| Bu benim bir arkadaşımın şakasıydı. Komik olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | انها نكتة أحد اصدقائي ظن أنها ستكون مضحكة وحسب |
| Babam, annemin gösterişçi,atıp-tutan bir tip olduğunu düşünmüş, ve annem de babamın kendine aşık bir tip olduğunu. | Open Subtitles | لقد ظن أنها متغطرسة و ظنت أنه راضي عن نفسه بكثير من المبالغة |
| Komik olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | لقد ظن أنها مضحكة. |
| Asansördeki eleman hidrojen bombası sandı. | Open Subtitles | الرجل الذي في المصعد ظن أنها قنبلة هيدروجينية |
| Sigara sandı ama içinde dinamit vardı. | Open Subtitles | ظن أنها مليئة بالتبغ ولكنها كانت مليئة بملح البارود |
| Ayağa kalkmayı başardığında şöyle bir yıldızlara baktı ve yenecek birşeyler olduğunu düşündü. | Open Subtitles | حينما حقق أول وضع رأسى ألقى نظرة على النجوم و ظن أنها شئ يؤكل |
| Çünkü neredeyse bir projektör olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لأنه ظن أنها رمية عالية تصيب رأسه |
| Babası aşırı dozdan olduğunu sandı ve arkadaşlarını suçladı. | Open Subtitles | والدها ظن أنها ضحية فبدأ بلوم صديقاتها |
| Hatta babam, bir an onun Deborah olduğunu sandı. | Open Subtitles | حتى أبي ظن أنها ديبرا للحظة |
| Yine novocain verdiğimi sandı. | Open Subtitles | ظن أنها إبرة نوفكين أخرى |
| Diğer anneler bunun bir mucize olduğunu düşündü. | Open Subtitles | الأمهات الأخريات ظن أنها معجزة |
| Malezya'da çekim yapıyorduk ve senin zeki erkek arkadaşın, iç çamaşırına esrar saklamanın iyi bir fikir olduğunu düşündü. | Open Subtitles | كنا نطلق الرصاص بموقع في ماليزيا وصديقك الذكيّ ظن أنها ستكون ...فكرة سديدة أن يخفي الحشيشة بسرواله الداخلي |