"ظهركِ" - Translation from Arabic to Turkish

• sırtını
• Sırtın
• arkanı
• sırtına
• sırt
• sırtından
• Sırtınızı
• Arkana
• arkaya
• sırtınıza
• koy
• kolluyor

Ve başım ilk kez derde girdiğinde, sana daima destek olan tek insana sırtını dönüyorsun.
وللمره الأولى .. وانا واقعه في مشكله , ادرتِ ظهركِ لي للشخص الوحيد الذي وقف بجانبك

Hayır, asıl sen erkeklere sırtını döndüğünde bize sırtını dönmüş oldun.
لا بل أنتِ التي فعلتِ عندما أدرتِ ظهركِ للبشر

Sırtın günde altı saat çalışmana izin vermiyordu.
ظهركِ منعكِ من مزاولة العمل ستة ساعات يوميا

arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim.
يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه

Dön de sırtına biraz daha losyon süreyim.
استدرِ وسأضع لكِ بعض من مستحضرات السمرة على ظهركِ

sırt üstü yatıp ayaklarını, kulağının arkasına koyabilirsen anlaşılır.
لو إستلقيتي على ظهركِ بكاحليكِ خلف أذناكِ هذا سيجعل الجرس يدق

Ben senden hoşlanmış gibi davranıp seni sırtından hançerlediğim için.
لأنّي تظاهرتُ بحبّي لكِ، وطعنتكِ في ظهركِ بخنجر؟

- Sırtınızı gösterin!
أريني ظهركِ استديري

Homurdanıp işaret diliyle anlaşıyorlar. Onların dili bu. Hücrelerine ya da kendilerine asla sırtını dönme.
مُجرّد نخير وإيماء، فذلك مفاد لُغتهم، إيّاكِ أن تولّيهم أو زنزانتهم ظهركِ.

Şu an yanında, boş bir sandalyeye konuştuğun için sırtını sıvazlayacak Dr. Her Şeyi Düzelt var.
اليوم ,حصلتِ على دكتوره مستعده لتربت على ظهركِ لتحدثكِ مع كرسي فارغ

Onu bu şekilde buraya bıraktığında ona asla sırtını dönmemelisin.
لا تديرين ظهركِ عليها عندما تضعيها هُناك هكذا.

Asil bir hanım sırtını dik tutmalı ve tek bir hamlede yerinden doğrulmalı.
يجب أن يكون ظهركِ مستقيمًا، ثم تنهضين بخفّةٍ سريعة

Farkındaysan sevgilim, her gece kanepede yatmasan Sırtın da o kadar ağrımaz.
ظهري متقرّح قليلاً تدركين يا عزيزتي أن ظهركِ .. لم يكن ليؤلمكِ كثيراً لو لم تنامي على الأريكة كلّ ليلة ..

Ama şunu bil ki Sırtın kötü görünüyor.
ولكن ينبغي أن تعرفين أنه يجعل ظهركِ يبدو بديناً

Sadece yataktan kalktığında Sırtın biraz ağrıyor, hepsi bu.
فقط عندما تستيقظين ظهركِ يؤلمكِ قليلاً، هذا كلّ مافي الأمر

Madem bu işi yapacaksın, en azından arkanı kollayan birisi olsun.
لو كنتِ ستفعلين ذلك، فستحتاجين على الأقل شخصاً واحد، ليراقب ظهركِ

Kötü, berbat bir durumla karşılaşınca arkanı dönüp gitmeye mi karar verirsin?
متى تنظرين إلى موقف حزين ومريع وتقررين أنكِ مستعدة لإدارة ظهركِ للأمر؟

Ve eğer böyle şeyleri bir daha sorgulayacak olursan, o dilini koparır, sırtına kanla adımı yazarım.
,وإن سألتِ مثل هذه الأسئلة ثانيةً سأقتلع لسانكِ، وأكتب اسمي بالدماء على ظهركِ

Devamlı sırt ve bacak ağrıları. Önce miden bozulur ve birşey yiyemezsin.
ظهركِ وسيقانكِ تؤلمانكِ ولا تستطيعين الأكل

Bunun farklı olmasının sebebi de, görmeden sırtından bağladığın içindi.
هذا مُختلف لأنّكِ ربطته بنفسكِ خلف ظهركِ.

Sırtınızı kollayıp, ağzımı açmayacağım.
سأحمى ظهركِ وأقوم بنصحكِ

- Arkana yaslan ve rahatla. - Sen Arkana yaslan ve rahatla!
فقط استلقي على ظهركِ واسترخي - أنتَ استلقي على ظهرك واسترخي -

Küçük hanım, ağacı kırıp arkaya attınız.
آنستي ، ستقعين عن هذه الشجرة وتجرحين ظهركِ

sırtınıza bakmamızı istemiyorsunuz, Çünkü o zaman, ameliyat yaralarını görürdük
أنتِ لا تريديننا أن نرى ظهركِ لأننا حينها سنرى ندوبك الجراحية.

Ellerini basinin üstüne koy ve dizlerinin üstüne çök.
لذا ضعي يديك وراء ظهركِ واجثي على ركبتيكِ.