"عاشت في" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyordu
        
    • yaşamış
        
    • ta yaşadı
        
    O şehirde yaşıyordu. Haftasonları buraya gelirdi. Open Subtitles عاشت في المدينة كانت تاتى هنا في عطل نهاية الإسبوعِ.
    Bu bina, 35. ve 8. Cadde bölgesinde. 301 numarada yaşıyordu. Open Subtitles هذا المبنى في الجادّة الـ 35 والـ 8 عاشت في الشقّة 301
    Hayır.Çok kısa süre öncesine kadar Arjantinde yaşıyordu. Open Subtitles كلا، لقد عاشت في الأرجنتين حتى وقت قريب
    Özellikle de gerçek Kanlı Mary'nin Grandview'de yaşamış olduğunu öğrendikten sonra Open Subtitles خصوصاً عندما علمت أن ماري الدموية الأصلية عاشت في جراند فيو
    Onunla bu evde yaşamış olan Zoe arasındaki tek fark şu: Open Subtitles الفرق الوحيد بينها وزوي التي عاشت في هذا البيتِ فقط ذلك
    New York'ta yaşadı eğer yaşamasaydı, neler yaşayabileceğini neler yapabileceğini düşünemiyorum. Open Subtitles لقد عاشت في مدينة نيويورك ولكن إذا لم تفعل يمكنني تخيل جميع الأشياء التي يمكن أن تكون قد فعلتها
    Şehirde yaşıyordu ama onu yine de severdik. Open Subtitles هي عاشت في المدينة ، لكننا نحبها رغم ذلك .
    Doğduğu yere yakın, Kingston, Pennsylvania'da yalnız yaşıyordu. Open Subtitles لقد عاشت في "كينستن، بنسلفانيا" ليس بعيدا عن مكان ولادتها
    1956'da Montana'da yaşıyordu. Open Subtitles عاشت في مونتانا في 1956.
    Yanan evde yaşıyordu. Open Subtitles عاشت في المنزل الذي احترق
    Nashville'de yaşıyordu. Open Subtitles عاشت في "ناشفيل" من عام 1980 إلى 1985
    Helen Doyle da şehrin diğer tarafında yaşıyordu. Open Subtitles (هيلين دويل) عاشت في الناحية الأخرى من البلدة أيضاً
    Munoz 15 yıldır burada yaşıyordu. Open Subtitles (مونيوز) عاشت في هذه البلدة طوال الـ15 سنة الماضية
    Orada yaşıyordu. Open Subtitles عاشت في تلك المنطقة.
    Los Angeles'da yaşıyordu. Hiç fazlaca samimi olamadık. Open Subtitles (عاشت في (لوس أنجليس ولم نكن قريبين
    İki ay orada yaşamış ama hiç arkadaş edinememiş mi? Open Subtitles اذن عاشت في مكان لمدة شهرين و لم تكون أصدقاء؟
    Hayatı boyunca bu bölgede yaşamış. Open Subtitles عاشت في المنطقة كلّ حياته. لا شيء سوى إيقاف التذاكر على سجله.
    Tina Royal'de yaşamış, yakınlardaki bir üniversiteye gitmiş. Open Subtitles تينا,لقد عاشت في رويال لقد ارتادت كلية محلية على بعد بضع بلدات
    Geçmişte yaşamış canlıların büyük bir kısmının artık neslinin tükenmiş olması fikri hem şaşırtıcı hem de rahatsız ediciydi. Open Subtitles الاقتراح بأن أغلب الكائنات التي عاشت في الماضي قد انقرضت كان محيراً ومقلقاً
    Highland Park'ta yaşadı. Open Subtitles عاشت في (هايلاند بارك)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more