"عائله" - Translation from Arabic to Turkish

    • aile
        
    • ailesi
        
    • ailem
        
    • ailen
        
    • aileyiz
        
    • aileden
        
    • ailenin
        
    • ailesinin
        
    • aileye
        
    • ailesini
        
    • ların
        
    • aileniz
        
    • aileleri
        
    • aileyi
        
    • aileyle
        
    Bir çocukları daha olacak olan bir aile. Sizin çocuklarınız var mı? Open Subtitles عائله, إنهم ينون إنجاب طفل اخر إذن ، هل لديك أطفال ؟
    Mia hayatının göçebeler gibi olduğunu, bırak bir aile kurmayı ciddi bir ilişkiyi sürdürmeyi bile hayal edemediğini söyledi. Open Subtitles ميا قالت بأن حياتها صعبه جداً لدرجة انها لا تستطيع ان تتخيل بأنها لديها عائله ناهيـكٍ عن علاقة جديه
    Ama söz konusu Amerika'nın ilk ailesi Darlingler olduğunda daha azını bekleyemeyiz. Open Subtitles لكننا لانتوقع أقل من ذلك من العائله الاولى في امريكا عائله دارلنق
    ailem yok, hiçbir arkadaşım da. Sadece 20 dolarım var. Open Subtitles ليس لدي أي عائله أو اصدقاء و 20 دولار فقط
    ailen veya arkadaşın var mı? Gidebileceğin herhangi bir yer? Open Subtitles لديك عائله أو أصدقاء أو أى شخص يمكنك الذهاب إليه؟
    Ben, James, ve küçük penisi: biz büyük mutlu bir aileyiz. Open Subtitles أنا , جيمز , قضيبه الصغير نحن عائله واحده كبيره سعيده
    Hepimiz, sen, ben, hepimiz bir aile olmalıyız, değil mi? Open Subtitles وجميعنا, أنت, أنا, جميعنا استطعنا ان نصبح عائله أليس كذلك؟
    Yani hâlâ, yapabileceksem birilerinin aile kurmasına yardım etmek istiyorum. Open Subtitles اعني, اشعر اني اريد ان اساعد احد ما ليبدأو عائله.
    Bir kadın, bir aile, bir ev. Olgun bir erkek sorumluluk ister. Open Subtitles زوجه , عائله , منزل الرجل الناضج يريد هذه المسؤوليات
    Sizi rahatsız ettiğim için affedin ama orada, çocuklarıyla yalnız bir aile var. Open Subtitles أكره أن أعرضك للمشاكل لكن توجد هناك عائله وحدهم ومعهم طفل صغير
    tekrar bu masada aile olarak yemek yemek çok güzel. Open Subtitles شعور يجلب السعاده أن يكون لك عائله تتناول الطعام حول هذه المائده مره ثانيه
    Bir kadını sevip kollamak, aile kurmak yanlış mı? Open Subtitles لتحب وتعتني بامرأه لتكون عائله أهذه خدعه
    Hayır, biz Corleone ailesi diyorduk, senatör. Open Subtitles لا, فنحن نسميها عائله كورليوني يا سيناتور نسميها عائله
    Corleone ailesi Roma İmparatorluğu gibiydi. Open Subtitles عائله كورليوني كانت مثل الإمبراطورية الرومانية
    Bir ailem var ve onlar için savaştan daha iyi şeyler istiyorum ve bu mümkün sanırım. Open Subtitles لدى عائله و أتمنى لهم الأفضل عن الحرب و أعتقد أن هذا شئ ممكن
    ailem yoktu ve çok az arkadaşım vardı. Open Subtitles فلم يكن لى عائله وكان اصدقائى قليلون جداً
    – ve Üç : Bir ailen var. Ve tabii, ufak tefek beyin ayarlamalarını saymazsak, – Open Subtitles ثالثاً انت رب عائله ولولا زياده بسيطه بالدماغ
    - Evet, üst sınıf bir aileyiz. - Seni tekrar gördüklerine çok sevineceklerdir. Open Subtitles إننا عائله راقيه جداً أنى واثقه انهم سيكونوا فى غايه السعاده لرؤيتك ثانيهً
    Neredeyse aileden sayılırsın. Open Subtitles أنت تقريبا فرد فى عائله إبن خالك من رجال البوليس
    Buradaki her ailenin Dailerin kutsal kabul ettiği etraftaki ormanları örnek alarak düzenlediği sebze tarlaları var. Open Subtitles كل عائله تحتفظ بمطبخ في الحديقة شكّل على التركيب المتعدّد ذو الطبقات للغابات المحيطة قبضة داي المقدسة
    - Hep March ailesinin bir parçası olmam gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لطالما عرفت ذلك... علي ان اكون جزءا من عائله مارش
    Aslında, en önemli şey bir aileye sahip olmak. Open Subtitles في الحقيقه، الأمر الاكثر أهميه هو أن يكون لديك عائله
    Tünaydın. Rahatsız ettim, üzgünüm. Bayan Lippman'ın ailesini arıyorum. Open Subtitles عمت مساءا سيدى انا أبحث عن عائله السيده ليبمان
    Lütfen babana Sherman'ların geldiğini söyler misin? Open Subtitles ايمكنك اخبار والدك بان عائله الشيرمان وصلت
    Tebrikler. Çok büyük bir aileniz var gibi görünüyor. Open Subtitles واااو تهانينا يبدو انكم عائله كبيره جداً
    Diğer böcekler hakkında düşünüyorum. Onların da aileleri var mı? Open Subtitles انا أفكر بالحشرات الأخرى هل لديهم عائله أيضا ؟
    Büyük bir aileyi oluşturan sizin gibi iyi memurlara amirlik yapmaktan gurur duyuyorum. Open Subtitles يسعدني أن أكون في الجبهه مع هؤلاء الرجال والذين يشكلون عائله واحده وهم من أفضل الضباط لدي
    Güzel. Fakir derken, helikopterimizi başka bir aileyle paylaşmaktan söz ediyorum. Open Subtitles اعنى بالفقر, انه سنشارك الهليكوبتر مع عائله أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more