Son konuştuğumuzdan bu yana çok zaman geçti ve artık küçük bir kız değilim. | Open Subtitles | حسناً، مضى وقت طويل منذ أن تحدثنا وأنا لم أعد طفلة صغيرة بعد الان |
Navinda'nın nikahından bu yana çok oldu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه إنقضى وقت طويل منذ عرس نافيندا. و لكن |
Bir erkek tarafından ziyaret edilmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ آخر مرة جاء رجل لزيارتي |
Oraya nasıl girdiğimi bilemeyeceğim doğru yoldan saptığımdan beri çok zaman geçmişti. | Open Subtitles | لا أستطيع القول كيف دخلت إلى الفابة منذ وقت طويل,منذ أن تخلّيت عن الطريق السويّ |
"Sevgili Anneciğim, son mektubumdan beri uzun süre olduğu için özür dilerim." | Open Subtitles | أيتها الأم العزيزه يؤسفني أن مر وقتٌ طويل منذ آخر رسالة لي |
Son karşılaşmamızdan beri epey zaman geçti. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ آخر مرّة التقينا بها |
Maden kolonisinde bize ihanet etmenizden bu yana uzun zaman geçti. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ خداعك لنا في تلك مستعمرة التنقيب |
Evet, hem ketçap istediğinde adamın suratına bir pislikmişçesine baktıkları bir yerde yemek yemeyeli bayağı olmuştu. | Open Subtitles | نعم إلى جانب ذلك .. لقد مر وقت طويل منذ أن أكلنا في مكان حيث إذا طلبت الكاتشب |
Bebeğim, kardeşinin bu iş için para ödemek zorunda olduğundan bu yana çok zaman geçti. | Open Subtitles | حبيبي، إنه وقت طويل منذ كان على أخيك أن يدفع لذلك. |
Buraya yazdığımdan bu yana çok uzun zaman oldu fakat olağanüstü bir şey oldu. | Open Subtitles | مـرّ وقت طويل منذ أن كـتبتت هنا لـكن حدث أمـر عـجيـب |
Güzel bir İngiliz gülüne baktığımdan bu yana çok zaman geçti. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ أن حدقت بإعجاب بوردة بريطيانية جميلة |
Benden herhangi bir konuda tavsiye istemeyeli, çok uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن طلبت نصيحتي بخصوص أي شي |
Bölgüğüm için üzgünüm fakat başka insanlar görmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | عذرا على المقاطعة, لكن مر وقت طويل منذ أن رأيت بشرا آخرين |
Bütün gece ayakta kalıp sohbet etmeyeli çok uzun zaman olmuş. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ آخر مرة قضيت فيها طوال الليلة أتحدث |
İkimiz birlikte iş yaptığımızdan , beri çok fazla zaman geçti. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن قمنا بأي عمل معاً |
Bu töreni düzenlediğimizden beri çok uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن قمنا بهذه المراسم |
Onu son gördüğümden beri çok zaman geçti. | Open Subtitles | تعلم لقد مرَّ وقتٌ طويل منذ أخر مرة رأيتها فيها |
Dinle, aradığından beri uzun zaman olduğunu biliyorum, sadece... beni şaşırttı. | Open Subtitles | إسمعي، أنا أعرف أنه مر وقت طويل منذ إتصلتي، ولكن فقط لقد تفاجأت بالأمر |
Bu kelimeyi en son kullandığımdan beri uzun süre geçti. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن استخدمت تلك الكلمة. |
Bu durumdan zevk alan tek kişi senmişsin gibi duruyor bunu kastediyorum aslında. Seni en son bu halde gördüğümden beri epey zaman geçmişti. | Open Subtitles | انت من تبدين هكذا ، اعني مر وقت طويل منذ ان رايتكِ هكذا |
Savaşın sona ermesinden bu yana uzun zaman geçti ama benim için bu ızdırap çekme zamanıydı. | Open Subtitles | لقد مرّ وقت طويل منذ أن إنتهت الحرب و لكن بالنسبة ليّ قد حان وقت المُعاناة |
Bu kadar tatlı bir çocukla birlikte vakit geçirmeyeli bayağı olmuştu. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ آخر مرة استمتعت فيها بصحبة طفل! |
Bir araya gelip de kavga etmediğimiz uzun süredir görülmemiştir. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن نكون مع بعضنا ولا ينتهي الأمر بشجار |
O ders kitabını okumayalı oldukça uzun bir süre geçmiş. | Open Subtitles | حسنا, لقد مر وقت طويل منذ ان قرأت هذا الكتاب |