"عاش حياة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir hayatı
        
    • bir hayat yaşadı
        
    • hayat yaşamış
        
    • yaşam sürdü
        
    • ömür geçirmiş
        
    • hayat yaşayan
        
    • hayatı varmış
        
    Gerçekten rahat bir hayatı olduğunu kabul ederken, kabul etti ki farklı şartlar altında daha farklı bir yol seçebilirdi. TED بينما أقرّ أنه عاش حياة مريحة حقًا، اعترف أنه وتحت ظل ظروفٍ مختلفة، ربما كان عليه اختيار طريقٍ آخر.
    Uzun, maceralı bir hayatı oldu ve ikinizi de çok sevdiğini biliyorum Open Subtitles لقد عاش حياة طويلة وحافلة وأعرف أنه أحبكما كثيراً
    "Bu düşüncesinin getirisiyle o gerçekten uzun, güzel bir hayat yaşadı." Open Subtitles و بتفكيرهِ بهذهِ الطريقة، عاش حياة طويلة بالتأكيد.
    Uzun bir hayat yaşadı ve tam da istediği gibi yaşadı. Open Subtitles ،لقد عاش حياة طويلة وعاشها بالطريقة التي يحبها
    Kendimi, bir kadını adaletsizliğin eziyetinden kurtaran, ahlaklı bir hayat yaşamış ahlaklı bir adam olarak görüyorum. Open Subtitles أنا أعتبر نفسي رجلاً أخلاقياً عاش حياة أخلاقية، وقد ساعد امرأة تعاني من ظلم مجحف
    Böyle bir hayat yaşamış olsaydım, çok arkadaşım olmazdı. Open Subtitles لن يحظى المرء بالكثير من الأقارب لو عاش حياة كتلك
    Ama Bruce dolu bir yaşam sürdü ve bu da bize teselli oluyor. Open Subtitles و لكن بروس عاش حياة كاملة و هناك عزاء بهذا
    Seymour, ben gittikten sonra dolu dolu bir ömür geçirmiş. Open Subtitles سيمور قد عاش حياة كاملة بعد إختفائي
    Aziz, bir dönem kutsal bir hayat yaşayan bazı mucizeleri gerçekleştiren veya inanışları uğruna katledilen kişilere denir. Open Subtitles القديس هو رجل عاش حياة تقيّة، حقق بعض المعجزات، أو قُتل بسبب قوّة إيمانه.
    Ortaya çıktı ki, müdürün valiyle evlenmeden önce başka bir hayatı varmış. Open Subtitles تبيّن أنّ آمر السجن عاش حياة مختلفة قبل زواجه بالحاكمة
    Ama görünüşe göre örnek alınacak bir hayatı varmış. Open Subtitles ولكن يقول المقال انه من الواضح عاش حياة مثالية
    65 yaşındaydı. İyi bir hayatı vardı. Open Subtitles كان في 65 من العمر عاش حياة طيبة
    Acı dolu bir hayatı olmuş. Open Subtitles وقد عاش حياة مضطربة مليئة بالألم.
    - Dennis olmalı değil mi? - Harika bir hayatı var. Open Subtitles -يجب ان يكون ذلك (دينيس), عاش حياة رائعة
    Tüm hayat bu yaşadığınız... Gordie McLeod bir hayat yaşadı. Open Subtitles هذا ما ستحصل عليه من الحياة وأن غرودي ماكلويد عاش حياة رائعة
    O sessiz tecrit bir hayat yaşadı . Open Subtitles حيث عاش حياة هادئه ما هو معلوم أنه حين ماتت ماري أليس
    Ancak o çok uzun bir hayat yaşadı, 15 torunu vardı İtalya'da siyahi askeri birlikle çok cesurca savaştı... Open Subtitles لقد عاش حياة طويلة كان له ١٥ حفيد وحارب بشجاعة القوات الإيطالية
    Uzun ve güzel bir hayat yaşadı. Open Subtitles و قد عاش حياة طويلة رغدة لقد حان وقته
    Kitaplarına bakılırsa epey fırtınalı bir hayat yaşamış. Open Subtitles إن كانت كتبه مقياساً فمن الواضح أنه عاش حياة حافلة
    Anlaşılan, örnek bir hayat yaşamış! Open Subtitles على ما يبدو، أنه عاش حياة مثالية!
    Anlaşılan, örnek bir hayat yaşamış! Open Subtitles ! على ما يبدو، أنه عاش حياة مثالية
    Bir töreni hak ediyor. Bir yaşam sürdü. Open Subtitles إنه يستحق الدفن ، لقد عاش حياة
    Uzun, zorlu bir ömür geçirmiş. Open Subtitles حسنا , هو عاش حياة طويلة , صعبة
    Igea öldükten 3 yıl sonra, 26 Ocak 1962'de sıradan olmayan bir hayat yaşayan Charles Lucky Luciano, 62 yaşlarında Napoli'de ani bir kalp krizi geçirerek öldü. Open Subtitles في 26 يناير,1962 (بعد ثلاث سنوات من موت (ايجا وبعد أن عاش حياة لا مثيل لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more