Bundan 13 yıl önce şirketi ilk kurduğumuzda tüm bunlar beklemediğimiz dinamiklerdi. | TED | لذا كل هذه المتغيرات لم نتوقعها حين أسّسنا الشركة قبل 13 عامًا. |
Bu atla, 11 yıl önce bir bahar sabahı gezintiye çıkmıştım. | Open Subtitles | أخذت هذا الجواد في جولة منذ 11 عامًا في يوم ربيعيّ. |
Kongrede 22 yıl geçirdikten sonra rüzgarın nereye estiğinin kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | بعد 22 عامًا في مجلس الشيوخ أصبح بمقدوري استشعار مجريات الأمور |
Sayın Başkan, IMF görevlerini gözetim olmadan 40 yıldan beri yerine getirmektedir. | Open Subtitles | سيّادة الرئيس، عملت قوة المهمة المستحيلة لأكثر من 40 عامًا بلا إشراف |
Yaklaşık 20 yıldır sarılarak uyuma konusunda profesyonel oldum, yine de bu kadar zaman boyunca alttaki kol hakkında ne yapacağımı çözemedim. | TED | وأفعل هذا على مستوى احترافي على مدى 20 عامًا تقريبًا، لكنني لم أعرف أثناء كل هذه المدة ما أفعلُ مع ذراعي السفلى. |
Benim suçum. 80 yaşındaki bir cadının hiçliğe çekilişini izliyordum. | Open Subtitles | أعتذر، كنت أراقب ساحرة عمرها 80 عامًا تُسحب لأرض العدم. |
Bazı insanlar o boş hayatları için 40 yıI çalışıyor ancak vakit dolduğunda ölüp gidiyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يعملون 40 عامًا من أجل حياة الرفاهية, لكن حين يحين الوقت, سيضيعون ومن ثمّ سيموتون. |
Bir şeyi bir ayda yapmanı söylüyorsa muhtemelen yapması bir yıl sürüyordur. | Open Subtitles | ،إن أخبرك بفعل أمر خلال شهر .فإنّه على الأرجح يستغرق عامًا كاملًا |
O zaman korkarım ki önümüzdeki 25 yıl boyunca bana bunu soracaksın. | Open Subtitles | أخشى أنّ تواصلي طرح هذا السؤال عليّ خلال الـ 25 عامًا المقبلين. |
Kardeşim bu şifreyi bana 15 yıl önce öğretmişti. Nasıl öğrendiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أخي علّمني هذه الشفرة منذ 15 عامًا لم أعرف قطّ أين تعلّمها. |
20 yıl önce tutukladığımız adam gerçek katil değil miydi? | Open Subtitles | الرجل الذي إعتقلناه منذ 20 عامًا لم يكن القاتل الحقيقي |
Umarım tam 14 yıl önce huzurunuza kabul edilişimdeki sıcak ruhu hatırlarsınız. | Open Subtitles | و آمال أن تتذكر الروح الدافئة لجمهوري منذ أربعة عشر عامًا فقط |
40 yıl içinde 32 milyar insan yaşamak için savaşacak. | Open Subtitles | خلال 40 عامًا ،32 مليار شخص، سيقاتلون من أجل البقاء. |
Üzgünüm, eğer 24 yıl içerisinde iptal etmezseniz, fatura kesilecektir. | Open Subtitles | معذرة هناك رسوم إن لم تلغي الكشف خلال 24 عامًا |
Micheal'ın bahsettiği gibi, 15 yıldır kütüphaneciyim. Annem 10 yıldan fazladır kütüphaneye ayak basmadı. Nedeniyse küçükken kaybettiği bir kitap. | TED | كما ذكر مايكل، لقد كنت أمينة مكتبة لـ 15 عامًا ولم تكن أمي في مكتبة منذ عقود، لأنها فقدت كتابًا، عندما كانت صغيرة. |
400 yıldır seks yapmamanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | لن تتفهّم شعور امرئ أمضى 400 عامًا بدون ممارسة الغرام. |
12 yaşındaki kızımı benimle birlikte götürdüm, çünkü gerçekten Gayla ile tanışmasını istiyordum. | TED | أخذت ابنتي ذات الـ12 عامًا معي، لأنني أردتها فعلًا أن تقابل غايلا. |
Tam 17 yıI önce bu çocuğun spora bulaşmayağına karar verdim. | Open Subtitles | قررت منذ سبعة عشر عامًا أن هذا الفتى لن ينضم إلى أيّ رياضة. |
Burada 30 yıllık bir süre içerisinde aynı yolu görüyoruz. | TED | وما ترونه هنا هو طريق واحد على مدار 30 عامًا. |
147 sene bir gecede affetmek için uzun bir süre. | Open Subtitles | مدّة 147 عامًا أطول من أن يتم غفرانها خلال ليلة. |
Bulgaristan'daki bir meslektaşım, Neviana Markova, yaklaşık 20 yılını bu profilleri çalışarak geçirdi. | TED | احد زملائي في بلغاريا نيفيانا ماركوفا, قضت 20 عامًا تحاول دراسة هذه الملفات |
Onlar 35 senedir yeterince iyi çalıştı. | Open Subtitles | لقد عملت تلك بشكل لا بأس به طوال 35 عامًا |
20 yılı aşkın süredir ringlerin dışında kaldı. Ama 1500 müsabaka vücudunda iz bırakmıştı. | TED | لقد كان بعيدًا عن الحلبة لأكثر من 20 عامًا ولكن هذه ال1500 مباراة احترافية قد تركت علامة في جسده |
Sanık Byeon Jae Wook'un 15 yıla kadar hapsini istiyoruz. | Open Subtitles | وسيُحكم على المُتهم بيون جاي ووك بالسجن لمدة 15 عامًا. |
Şimdi yalnızca 10 ila 24 yaş arasındaki gençleri saydığımızı düşünelim. | TED | والآن، دعونا نحسب فقط الفئة العمرية ما بين 10 و24 عامًا. |
Son 38 yılımı görünmez olmaya çalışarak harcadım. | TED | لقد قضيت الـ38 عامًا المنصرمة وأنا أحاول أن أبقى غير مرئية. |
Ve sınıflarımda 21 yaşına kadar öğrenciler vardı. | TED | وفي صفوفي، كان هناك طلاب تصل أعمارهم إلى 21 عامًا. |
Hazare 77 yaşında Hintli bir yolsuzluk karşıtı ve sosyal adalet eylemcisi | TED | هازاري ناشط هندي عمره 77 عامًا ضد الفساد وباحث عن العدالة الاجتماعية. |