| Herneyse, diyorum ki eve gidelim, uyuyalım ve sabahta Aile toplantısı yapalım. | Open Subtitles | على كلٍّ، لنعد للبيت وننام ومن ثمَّ نعقد إجتماعاً عائلياً في الصباح. |
| Aç kapıyı, Salomè. Şimdi de bir Aile tartışması bile yapamayacak mıyız, lanet olsun. | Open Subtitles | ألا نستطيع أن نجري نقاشاً عائلياً خاصاً، اللعنة؟ |
| CODIS'te eşleşme olmadı. Ama bir Aile bağlantısı tespit ettim. | Open Subtitles | لم أجد تطابقاً لها ببرنامج الحمض النووي لكنني وجدتُ تطابقاً عائلياً |
| Ailecek toplanıp, oylama yapacağımızı söyledim. | Open Subtitles | قلت بأننا سنجري اجتماعاً عائلياً للإتفاق |
| Ailecek vakit geçireceğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننا نقضي وقتاً عائلياً |
| Geçen kış, bizimle yemeğe kalacağınıza söz verdiniz. | Open Subtitles | عندما كنت في المدينة الشتاء الماضي وعدت بأن تحضر عشاءً عائلياً معنا |
| Küçük bir Aile işi kurmak için lüks otel yöneticiliğine geri döndü. | Open Subtitles | أدار ظهره للرفاهية بالأعمال وبدأ عملاً عائلياً صغيراً |
| Her neyse, annem protokol kraliçesidir ve ben de bir Aile olayını kaçırdım. | Open Subtitles | بكل الأحوال، أمي هي ملكة البروتوكولات ولقد فوّتُّ حدثاً عائلياً |
| Sen de beni dinlemedin. Ve bu yüzden bir Aile yadigarını kaybettik. | Open Subtitles | و لكنك لم تستمعي، و الأن خسرت إرثاً عائلياً |
| O ağaç bir Perez Aile geleneğiydi. Noel'in içine ettin! | Open Subtitles | هذه الشجرة كانت تقليداًَ عائلياً أنت أفسدته |
| Ne tür bir zenci Aile kışın ortasında toplanır ki? | Open Subtitles | أي نوع من العوائل السود التي تجري لقاءاً عائلياً في منتصف الشتاء؟ |
| Bir kere Aile doktorluğu yapmışsan, her zaman içinde bu hissi taşırsın. | Open Subtitles | عندما تبدأ العمل كطبيب عائلي فإنكَ تظلٌ دوماً طبيباً عائلياً |
| Evet, esaret altında ve kendi vahşi doğa düzenlerini kaybetmiş gorilleri alıp onlara güvenli kalıcı ve sıcak bir Aile ortamı sağlıyoruz. | Open Subtitles | حقاً؟ نعم. نأخذُ الغوريلات المحرومة من الحريّة والذين فقدوا مسكنهُم البريّ ونُوفر لهُم جواً عائلياً مُلائماً. |
| Bu akşam sekizde Aile meclisini topluyorum. Hepinizin orada olmasını istiyorum. | Open Subtitles | سأُجري اجتماعاً عائلياً الليلة عند الساعة الثامنة |
| Evet, akrabalarınız için yarışma düzenlemenin bir Aile geleneği olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أجل ، لم أكن أعلم أن تحضير المسابقات . من أجل أقربائك كان أمراً عائلياً |
| Aile toplantısı yapacağım ya da Mars'a gidebiliriz. | Open Subtitles | سأطلب اجتماعاً عائلياً أو بإمكاننا الذهاب إلى المريخ وحسب |
| Güç kaybedeceğiz. SPK'nın baskısıyla sene sonuna kalmaz Aile şirketine dönüşürüz. | Open Subtitles | سنخسر بشدة سنصبح مكتباً عائلياً بحلول نهاية السنة |
| - Ailecek yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | اليوم عيد ميلاد (كونر) سنقيم عشاء عائلياً |
| Geçen kış, bizimle yemeğe kalacağınıza söz verdiniz. | Open Subtitles | عندما كنت في المدينة الشتاء الماضي وعدت بأن تحضر عشاءً عائلياً معنا |