"عجله" - Translation from Arabic to Turkish

    • acele
        
    • acelem
        
    • acelesi
        
    • acelemiz
        
    • Acelen
        
    • aceleyle
        
    • Taktım
        
    • Aceleniz
        
    Ona söyle birazdan aşağıda olacağım. Bir yere yetişmek için mi acele ediyorsunuz? Open Subtitles هل انت فى عجله من امرك للذهاب الى مكان ما ؟
    Eğer acele ederseniz, açık alanda gidebilirsiniz. Open Subtitles إذا كنت فى عجله من آمرك يمكنك السفر عبر البلده
    - Evet? - acele edeceklerini sanmıyorum. Onlara kadının öldüğünü söyledim. Open Subtitles لن يكونوا على عجله لقد اخبرتهم انها ميته
    Havaalanına gidiyorum. acelem var. Open Subtitles للمطار لو سمحت فأنا على عجله لألحق الطائره
    Bebeğim, hemen aşağı inmelisin. Annenin acelesi var. Open Subtitles ..وعندها عزيزي ، عليك ان تأتي الآن أمك في عجله من أمرها
    Merhaba, özür dilerim. Çok acelemiz vardı. Sizi fark edemedik. Open Subtitles مرحبا , نعتذر , كنا في عجله لذلك لم نلحظكم
    - Acelen mi var? Open Subtitles هل أنت فى عجله ؟
    aceleyle çıkmış ya da çıkarılmış. Open Subtitles إما أن غادرت في عجله من أمرها أو أجبرت على هذا
    Kardeşim seni burada bırakırken büyük bir acele içindeydi. Open Subtitles اختي كانت على عجله كبيرة من امرها عندما تركتك هنا
    Biraz zaman alacak fazla acele etme. Open Subtitles سوف تأخذ فتره لذا لا تكون فى عجله كبيره.
    acele ettirmek istemem ama hadi Open Subtitles حسناً، لا أُريد ان نكون على عجله لكن . . روبوتات قاتله
    Her halükarda gerçekten acele edilecek bir durum yok ortada. Open Subtitles فى كلتا الحالتين ، ليس هنالك أى عجله لفعل أي شىء.
    Evlenmek için acele ettiğimden değil ama, sadece evlilik yolu ile ayakta durabiliyoruz. Open Subtitles ليس إني في عجله للزواج، غير فقط من خلال الزواج سيكون لدينا مكانه، بيوتنا الخاصة.
    Evet, yarışçı, bu kadar acele nereye gidiyorsun? Open Subtitles قائد مسرع الى اين تذهب فى عجله هكذا
    Burada kendi adıma bazı keşiflerde bulunuyordum, ama acelem yok ve İtalya'ya yapılacak bir seyahat eğlenceli olur. Open Subtitles لقد كنت أقوم ببعض الإستطلاعهنالنفسي، ولكني لست في عجله
    Çok acelem var ama kıpırdayamıyorum. Open Subtitles أنا فى عجله من أمرى ولا أستطيع التزحزح
    Bu insanların acelesi vardı galiba. Ön kapıyı kilitlememişler bile. Open Subtitles لابد ان هؤلاء الناس رحلو عن عجله دون إحكام غلق الباب الامامى
    Bu tahtalar yeni. Her kim kapatmışsa belli ki acelesi varmış. Open Subtitles هذا الخشب جيد, مهما كان من اغلقه فقد كان في عجله من امره
    acelemiz vardı. Hepimiz kapıya kadar koştuk. Open Subtitles كنا في عجله من امرنا ركضا بسرعه طول الوقت للبوابه
    - acelemiz var. Open Subtitles -أننا فى عجله من أمرنا ما الأمر يا دكتور؟
    Her neyse, Acelen var biliyorum. Open Subtitles بأي حال , أعلم أنك في عجله
    Arkada da kimse yok patron. Adam aceleyle çıkmış. Open Subtitles خلف المنزل خال يا رئيسي يبدو إنه غادر في عجله من أمره
    Taktım. Open Subtitles عجله فارغه
    Eğer Aceleniz varsa, öne alabilirim. - Hayır! Open Subtitles إذا كُنتم على عجله , يمكنني وضع مُستعجل عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more