |
| Tüm Hayatım boyunca bunu duydum zaten. Ben de seni gördüğüme sevindim, evlat. | Open Subtitles | لقد كنت أسمع هذا طوال حياتى من الجيد رؤيتك أنت أيضا يا بنى |
| Hayatım boyunca hep bir WWE süperstarı olmanın hayalini kurdum ben, anlıyor musun? | Open Subtitles | انظرى, هذا فقط لاننى طوال حياتى. احلم بأن اكون نجم للدبليو دبليو اي. |
| Tüm Hayatım boyunca bu öğrenme şekli çok ilgimi çekti. | TED | طوال حياتى كنت مفتون بهذا النوع من التعلم. |
| Hayatım boyunca kağıt oynadım. Ve her tür numarayı bilirim. | Open Subtitles | لقد خدعت اللناس بالورق طوال حياتى أستطيع أن أفعل الحيل بالورق |
| Hayatım boyunca doklarda çalıştım ve bir tek şey öğrendim. | Open Subtitles | عملت على المرافىء \طوال حياتى وهناك شىء واحد تعلمته |
| Kesinlikle, Hayatım boyunca orada yaşadım. | Open Subtitles | بالتأكيد يا سيدى,لقد عشت هناك طوال حياتى |
| Hayatım boyunca... o kadar yoksulluk çektim ki. | Open Subtitles | لقد كنت. فقيرة طوال حياتى بشكل مثير للاشمئزاز |
| Bütün Hayatım boyunca... it gibi çalışıp kendimi hırpalayıp durdum. | Open Subtitles | طوال حياتى كنت مثل القبضة المضاعفة قصف وتحطيم والقيادة |
| Hayatım boyunca... o kadar yoksulluk çektim ki. | Open Subtitles | لقد كنت. فقيرة طوال حياتى بشكل مثير للاشمئزاز |
| Bütün Hayatım boyunca... it gibi çalışıp kendimi hırpalayıp durdum. | Open Subtitles | طوال حياتى كنت مثل القبضة المضاعفة قصف وتحطيم والقيادة |
| -Sakin ol. Hayatım boyunca kıpır kıpır bir kızla hiç nişanlanmadım. | Open Subtitles | لم أرتبط أبداْ ببنت مترددة هكذا طوال حياتى |
| Ömrüm boyunca bunlarla tek başıma uğraşmak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | أتعرفين أننى طوال حياتى كنت أواجه ذلك بمفردى |
| Tüm yaşamın boyunca kanun adamı oldun. Evet, tüm yaşamım boyunca. | Open Subtitles | كنت رجل قانون طوال حياتك آجل طوال حياتى . |
| Tüm hayatımı başka insanları mutlu etmeyi düşünerek geçirdim. | Open Subtitles | طوال حياتى كنت أفكر فى إسعاد الآخرين |
| Muhtemelen tüm yaşamımın en soğuk beşinci ya da altıncı günüydü. | Open Subtitles | من المحتمل أنه كان خامس أو سادس أكثر الأيام برودة ـ ـ ـ طوال حياتى |
| Buraya yaptığım ziyareti her zaman hatırlayacağım, yaşadığım müddetçe. | Open Subtitles | ستبقى زيارتى هنا عالقة فى ذاكرتى طوال حياتى |