Hepimiz kendimizi yalnız hissederiz, bayan. Bunda utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بالوحدة سيدتي ليس من عار في ذلك |
Ailelerin birbirine yardım etmesinde utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك عار في مساعدة أفراد العائلة لبعضهم |
Bıçak satmakta utanılacak bir şey yok, alıklar. | Open Subtitles | ليس هناك عار في بيع السكاكين، أيها الأغبياء |
utanacak bir şey yok evlat. Bırak bakayım. | Open Subtitles | لا عار في ذلك يا بُني، دعني أتفحصك |
Artık tükendiğini itiraf etmenin, ...canın yandığında pes etmenin utanılacak bir yanı yoktu. | Open Subtitles | ليس هنـاك عار في قـــول لقد عانيت ما فيه الكفاية، لوقف القتال إذا كنت قد أوذيت. |
Kısa yazmak konusunda utanılacak bir şey yok, yine de bence bunu biraz daha ileri götürdün. | Open Subtitles | لا يوجد عار في الكتابة القصيرة بالرغم من أنني إعتقدت أنك أخذتها بعيدًا جدًا |
Uzun süreli düşmanının yenilişinden memnun olmakta utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا عار في السعادة لإسقاط عدو صمد طويلًا أخيرًا. |
En iyiye yenilmekte utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا عار في الهزيمة ممن هو أفضل منك |
Bir cerrah için kabul etmesi zor olabilir ama insan olmakta utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | قد يكون من الصعب على الجرّاح أن يعترف... لكن ليس هناك عار في أن تكون إنسانًا ببساطة. |
İnsanın kaderini kabullenmesi utanılacak bir şey değildir. | Open Subtitles | لا عار في تقبل القدر |
Bu işten caymakta utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا عار في الانسحاب. |
Bunda utanılacak bir şey yok tatlım. | Open Subtitles | ليس هناك عار في هذا حبيبتي |
Ölümde utanılacak bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك عار في الموت |
- İtiraf etmekte utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك عار في الإعتراف |
Mağlubiyet utanılacak bir şey değil. | Open Subtitles | ليس هناك عار في الهزيمة |
- Bunda utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | فلا عار في الانسحاب |
- Jason iyi bir savaşçı, onun gibi bir adama yenilmek utanılacak bir şey değil. | Open Subtitles | (جايسون) مقاتل بارع, لا عار في الخسارة أما رجل مثله |
utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك عار في هذا. |
Kendinden üstün birinin ellerinde ölmekte utanacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا عار في الموت بيديّ شخص يعلوك منزلةً. |
Savaşta yaralandım. Bunda utanacak bir şey yok. | Open Subtitles | مجروح في حرب، لا عار في هذا |
- Bunda utanacak bir şey yok. | Open Subtitles | -لا يوجد عار في ذلك |
İflas ilan etmenin utanılacak bir şeyi yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا عار في إعلان الإفلاس، حسنٌ؟ |