"عجب أنّ" - Translation from Arabic to Turkish

• şaşmamalı

O adamın kasabada fıçı imal etmesine şaşmamalı. Buraya bakan o değildi nasıl olsa.
لا عجب أنّ ذلك الشخص ذهب لصناعة البراميل فلم يكن بارعاً في الزراعة

Şantaj sonuçlarının bu kadar hoş birini etkilememesine şaşmamalı
لا عجب أنّ عواقب الابتزاز غائبة عن بال شخص بهذا الجمال

Tanışıp hemen evlenmelerine şaşmamalı.
لا عجب أنّ وقت اللقاء إلى الزواج سريع للغاية.

Ona verdiği ilaçlara bakarsak neden insanların onun aklını yitirdiğini düşündüğüne şaşmamalı.
مع الكميّة التي كان يصفها لها، فلا عجب أنّ الناس إعتقدوا أنّها تفقد رشدها.

Mürettebatın gemiyi terk etmesine şaşmamalı.
لا عجب أنّ طاقمك هجر السّفينة.

Adamların kaçabilmesine şaşmamalı.
-لا عجب أنّ ذلك الرجل هرب، أنظري إلى حذائكِ

Kadınların benimle flört etmemesine şaşmamalı.
لا عجب أنّ النساء يأبين مُغازلتي.

Davanın sarpa sarmasına şaşmamalı.
لا عجب أنّ القضية أصبحت خارج القضبان.

Constance'ın d'Artagnan'a âşık olmasına şaşmamalı.
لا عجب أنّ "كونستنس" واقعة بحب "دارتانيان".

Dr. İneks'in kız arkadaşı olmamasına, şaşmamalı.
-لا عجب أنّ الد. (المهووس) لم يستطع التمسّك بخليلته

Bayan Irena'nın, kimliğini korumasına şaşmamalı.
لا عجب أنّ السيدة (إيرينا) كانت تحمي هويته (كاسل) ، أترك هذا الإستجواب؟

- C.S.U'nun dairedeyken bunu bulamamasına şaşmamalı.
لا عجب أنّ وحدة الجرائم فوّتته -عندما فتّشوا شقتها .

Busiak gibi bir süper yıldızın senin gibi bir bodurla takılmasına şaşmamalı.
ولا عجب أنّ نجماً مثل (بوسياك) عالق مع شخص حقير مثلك.

Nişanlısının onu terk etmesine şaşmamalı.
لا عجب أنّ خطيبته هجرته.

- Akraba olmanıza şaşmamalı.
-لا عجب أنّ بينكما صلة قرابة .

- Korumanın, onu vurmaya çalışmasına şaşmamalı.
-لا عجب أنّ الحراس أرادوا إردائه .

Kruger'ın o davayı ortadan kaldırmak istemiş olmasına şaşmamalı.
لا عجب أنّ (كروغر) أراد دفن الدعوى.

Clara'nın kaçmak istemesine şaşmamalı.
لا عجب أنّ (كلارا) أرادت الإختفاء .

Elijah'ın seni terk etmesine şaşmamalı.
لا عجب أنّ (إيلايجا) هجرك

Kessler'ın intikam istemesine şaşmamalı.
-لا عجب أنّ (كيسلر) يريد الإنتقام .