"عاده" - Translation from Arabic to Turkish

    • Genelde
        
    • genellikle
        
    • alışkanlık
        
    • Normalde
        
    • alışkanlığı
        
    • geleneği
        
    Genelde Peter'ın bana böyle işler yaptırmasına izin vermem. Bir dakika! Open Subtitles اسف لكنني عاده لااترك بيتر يكلمني في هذه الاشياء
    Genelde erkeğin babasıyla bu kadar çabuk tanışmayı sevmem. Open Subtitles انت تعلم عاده انا لا افضل انا اقابل والد الصبى بهذه السرعه
    genellikle bu tür yaraların kurbanın, silahını kontrol etmede zorluk yaşarken oluştuğunu gördüm. Open Subtitles أنا عاده أرى جروح مثل هذه عندما يكون الضحية يكافح للسيطره على سلاحه
    İşin doğrusu, İnternet'in demokrasi için iyi şeyler yapmaya yarayabileceğinizi söylerseniz genellikle şöyle bir tepki alırsınız. TED عندما تقوم بإجراء مطالبة، في الواقع، ذلك ان شيء ما على الانترنت سيصبح جيدا للديمقراطيه، انت عاده ستواجه رده الفعل هذه
    Buraya oturmuş ve bir sigara yakmış. Kötü bir alışkanlık. Open Subtitles لقد جلس هنا و دخن سيجاره إن التدخين عاده سيئه
    İyi. Tehlikeli alışkanlık. İğrenç. Open Subtitles انها عاده سيئه وخطيره وتسبب الانفجار ,واتمنى اننى لم اشربها ابدا
    Normalde Washington Havaalanına çok fazla rahip gitmez ama bugün konferansın son günü. Open Subtitles عاده مطار واشنطن لم يكن ليستقبل العديد من الكهنه المسافرين ولكن اليوم كان اليوم الاخير للمؤتمر
    Genelde, çoktan başkasına yelken almıştın. Open Subtitles أنتي عاده كنتي ستتخطين الأمر الأن لماذا ؟
    Bu hayali dış düşmanı yaratırken Genelde kendimizi için bir düşman yaratırız sonra o, ego için gerçek bir tehlike olur. Open Subtitles نحن بخيالنا نصدق انه العدو الخارجي , عاده ما يكون نحن ويصبح الغرور خطرا حقيقيا
    Genelde, osuruğum geldiğinde, kibarlık yapıp dışarı çıkardım. Open Subtitles عاده اكون لطيف مثلك واذهب الى الخارج اذا كنت سأفعل واحده
    Genelde bunu anne yapar, ama senin yapman gerekecek. Open Subtitles انها فعاله اكثر حين يوجد تلامس للجلد عاده تكون الام، ولكن، تعرف
    Genelde kelepçeyi ayağa takmayız. Open Subtitles نعم, نحن عاده لا تقييد اقدام المشتبه به. صحيح.
    Ben geldiğimde genellikle bir şeyleri devirir halbuki. Open Subtitles عاده لابد ان يصدر اي صوت علي الاقل عندما اكون هنا
    İngilizler daha ilginç kılmak için genellikle cipsin yanında ne yerler? Open Subtitles ماذا يأكل الانجليز عاده معها؟ لجعلها مشوقه اكثر؟
    Şey, aslında Kendall bize Dunbar'ı yaktırmaya çalıştı bu da genellikle birinin işe karıştığı anlamına gelir. Open Subtitles حقيقه حاول ان يوقع دونبار فى المصيده هذا يعنى عاده ان احدهم متورط
    Sadece, yardım ettiğim insanlarla yatmayı alışkanlık haline getirdiğimi düşünmeni istemiyorum. Open Subtitles انا فقط لا اريد ان تعتقدى انها عاده انى انام مع الناس الذين اشفيهم
    Arkadaşlarının kız arkadaşları ile yatmayı alışkanlık haline mi getirdin? Open Subtitles وهل لديك عاده في النوم مع صديقات رفاقك ؟
    Buna ister tevazuyu hatırlatma ister kibri önleme istersen de basit bir alışkanlık diyebilirsin. Open Subtitles سمها تذكير بآدميتي و مضاد للغرور أو مجرد عاده
    Normalde bu kadar çok zaman tanımayız. Open Subtitles عاده ليس لنا هذا الوقت الاضافى .اليس كذلك؟
    Çünkü Normalde böyle şeyler konuşmam artı akşamdan kalma gibi de hissediyorum. Open Subtitles لإنني لا أتحدث هكذا عاده بالإضافه أشعر بأن رأسي صافي تماماً
    Bir insanın kafatasına kendi iblis yumurtasını enjekte etmek gibi nahoş bir alışkanlığı var. Open Subtitles لديها عاده فى حقن بيضة الشيطان الخاصه بها إلى جمجمة المضيف الإنسانى
    Eski eşlerin yüzüklerini takmak bir Amerikan geleneği midir? Open Subtitles هل هى عاده امريكيه؟ ان ترتدى خاتم زوجتك السابقه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more