"طويله" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun
        
    • fazla
        
    • kısa
        
    • Uzunca
        
    • uzak
        
    • uzundur
        
    • süre
        
    • yeterince
        
    Çok, çok az insan gerçekten ofiste uzun ve bölünmemiş bir zaman geçiriyor. TED قليل جدا من الناس يقومون بأعمال باعمال لفترات طويله دون إنقطاع في المكتب
    Ve bana evlenme teklif edene kadar, onun beni önemsediğini paramı önemsemediğini inanıyor diye uzun süredir kendime yalan söylüyordum. Open Subtitles وبالوقت الذي سألني فيه ان اتزوجه كذبت على نفسي في الداخل لفتره طويله باعتقادي انه كان يهتم لي وليس المال.
    Erken yatması gerektiğini söyledi... çünkü ertesi sabah uzun bir y-y-y-yola,uh, çıkacakmış. Open Subtitles قالت انها لابد ان تنام باكرا لان لديها رحله طويله ستعود اليها
    ve çok uzun bir sürede değil. elimden geldiği sürece. Open Subtitles و ليس لفتره طويله جدا و إذا كان يمكننى مساعدتك
    Hem de uzun süredir aşık. Senin için yazılar falan yazıyor. Gerçek bu! Open Subtitles لقد كانت مغرمه بك منذ فتره طويله قامت بالكتابه عنك ، انها حقيقه
    Durumu bu kadar uzun süre göz ardı etmeye zorlanmamızdan gurur duymuyoruz. Open Subtitles فى الواقع ، نحن لسنا فخورين بأننا تجاهلنا هذا الموقف لمده طويله
    uzun zamandır senle ilgili hislerim var, Bobby... umduğundan daha çok. Open Subtitles كانت لدى مشاعر تجاهك منذ فتره طويله أطول مما تستطيع تخيله
    Sen ve insanların uzun zamandır o zavallı yaratıkları savunuyorsunuz. Open Subtitles انت وقومك المثيرون للشفقه دافعتم عن كل شئ لفتره طويله
    uzun zaman önce plastik kordonlu komik isimli bir saat vardı. Open Subtitles منذ فتره طويله كانت لديك تلك البلاستكيه ذات الاسم الغريب؟ ؟
    Merhaba, Anne. Seni görmek ne güzel. uzun zaman olmuştu. Open Subtitles مرحباً أمي , من الجيد رؤيتك لقد مرت مدة طويله,
    Bizi uzun bir süredir orada oturtuyorlardı ve ben de... Open Subtitles كانوا يجبرونا على الجلوسل لمده طويله وقد كنت احاول ان،،،،
    Sana uzun zaman önce söylemem gereken bir şey vardı. Open Subtitles .هناك شيء كان يجب ان اخبرك به من فتره طويله
    Yapılacak 3 şey dışında sadece uzun bir hafta sonu. Open Subtitles عطلة نهاية إسبوع طويله بدون أي متطلبات ماعدا ثلاثة أمور
    Genelde zar zor yürürdü. Özellikle de uzun süre at sürmüşse. Open Subtitles كانت تعانى من صعوبات فى المشي، خاصه لو بعد رحله طويله
    Mark, gerçekten çok hoştu ama belki öyle harika olduğunu düşündün çünkü daha önce hiç böylesine uzun bir ilişkin olmamıştı. Open Subtitles مارك حقيقة كانت جميله لكن ربما ان تعتقد انها كانت جدا رائعه لانك لم تتواعد مع شخص لمده طويله من قبل
    Burada çok uzun süre kalamayız. Çok fazla göz önündeyiz. Open Subtitles لا نستطيع البقاء هنا لمدة طويله , فنحن مكشوفون جدا
    Sanki çok uzun zaman önce okuduğum birşeyin tekrar yaratılması gibi. Open Subtitles يبدو مثل اعاده صياغه لشىء ما قد قرأته من فترة طويله
    O seni uzun süredir kavuşamadığın oğluna sağ salim ulaştırır. Open Subtitles سيقودكِ بأمان الى يدىّ إبنكِ الذى تغيبتِ عنه لفتره طويله
    Adli tıp raporuna göre cesedin bazı parçaları uzun süre suda bekletilmiş. Open Subtitles ما قاله التقرير هو ان بعض البقايا غمرت في ماء لفتره طويله
    İnan bana, seni burada gerektiğinden daha fazla tutmaya niyetimiz yok. Open Subtitles صدقني ، لا نريد ابقاءك هنا لفتره طويله اكثر مما نستطيع
    Buraya geldikten kısa bir süre sonra üçüncü bir kişiden haberdar oldum. Open Subtitles بعد فترة ليست طويله من قدومي إلى هنا أصبحت مدركه بالرجل الثالث
    Çenenizi açıp ötmeye başlamazsanız dinlenmek için Uzunca zamanınız olacak, kara piçler. Open Subtitles .. حسناً ، سيكون لديك راحه طويله اذا لم تفتحوا افواهكم و تبدءون بالكلام ايها الاوغاد
    Horace'ın harika, sevimli görüntüleri. Yakın çekim. uzak çekim. Open Subtitles رائع , تحليل جدير بالاعجاب لهوراس فى لقطات مقربه ومشاهد طويله
    Eleman ne kadar iyiyse, liste o kadar uzundur. Bu da ne Pete? Open Subtitles كلما كانت القائمه طويله يعني انها معجبه بالشاب ماهذا , بيت؟
    Bir süre burada olmayacağıma göre, kütüphanenin anahtarı sizde olmalı. Open Subtitles حيث أنني سأتغيب لفتره طويله,يجب أن تحصل علي مفتاح المكتبه
    -Eğer yeterince soğuk ve derindeyse, cesedin komple çürümesi bir yıl sürer. Open Subtitles الجسد يأخذ سنه لكي يحلل مده طويله جدا إنه بارد بدرجه كافيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more