| Yoksa kendin yola çık. sana kalmış. | Open Subtitles | تستطيع دوماً انتظار الدوريه اذا أردت ذلك، الأمر عائد اليك يا صديقي |
| Sana asla söyleyemeyeceğini tahmin ediyorum. Ve şimdi artık bu sana kalmış. | Open Subtitles | أنا أتصور أنه لن يخبرك وهذا الشيء عائد اليك |
| Herkes endişelendiği için aptal aptal varsayımlar yapıyorlar ve nasıl tepki göstereceğin sana kalmış. | Open Subtitles | وبالنسبة لبقية الناس فهم دائما يفترضون افتراضات غبية والأمر عائد اليك في هذا الشأن |
| Ama dediğim gibi, artık sana bağlı. | Open Subtitles | و لكن كما قلت الامر عائد اليك الآن |
| İzlemeyip izlememek sana bağlı. | Open Subtitles | و الامر عائد اليك اذا اردت المشاهدة |
| Eğer kurtuluşun için Tanrı'ya inanıyorsan, sana kalmış. | Open Subtitles | الان , اذا اردت الايمان بالرب لحمايتك هذا امر عائد اليك |
| O sana kalmış ama eğer gece 10:00'a kadar para elime geçmezse esprilerini cehennemde Jinxy'ye yapacaksın. | Open Subtitles | الأمر عائد اليك %ولكن إن لم أحصل على 100,00 بحلول الـ10: |
| Ama sen gitmek istiyorsan, orası sana kalmış. | Open Subtitles | لكن اذا كنت تريد أن تذهب فهذا عائد اليك |
| - Evet. Evet olabilir. - sana kalmış dostum. | Open Subtitles | ـ نعم، نعم، ربما ـ هذا عائد اليك يا رجل |
| Bu sana kalmış, Sarah. | Open Subtitles | هذا عائد اليك يا سارة |
| sana kalmış. | Open Subtitles | هذا كله عائد اليك |
| sana kalmış. | Open Subtitles | الامر عائد اليك |
| Gerisi sana kalmış. | Open Subtitles | الباقي عائد اليك |
| Yine de gelmek istiyorsan, sana kalmış. Riske giren sensin! | Open Subtitles | وهذا عائد اليك اذا اردت المجيء وتحمل المخاطرة ! |
| Bunun hakkında ne yapacağın sana kalmış. | Open Subtitles | ما تفعلينه بها عائد اليك |
| Bu sana kalmış. | Open Subtitles | الأمر عائد اليك |
| sana kalmış. | Open Subtitles | انه عائد اليك |
| - Hepsi sana bağlı. | Open Subtitles | الموضوع بأكمله عائد اليك |
| Ve onu bulmak, sana bağlı. | Open Subtitles | والامر عائد اليك حتى تجده |
| Bu sana bağlı. | Open Subtitles | الأمر عائد اليك |
| Bu tamamen sana bağlı. | Open Subtitles | -الأمر بالكامل عائد اليك |