"عاملتني" - Translation from Arabic to Turkish

• davrandın
• davranıyorsun
• davrandı
• davranan
• muamele
• davrandınız

Bana karşı hep insaflı oldun. Hep iyi davrandın.
فلطالما عاملتني بكل أمانة، وكنت طيبا معي

Başka bir şey söyleme. Bana iyi davrandın ve ben sana haksızlık ettim.
لا تقول أكثر من ذلك,أنت عاملتني بشكل جيد وأنا ظلمتك

Seni işe aldım ama sen bana saygısızca davranıyorsun.
لقد أعطيتكِ عمل وأنتِ عاملتني بلا احترام

Her zaman iyi bir şeyler yapmaya çalıştım ve sen bana bir yaratıkmışım gibi davranıyorsun.
طالما حاولت أن أفعل الشيء الصحيح .. و أنتِ عاملتني و كأني وحش

Çok kötü davrandı, bilirsiniz. Yani, beni tokatladı, bileklerimde kesikler var. Aç kaldım...
لقد عاملتني بقسوة ، كما تعلمين ، قيدتني وكانت تمازحني في رسغي كانت تغذيتي سيئة

Bana güzel şeyleri alamayacak bir pislik gibi davrandı.
عاملتني كحثالة بيضاء لا يمكنها تحمل شراء أشياء لطيفة

Bir de bana vebalıymışım gibi davranan güzel kız arkadaşını hatırlarım.
وأتذكر صديقتها الجميلة التي عاملتني وكأن بي الطاعون

İyi bir iş arkadaşı olabileceğimizi umut etmiştim fakat onun yerine siz bana... sıradan bir ofis eşyası gibi muamele yaptınız.
لقد تمنيت أننا قد نكون زملاء ولكن بدلاً من ذلك ، انت قد عاملتني كما لو كنت انا قطعة عادية من أثاث المكتب

Bana hep iyi davrandınız. Size teşekkür etmek ve sizinle vedalaşmak istedim.
لقد عاملتني بلطف على الدوام وأردت أن أشكرك وأودعك

Bana çok nazik davrandın... Ama her güzel şeyin bir sonu vardır.
عاملتني بسخاءٍ، لكن جميع الأمور الجيدة يجب أن تصل إلى نهاية

Sen bana pislik gibi davrandın, ben de insanlara öyle davranıyorum.
عاملتني بصورة سيئة لذلك أعامل الناس بصورة سيئة

Bana iyi davrandın evet, ama benim seni uyarmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
لقد عاملتني حقاً بشكل جيد لكن لا يمكنني فعل شيء في الوقت الحالي سوى أن أحذّرك

Sorumluluğu bana vereceğine bana köpek gibi davrandın!
أنا من عليه أن يكون في المنصب لكن بدلا من ذلك عاملتني كـ كلب

Ve bana sanki her zaman ailenin bir üyesiymişim gibi davrandın.
ولقد عاملتني كفرد من العائلة منذ ذلك الحين لن أكون هنا لولاك أنت

Yaz için işe aldığın küçük bir çocukmuşum gibi davranıyorsun.
عاملتني وكأني طفلتك التي جلبتَ لها وظيفة صيفية

Bak Victor bana pilicin kıçı gibi davranıyorsun.
إسمع "فيكتور" ، أنت عاملتني ! مثل مؤخرة دجاجة

Bana bir paçavra gibi davranıyorsun, bıktım bundan. - Bir paçavra olduğunu düşünmüyorum.
-أنتَ كنتَ عاملتني و كأنى نفاية ، أنا مُستائة منكَ.

Kadın sadece bir eşmişim gibi davrandı. Sanki işletmem yetersizmiş gibi.
‫عاملتني كأنني مجرد الزوجة ‫كأن عملي لم يكن جاهزاً

Dunder Mifflin... bana hep en yüksek saygı ve sadakatle... davrandı.
"داندير ميفلن " دائماً ما عاملتني مع كل الإحترام والولاء

Bana ailenin bir ferdiymiş gibi davrandı.
لقد عاملتني كما اني واحده من العائله

istedim...özür dilerim... ilk kez bana... bana bir ninja gibi değil de bir kadın gibi davranan ilk kişisin.
أردتُ الإعتذار منك. كانت المرة الأولى. عاملتني كإمرأة عادية، ليس إمرأة نينجا، متذوّقة سمّ.

Davetsiz gelen misafirmişim gibi muamele gösterdin.
لقد عاملتني كأني ضيفة غير مرحب بها

Eşitinizmişim gibi davrandınız.
أنـــتَ عاملتني و كأني مساوية لك.