"عثورنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulduğumuz
        
    • bulduğumuzu
        
    • bulmamızdan
        
    • bulana
        
    • bulamamamızın
        
    Onu bulduğumuz zaman, programcılarımız hazır olacak, efendim. Open Subtitles سيكون رجالنا مستعدون يا سيدي، بمجرد عثورنا عليه
    bulduğumuz şeylerde neden DNA izi olmadığını açıklıyor. Open Subtitles ذلك يفسّر عدم عثورنا على أيّة بصمات أو حمض نوويّ على الأغراض التي وجدناها
    Kargo konteynerinizde neden 20 yasadışı göçmen bulduğumuzu açıklamanızı istiyor. Open Subtitles تريدك أن تفسر سبب عثورنا على 20 مهاجر غير شرعي في إحدى حاوياتك
    Teknede bir ceset bulduğumuzu ve parasını çaldığımızı mı? Open Subtitles أنخبره بشأن عثورنا على رجل ميت بالقارب و بأننا سرقنا نقوده؟
    Doktor raporu onu bulmamızdan üç saat önce öldüğünü söylüyordu. Open Subtitles تقرير الطبيب الشرعي وضّح انه قد توفّي قبل 3 ساعات من عثورنا عليه
    Efendi, onları bulmamızdan ötürü memnun olacaktır. Open Subtitles سيسرّ السيد عثورنا عليهما
    Biz oğlunu bulana kadar sizin için en güvenli yer ahır. Open Subtitles إلى حين عثورنا على ابنكما فالمكان الأكثر أماناً لكم هو الحظيرة
    Ama hala çocuğu bulamamamızın bir başka nedeni olabileceğini biliyorsun. Open Subtitles انت تعلم انه ربما يوجد سبب اخر لعدم عثورنا على الفتى ؟
    Hayır, şapkasını bulduğumuz yerin yakınında nehre atıldı. Open Subtitles لا, لقد رماها فى النهر بالقرب من مكان عثورنا على قبعتها
    Tate'in cesedini bulduğumuz yerden bir kaç sokak ötede. Open Subtitles هذا فقط على بعد عدة مربعات سكنية من مكان عثورنا على جثة تايت
    Çekmecesindeki gizli bölmede bulduğumuz paralar, fonlarının az olmadığını gösteriyor. Open Subtitles فمن الواضح أنّه لا يعاني نقصاً في الأموال... بسبب عثورنا على أموالٍ في مخبأه السرّي
    bulduğumuz zaman söyleriz. Open Subtitles سنعلمك بمجرد عثورنا عليه
    - Ben'i bulduğumuz gün banka tahliye kararını yollamıştı. Open Subtitles (يوم عثورنا على (بين، أعطانا المؤجر إنذاراً بإخلاء المنزل
    Gerçekten uzaylı bulduğumuzu hayal edebiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك تخيل عثورنا على مخلوق فضائي.. حقيقي؟
    Bu, olay mahallerinde neden o izleri bulduğumuzu açıklıyor. Open Subtitles هذا يُفسر سبب عثورنا على آثار منه في مسارح الجرائم.
    Tamam, o halde bize ceketinden çıkan bu kırık payeti neden onun üstünde bulduğumuzu açıklayabilirsin. Open Subtitles حسناً، ربّما بإمكانكَ أن تفسّر إذن سبب عثورنا على هذا الترتر المكسور من سترتكَ على جسدها
    Konu şu ki, Dixon'ın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor. Open Subtitles (حين جاء (ديكسون" "ليسأل عن الألماس "كان ذلك قبل عثورنا على صندوق ودائعه"
    Konu şu ki, Dixon'ın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor. Open Subtitles حين جاء (ديكسون)" "ليسأل عن الألماس "كان ذلك قبل عثورنا على صندوق ودائعه"
    Anlaşıldı. Başkanın cesedini bulana dek eve dönmüyoruz. Open Subtitles تلقيت، لن نعود إلى الوطن إلى حين عثورنا على جثتة الرئيس
    Ervin'i bulana kadar, bize bunu söyleyecek bir kişi var. Open Subtitles لم يستطع سماعهم نحتاج إلى إسم هذا الشخص حسنا ، إلى غاية عثورنا على (إيرفن)هناك
    Hiç kanıt bulamamamızın nedeni, belki de katilin öyle istemesidir. Open Subtitles ربّما السبب في عدم عثورنا على أي دليل .لأن هُناك أحدٌ لا يُريدنا أن نجدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more