Bana çok uzun bekleyen bir adamın ne için beklediğini unutmasını hatırlatıyor. | Open Subtitles | مما يذكرنى بالرجل الذى إنتظر طويلاً جداً حتى نسى ماذا كان ينتظر |
Çünkü diğer türlü, uzay gemisi için çok uzun kalırdı. | Open Subtitles | لأنه خلاف ذلك سوف يكون طويلاً جداً بالنسبة لسفينة فضاء |
Demek istediğim, Avrupa'daki büyük sıkıntı şu: bir toplantıda 27 insan konuşursa, o toplantı çok çok uzun sürer. | TED | أعني، المشكلة الأساسية مع اوروبا هي الجلوس في إجتماع يتحدث فيه 27 شخص في آن واحد، إنه يستغرق وقتاً طويلاً جداً جداً. |
Biliyor musun, bu gemiye adım attığımdan beri, adı Georgia yük treni kadar... uzun olan bir adam hakkında birçok şey duymaktayım. | Open Subtitles | أتعرف اننى منذ وطئت هذه السفينة وأنا اسمع عن شاب اسمه طويلاً جداً |
İnsan başını uzun süre arkaya çevirirse ya da bakarsa müthiş bir şey oluyor. | Open Subtitles | تبدو طويلاً جداً برأس يميل ناحية جهة معينه, يجعل شكلك غريب. |
çok uzun ve zorlu savaştık. | Open Subtitles | قِـاتـلـنَـا ، إستمر وقتاً طويلاً جداً وبشدّة. |
Neredeyse babanız sayılırım ama bu alet çok uzun! | Open Subtitles | غصباً عليك أن تحترمني أنا أباك هنا لكن الخط كان طويلاً جداً |
Annem de banyoya dadı kamerası koydu, içeride çok uzun kalıyormuşum. | Open Subtitles | وضعت أمي كاميرا للجليسة في حمامنا قالت إن حمامي كان يستغرق وقتاً طويلاً جداً |
6 hafta beklemek kutup ayıları için çok uzun olabilir. | Open Subtitles | بالنسبة للدببة الجائعة قد تكون الستة أسابيع وقتاً طويلاً جداً لينتظرونه |
Bunu cevaplaması çok uzun sürer. | Open Subtitles | ستتطلب الإجابة على هذا السؤال وقتاً طويلاً جداً |
çok uzun bir süre hapis yatacaksın ve seni ziyarete gelmeyeceğim, bir kere bile. | Open Subtitles | ستدخل إلى السجن وتمضي فيه وقتاً طويلاً جداً ولن آتي لزيارتك أبداً |
Çözülse bile çok uzun zaman alabilir. Anlayamıyorum. | Open Subtitles | وحتى لو فعلنا فسوف يستغرق ذلك وقتاً طويلاً جداً. |
çok uzun olmasam süper bir jokey olurdum. | Open Subtitles | كنتُ لأكون فارساً رائعاً لو أنني لم أكن طويلاً جداً |
Şu anki konumumuza gelmek için çok uzun bir yol katettik. | Open Subtitles | استغرقنا وقتاً طويلاً جداً حتى نصبح ما نحن عليه |
Bazen uzun, çok uzun, çok uzun sürebilir. | Open Subtitles | أحياناً قد تأخذ وقت طويلاً جداً جداً جداً |
çok uzun bir yol oldu. Gerçekten sonu gelmiş olabilir mi? | Open Subtitles | كان طريقاً طويلاً جداً أيمكن أن تكون هذه نهاية الأمر؟ |
O kadar uzun süredir hayallerle yaşıyorum ki, ona çılgınca bir aşk mektubu yazıp... ikimizi de utandırmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | كُنت أعيش في مخيّلتي طويلاً جداً أنا خائف لكتابة رسالة غرامية مجنونة ويُحرجنا كلانا |
Bir şekilde ipin suyun üstünde yüzmesine izin verecek kadar uzun olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | على مستوى آخر, ربما يكون قد عرف أن الحبل كان طويلاً جداً و لا يمكن أن يسمح له بالغوص |
Beş saat böyle bir soğuğa maruz kalmak için yeterince uzun süre. | Open Subtitles | خمسة ساعات وقتاً طويلاً جداً للتعرض لمثل درجات الحرارة هذه |
Kusura bakma canım, sıra çok uzundu. | Open Subtitles | آسف، استغرقت وقتاً طويلاً يا عزيزتي، الطابور كان طويلاً جداً |
O sadece, o koltukta uzun süredir oturan huysuz ihtiyarın biri. | Open Subtitles | إنه مجرد رجل عجوز غاضب جلس علي المكتب طويلاً جداً |