Fakat hâlâ ses yok, ...bir de görünüşe göre büyük bir fırtına yaklaşıyor, ...bu da radyo frekanslarının dağılmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | ولكن لا يزال ليس هناك أي صوت حتى الآن، ويبدو أنّ هناك عاصفة كبيرة قادمة، وإشارة الراديو مشتتة في كلّ مكان |
Geçen ay büyük bir fırtına yaşadık, her şeyi mahvetti. | Open Subtitles | لقد جاءتنا عاصفة كبيرة هنا بالشهر الماضي، وافسدت كلّ شيءٍ. |
Doğu yakasında büyük bir fırtına çıkmaktaymış. Bütün havayolları kapanıyormuş. | Open Subtitles | ثمّة عاصفة كبيرة تضرب الساحل الشرقيّ و كلّ المطارات تتوقّف |
Çünkü zayıf bir takım arkadaşıyla, o kadar yükseğe çıktığınız yerde, ya başka kötü bir fırtınaya yakalanırsanız? | Open Subtitles | لأن تسلق الجبل مع شريك ضعيف ماذا لو واجهتهم عاصفة كبيرة ؟ |
Güney Amerika'da kanadını çırpan bir kuş, New York'ta bir fırtınaya sebep olabiliyor. | Open Subtitles | كيف يمكن لطائر يخفق بجناحيه في أمريكا الجنوبية أن يحدث عاصفة كبيرة في نيويورك |
Bir büyük fırtına, resifin tamamını yok edebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يُدَمر شعاب مرجاني بالكامل خلال عاصفة كبيرة واحدة |
Bu hafta sonu eve gelmeye çalışacaktım, biliyorum ama şu anda çok büyük bir fırtına yaklaşıyor, annecik çalışmak zorunda. | Open Subtitles | أعلم إنني كنتُ سأحاول .. القدوم للمنزل في نهاية الاسبوع ،لكننا سنواجه عاصفة كبيرة للغاية .وأمي يجب أن تذهب للعمل |
Anne, büyük bir fırtına yaklaşıyor. | Open Subtitles | يا أمي، هناك عاصفة كبيرة تتجه على هذا الطريق |
Denizde küçük bir kayıktasın. büyük bir fırtına çıktı. | Open Subtitles | أنت في البحر ووسط قارب صغير وهناك عاصفة كبيرة |
Bir emlak devi takıldıkları yeri tatil köyüne çevirmek için büyük bir fırtına çıkaran bir hava makinesi yapmaya çalışması... | Open Subtitles | لما كان شريرا يحاول أن يحول منطقتهم الى منتجع, ببناء آلة طقس تسبب أنفجارا , يخلق عاصفة كبيرة. |
büyük bir fırtına yaklaşıyor. Burası güvenli değil. | Open Subtitles | هناك عاصفة كبيرة قادمة المكان ليس آمناً هنا |
Şimdi bir fırtına gelseydi şu dağların ardından büyük bir fırtına bir şey fark eder miydi? | Open Subtitles | لو كان هناك عاصفة قادمة الآن عاصفة كبيرة من خلف تلك الجبال هل كان ذلك سيهم؟ |
büyük bir fırtına yaklaşıyor. Binlerce kişinin elektriği şimdiden kesilmiş. | Open Subtitles | عاصفة كبيرة قادمة هناك الاف من الطاقة الضائعة بالفعل |
Marshall ve Daphne'yse şiddetli bir fırtınaya yakalanmıştı. | Open Subtitles | وبالنسبة لـ(مارشال) و (دافني) فقد حوصروا في عاصفة كبيرة |
Mactown'dan Haber geldi büyük fırtına geliyor. | Open Subtitles | جيري لقد تلقينا إتصال من الطقس عاصفة كبيرة في اتجاهكم |
Anlaşılan Doğu Yakası'nda büyük fırtına varmış. | Open Subtitles | نعم، يبدو أن هناك عاصفة كبيرة على امتداد الساحل الشرقي |