"عاشوا في" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyordu
        
    • yaşadılar
        
    • yaşamış
        
    • oturan insanların
        
    İşçilerin tanıdığı herkes benzer durumda yaşıyordu fakat yine de bu koşullar Çin'in kırsal kesimlerindeki evlerden ve yurtlardan daha iyiydi. TED جميع من يعرفون عاشوا في ظروف مماثلة، وكان لا يزال أفضل من المهاجع والمنازل الريفية من الصين.
    İlk kez insanların neredeyse çoğu şehirde yaşıyordu, doğayla aramızda büyüyen bir mesafe vardı. TED وللمرة الاولى، معظم الناس تقريبا عاشوا في مدن لذلك كانت المسافة تكبر بيننا وبين الطبيعة.
    Ve 14 ya da 28 gün daha yaşadılar, ta ki biz onları neyin yanlış gittiğini anlamak için öldürene dek. TED وقد عاشوا في الواقع 14 يوماً أو 28 إلى أن قررنا أن نقتلهم لنشرحهم ونكتشف ما الذي حدث بشكل خاطئ
    Charlie, Muriel ve Yvonne bir şehirde yaşadılar, insanların mucize için dua ettiği ve bazen gerçekleşen. Open Subtitles شارلي، موريل ، وإيفون جميعا عاشوا في مدينة يتمنى أهلها حدوث المعجزات وفي بعض الأحيان تحدث
    Ayrıca bu mahallede yaşayan veya yaşamış insanlardan, Amerikan tarihine ilişkin hatırlanmaya değer şeyler toplamaya başladık. TED وقد بدأنا أيضًا بجمع مواد تذكارية من التاريخ الأمريكي، من أناس يعيشون أو عاشوا في ذلك الحيّ.
    50'li yıllarda benim dairemde oturan insanların ismini biliyor musunuz? Open Subtitles من الذين عاشوا في شقتي في الخمسينات؟ ما هو اسمهم؟
    Çocukken, bir adam vardı çöplükte bi kutuda yaşıyordu bana tanrı olduğunu söylemişti. Open Subtitles عندما كنت طفلا , كان هناك رجل الذين عاشوا في مربع من تفريغ الذي قال لي أنه هو الله.
    İnsanların çoğu semt de yaşıyordu, ...semt te retoranları ve barları var, ...hepsi ordaydı -- herşey açıktı. TED وكل أؤلئك الناس الذين عاشوا في الجوار، الذين أمتلكوا مطاعم وحانات في الجوار، جميعهم كانوا في الخارج-- يعملون.
    Hayır! O zaman da insanlar yaşıyordu. Open Subtitles بالطّبع,لكنّ النّاس عاشوا في ذلك الوقت
    Ailesi yan dairemizde yaşıyordu. Open Subtitles أبويه عاشوا في شُقَّة بجانب شقتنا.
    (Kahkahalar) Bende de oldu. Güney Bronx banliyölerinde Sicilyalı bir ailenin fakir bir çocuğu olarak yetiştim. Herkes geçmişte ve bugünde yaşıyordu. TED (ضحك) ولي أيضاً. أنا نشأت كطفل فقير في حي فقير بجنوب برونكس. لعائلة صقلية. الجميع عاشوا في الماضي والحاضر.
    Onlar binlerce yıl boyunca yağmur ormanlarında ki büyük dağın kutsal gölgesi altında yaşadılar. Open Subtitles لقد عاشوا في الغابة الماطرة تحت ظلال الروح العظيمة للجبل , لأف السنين
    Onlar 150 milyon yıl önce, Jurassic dönemde yaşadılar. Open Subtitles عاشوا في العصر الجوراسي قبل مئة وخمسين مليون عام
    18. yüzyılda Fransa'dan Hindistan'a, Rusya'dan Çin'e dünyadaki çoğu insan bir mutlak yöneticinin gölgesi altında yaşadılar. Open Subtitles في القرن الثامن عشر .. معظم الناس بالعالم من فرنسا إلى الهند من روسيا حتى الصين عاشوا في ظل ممتد لحاكم مُتفرَّد
    Fakat diğer aç canlıların korkusuyla yaşadılar. Open Subtitles لكنهم عاشوا في خوف من مخلوقات جائعة أخرى
    Bana hizmet etmek için yaşadılar. Ölerek de hizmet etmiş oldular. Open Subtitles عاشوا في سبيل خدمتي، وبوسعهم الموت في سبيلها أيضًا.
    Şu an, anatomi kendi doğası gereğince görsele dayalı bir bilim ve bunu anlayan ilk anatomistler, Rönesans döneminde yaşamış. TED الآن، التشريح بطبيعته هو علم بصري، وأول من فهم ذلك من علماء التشريح عاشوا في عصر النهضة.
    Hakkında anlatılanların yarısı yarı gerçek ise şimdiye dek yaşamış en zeki insan olduğuna şüphe yok. TED إذا كانت نصف القصص فقط عنه نصف صحيحة، فلا يوجد شك أنه أحد أذكى الأشخاص الذين عاشوا في أي وقتٍ مضى.
    Çok uzun zaman boyunca aynı bölgede yaşamış kişiler, çoğumuzun aksine yaşadıkları bölgeyle bağlarını koruyorlar. TED الناس الذين عاشوا في نفس المكان لفترة طويلة من الزمن، الحفاظ على صلة بالمكان الذي يعيشون فيه والتي فقدها معظمنا،
    50'li yıllarda benim dairemde oturan insanların ismini biliyor musunuz? Open Subtitles من الذين عاشوا في شقتي في الخمسينات؟ ما هو اسمهم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more