Detaylar arasından Prens Abboud'un, yetkililer için yaptığı bir konuşmadan ayrıldıktan hemen sonra... | Open Subtitles | ومن بعض التفاصيل تاكدنا انه بعد خروج الامير عبود بعدما أكمل مباشرة خطابا للمديرين التنفيذيين |
Prens Abboud'a suikast düzenleyeceğini bilmiyordum. Ülkemi yüzüstü bıraktım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنها سوف تقوم باغتيال الأمير عبود |
Yoksa suikasti düzenleyen kişi, Prens Abboud'u ortadan... | Open Subtitles | كان يعمل لبيت آل سعود؟ أو اي شخص آخر يحاول الحصول على الأمير عبود |
Satıştan hemen sonra, Prens Abboud... | Open Subtitles | وكان الحق في التصرف بعد البيع للأمير عبود |
- Arcadia petrol haklarını istiyordu, Abboud'un da ortadan kaldırılması gerekiyordu. | Open Subtitles | أركاديا أراد حقوق النفط لدا كان عليهم ازالة عبود هذه هي البداية. |
Prens Fayeen, Abboud'u öldürmek için Arcadia ile işbirliği yapmış. | Open Subtitles | تآمر الأميرفايين مع أركاديا لاغتيال الأمير عبود |
- Prens Abboud'un hikâyesinde fark ettiğinden daha fazlası var. | Open Subtitles | أنا استمع هناك الكثير في قصة الأمير عبود اكثر مما كنت أتصور |
Sebastian Egan tarafından yazılmış, ...Prens Fayeen'in, Abboud'u ve Jibril'i öldürmek için plan yaptığını kanıtlayan birkaç gizli işleri açığa vuran makale istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تنشر زوجين من المقالات فضائح كتبه سيباستيان إيغان يثبت ان الأمير فايين تآمر لقتل عبود |
Prens Fayeen kuzeni Abboud'u kıskanıyordu. | Open Subtitles | حيث كان كان الأمير فايين غيور من ابن عمه عبود |
Çok az insan Abboud'un Suudi Arabistan'da kadınlara oy kullanma hakkı vermek için çalıştığından haberdardı. | Open Subtitles | قلة من الناس يعرفون أن عبود كان يعمل سرا لإعطاء المرأة الحق في التصويت في المملكة العربية السعودية |
En önemlisi, Abboud tahtın yasal varisi. | Open Subtitles | الأهم من ذلك، الأمير عبود هو الخليفة المفترض للعرش السعودي |
Yani Fayeen'in unvanı alabilmesi için Abboud'un önünden çekilmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | و من أجل ان يحصل الامير فايين على لقب انه يحتاج ان يبعد عبود من طريقه |
Ta ki Abboud, anlaşmayı onlar yerine Suudi bir şirkete verene kadar. | Open Subtitles | هذا هو, حتى عبود منح العقد لشركة سعودية بدلا من ذلك |
Prens Fayeen ve Arcadia çok iyi biliyordu ki, Jibril, Abboud'la yüzleşerek, ...verdiği sözü halkın görebileceği şekilde kameralar karşısında söylettirme fırsatını asla kaçırmazdı. | Open Subtitles | الأمير فايين وأركاديا يعلمون انها لن تفوت فرصة المواجهة مع عبود على شاشات التلفزيون الأمريكي |
Kadın şimdi de, Abboud'un cinayetiyle suçlanıyor. | Open Subtitles | والآن حسنا، الآن بما انها متهمة بقتل عبود |
Makale Prens Abboud'un ölümüne sebep olan bombanın ateşleyicisi hakkında bir kanıttan bahsetmiş. | Open Subtitles | المقال يستشهد الأدلة حول المتفجرات المستخدمة في القنبلة التي قتلت الأمير عبود |
Prens Abboud'un katillerini yakaladığınız için başkan size tebriklerini iletti. | Open Subtitles | الرئيس يمرر تهانيه في الامساك بقاتل الامير عبود |
Abboud'un ayakaltında olmamasından kesinlikle kazançlı çıkıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يستفيدون بشكل واضح من خروج عبود من الطريق |
Detaylar arasından Prens Abboud'un, yetkililer için yaptığı bir konuşmadan ayrıldıktan hemen sonra... | Open Subtitles | ومن بعض التفاصيل تاكدنا انه بعد خروج الامير عبود بعدما أكمل مباشرة خطابا للمديرين التنفيذيين |
Prens Abboud'a suikast düzenleyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنها سوف تقوم باغتيال الأمير عبود |
Leatherby'i ele geçirebilecek kadar şanslı olanımız varsa Leatherby'i Safiye'nin ne bildiğini öğrenmek için kullanacağız. | Open Subtitles | إذا كان أي شخص لديه فرصة للامساك بليثربي سنستخدمه للحصول على معلمومات عن امرأة عبود. |