"عثرنا عليها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulunan
        
    • Bulduk
        
    • Bulduğumuz
        
    • bulundu
        
    • bulduğumuzla
        
    Warren Granger'ın boynunda bulunan kemik parçacığı otuzlarının ortasında beyaz bir erkekten geliyor. Open Subtitles الرقاقة العظمية التي عثرنا عليها في رقبة وارن جرينجر
    Bagajda bulunan bunlar dışında araba boş. Open Subtitles السيارة خاوية ما عدا هذه عثرنا عليها بالصندوق
    Ben Jack Bauer. Bombayı Bulduk. Birinci seviye tahliye başlatın. Open Subtitles هنا جاك باور ، لقد عثرنا عليها اخلوا المنطقة الاولى الان
    Şimdi, bahsettiğiniz aracı Bulduk. Open Subtitles حسنا, السيارة التي تتكلم عنها عثرنا عليها
    Bulduğumuz kara deliklerin çoğu iki ana tip olarak düşünülebilir. TED جميع الثقوب السوداء التي عثرنا عليها يمكن أن توضع ضمن مجموعتين رئيسيتين.
    Bulduğumuz tohumlara yakın olgunluktakileri taşıması muhtemel olgunlukta. Open Subtitles إنها من نفس درجة االنضج تقريباً و التي من الممكن أن أُنتجت البراعم التي عثرنا عليها
    Ve bu da, aynı mide bulandırıcı pakette bulundu. Open Subtitles كما هو الحال مع هذه الصورة والتي عثرنا عليها في ذات الباقة المزعجة.
    O parçada bulduğumuzla aynı şey. Open Subtitles إنها نفس المادة التي عثرنا عليها على الكسرة
    Olay yerinde bulunan mumların aynıları. Open Subtitles إنها مثل الشموع التي عثرنا عليها في مكان الجريمة
    - Plazada bulunan kurşunların analizi geldi. Open Subtitles لقد ظهرت نتائج تحليل الرصاصات التي عثرنا عليها في الساحة
    Coleman'da bulunan hidroşok mermilerini ve kurbanların neden korktuğunu açıklar. Open Subtitles ذلك يفسر الرصاصات المشقوقة التي عثرنا عليها بجثة كولمان و لم كل الضحايا كانوا خائفين
    Üstçavuş Roe'nu evinde bulunan tehdit notu için bize elyazısı örneklerini vermeyecekler. Open Subtitles يرفض إعطائنا عينات من خط اليد لنقارنها من رسالة التهديد التي عثرنا عليها في شقة الرقيب رو
    Kurbanımızın ağzında bulunan florit konsantrasyonu ağaç koruyucularında, boya incelticilerde, araba cilasında ve diğer bir kaç endüstriyel üründe mevcut. Open Subtitles نسبة التركيز التي عثرنا عليها على ضحيتنا قد يكون سببها مادة لحفظ الخشب, محلول زيتي للطلاء مادة شمعية للسيارات, أو مجموعة اخرى من المنتجات الصناعية حسناً
    İçinde başsavcının ofisne ait gizli dosyalar Bulduk. Open Subtitles لقد عثرنا عليها ملفات سريّة تخص مكتب المدّعي العام
    Onu Bulduk, artık güvende ve sonunda gereken ilgiyi görecek. Open Subtitles عثرنا عليها وهي بأمان وستنال الرعاية التي تحتاجها أخيراً
    Evin eski sahibinin kalan eşyaları, temizlerken Bulduk. Open Subtitles أمتعة المالك السابق عثرنا عليها أثناء ترتيب المنزل
    Onu eve geldiğimizde böyle Bulduk, duş almaya karar verdiğinde kafayı iyice bulmuş olmalı. Open Subtitles لقد عثرنا عليها عندما عدنا للمنزل لابد و أنها كانت في حالة سكر شديدة عندما قررت أن تستحم
    Polina'nınağzında Bulduğumuz kıkırdak parçası var ya? Open Subtitles قطعة الغضروف تلك التي عثرنا عليها في فم بولينا؟
    Şimdiye kadar Bulduğumuz teknolojik parçaların içinde en güçlüsü olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون أقوى تقنية عثرنا عليها يوماً
    Asansörde Bulduğumuz bandanadan DNA çıkmadı. Open Subtitles الباندانا التي عثرنا عليها في المصعد كانت فارغة من الحمض النووي
    Dünya'da Bulduğumuz meteoritlere bakarak gezegenlerin 4,5 milyar yıl önce oluştuğunu öğrendik. Open Subtitles لذا وبتعقب تاريخ المُذنبات التي عثرنا عليها على الأرض نعرف اليوم بأن الكواكب ولدت قبل 4.5 مليار عام مضى
    Sahte paraların içindeki izleme cihazında parmak izin bulundu. Open Subtitles بصماتك تم اكتشافها على وِحدة الجي بي اس "عثرنا عليها على المال المزور يا "بول
    Hank' in üzerinde bulduğumuzla karşılaştıracağız ve bir de Larsen' ın cinayet mahallinde bulduğumuzla. Open Subtitles وسنقارنها مع الملاحظة التي عثرنا عليها ...(بحوزة (هانك (وتلك التي عثرنا عليها في مسرح جريمة (لارسن...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more