Bu takma ismi. Son on iki yılda beş koruyucu ailenin yanında kalmış. | Open Subtitles | اسم مستعار، عاشت في خمسة منازل رعاية على مدى الاثني عشر عاماً الماضية |
Burada sizin için son 20 yılda nüfusun her beşte birine ve en üst yüzde beşine düşen ortalama hane gelirini çizdim. | TED | هنا قد خططت لكم متوسط دخل الأسرة الذي يتلقاه كل خمس وأعلى 5 بالمئة من السكان خلال ال 20 عاماً الماضية. |
Aynı şeyi 10, 20, 30 yıl sonrası için de söylemek istiyoruz: Son 30 yılda neler yaptığımıza bir bakın. | TED | نريد أن نقول الشيء ذاته بعد 10، 20، أو 30 عاماً من الآن: انظروا ماذا فعلنا خلال الـ 30 عاماً الماضية. |
Onu bu hastanede bulduğumdaki durumu ve son 30 yıldır yaşam kalitesi böyleydi. | Open Subtitles | هذه كانت حالتة عندما وجدتة فى المستشفى وهذه كانت حياتة للثلاثون عاماً الماضية |
O insan 15 yıldır bana sevgi ve ilgi verdi. | Open Subtitles | هذا الإنسان منحني الحبّ والحنان طوال الـ 15 عاماً الماضية |
20 yıl içinde yüzlerce, belki de binlerce masun insanın ölümünden sorumlu. | Open Subtitles | ومسؤول عن قتل المئات وربما الآلاف من الأبرياء خلال العشرين عاماً الماضية |
Size göstereceğim ikinci slayt ise son 25 yılda olanların hızlı tekrarıdır. | TED | الشريحة القادمة التي أعرضها ستكون مراجعة سريعة لما حدث خلال الخمسة وعشرين عاماً الماضية. |
Son 20 yılda mutluluğu tanıdım. | Open Subtitles | طوال العشرين عاماً الماضية عرفتُ خلالها معنى السعادة. |
Son yirmi yılda onun için pek bir şey yapamadım. | Open Subtitles | للأسف لم أقدم له الكثير خلال الـ20 عاماً الماضية. |
Son 11 yılda, hep yanındaydım. | Open Subtitles | ،طوال الـ11 عاماً الماضية .. وقفت إلى جانبك |
Bu volkanik patlama Dünya'nın son 27,000 yılda gördüğü en geniş sismik olaydır. | Open Subtitles | انفجر البركان في ثورة تعد الأعظم خلال ال27 ألف عاماً الماضية |
Bundan önceki 38 yılda yaptığı gibi bu doğumgününü de ailesiyle birlikte geçirmeye karar verebilir. | Open Subtitles | أنه يريد قضاء عيد ميلاده مع عائلته، بالطريقة نفسها التي كان يفعلها طوال الـ 38 عاماً الماضية |
Yani demem o ki, son 30 yılda hayatıma bir girer, bir çıkarken, ben gerçekten... anlamadım hatta hiç anlamayacağım. | Open Subtitles | وانتَ تتسكع في حياتك طيلة ال30 عاماً الماضية انا لا افهم هذا ولن افهمك ابداً |
Son otuz yıldır aradığım şey mükemmel küçük siyah... | Open Subtitles | لا بد و أنني أمضيت الثلاثين عاماً الماضية و أنا أبحث عن هذا الأسود الصغير الكامل |
Ailemi 20 yıldır görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أرى عائلتي منذ العشرين عاماً الماضية |
Elbette, bu alt tarafı küçük bir spazmdı ve 45 yıldır günde pek çok kez sorunsuz şekilde kullandığın bir adalede oldu. | Open Subtitles | بالطبع، مجرد تشنج بسيط في عضلة تستعملها عدة مرات يومياً بدون مشاكل في 45 عاماً الماضية |
Siz nerede olduğu ve son 18 yıldır neler yaptığını öğrenmek için elinizden gelen bütün çabayı sarf edene kadar tatmin olmayacağım. | Open Subtitles | لن يشفى غليلي حتى تبذل قصارى جهدك لتكتشف أين هي وما كانت تفعله طوال الـ18 عاماً الماضية. |
20 yıldır dişçiye bile gitmedim. | Open Subtitles | لم أزر طبيب الأسنان في العشرين عاماً الماضية |
1989'dan beri 20 sene boyunca bu ülke her yıl çift basamaklı büyüme oranları yakaladı. | TED | منذ عام 1989م, حققت الدولة معدلات رقمية مضاعفة بصورة سنوية عبر العشرين عاماً الماضية. |
Kırk yıl önce bizlere tanıdık gelen şeyler -- nesiller arası hikâye aktarımı -- şimdi zorlaştı. | TED | ماكان شائعاً بيننا عبر ال40 عاماً الماضية أن سرد الروايات بين الأجيال أصبح نادراً الآن. |