"عجوزاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşlı
        
    • yaşlıydı
        
    • ihtiyar
        
    • yaşlıyım
        
    • yaşlandım
        
    • yaşlıydım
        
    • yaşlandığını
        
    • yaşIı
        
    • yaşlanmış
        
    • İhtiyar bir
        
    • yaşlanmışsın
        
    • huysuz
        
    • yaşlanıp
        
    • ihtiyarın
        
    • ihtiyardı
        
    Ben çok önce yüzleştim. yaşlı bir enkaza dönmeden önce. Open Subtitles لقد قمت بمواجهته مبكراً جداً قبل أن أصبح حطاماً عجوزاً
    Eğer yaşlı komşu Granny Schickelgruber'e elinde bıçakla denk gelirseniz, bu ancak şanssızlıktı[2]. Open Subtitles وأذا سقطت أحدى تلك القنابل فأصابت عجوزاً يسير على الأفريز، فهو حظه السئ
    Bir gecede saçları bembeyaz olmuş, yaşlı bir adama dönüvermişti. Open Subtitles شعرة استحال ابيضاً هذة الليلة . لقد صار رجلاً عجوزاً
    Mucit çok yaşlıydı. Open Subtitles كما ترين، كان هذا المخترع عجوزاً للغاية.
    Bu havada bence sezon çoktan kapanmalıydı. İhtiyar da sensin. Open Subtitles بهذا الطقس أنت خارج الوقت قال اني رجلاً عجوزاً
    Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً
    Bir gecede saçları bembeyaz olmuş, yaşlı bir adama dönüvermişti. Open Subtitles شعرة استحال ابيضاً هذة الليلة . لقد صار رجلاً عجوزاً
    Tristan'ın asla yaşlı bir adam olacak kadar yaşamayacağını düşünürdüm. Open Subtitles لقد أعتقدت أن تريستان . لن يعيش ليصير رجلاً عجوزاً
    Yani, kötü yaşlı adamı yaralamak yerine, masum yaşlı bir adamı öldürmüş olabilirim. Open Subtitles لذا بدلاً من جرح رجل عجوز شرير قد أكون قتلت رجلاً عجوزاً بريئاً
    yaşlı olsaydı osteopeni en fazla hayatın acı gerçeklerinden biri olurdu. Open Subtitles حسناً، إن كان عجوزاً كان ليصبح تكلس العظام من وقائع الحياة
    Sonunda çok yaşlı ve başarılı bir adam olarak öldü. Open Subtitles و في النهاية مات رجلاً عجوزاً جداً و ناجحاً للغاية
    Babanın senin yüzünden mahvolduğunu görmüyor musun? Ne kadar yaşlı gözüküyor baksana! Open Subtitles ألا ترى ان والدكَ يتعذب بشدة بسببكَ لدرجة انه يبدو عجوزاً ؟
    Bu da, eğer yaşlı ve fakirseniz yaşlılık cehennem ıstırabı yaşamaktır. Open Subtitles أن التقدم في السن هو جحيم حي إذا كنت عجوزاً وفقيراً
    Baban yaşlı bir puştu. Ağabeyin puşt. Sen de puştsun. Open Subtitles أبوك كان عجوزاً حقيراً وأخوك كان حقيراً، وأنت حقير مثلهما
    Yükselen tansiyonumdan dolayı felç geçirmeden bu yaşlı adamı kurtar. Open Subtitles أنقذ رجلاً عجوزاً بضغط دم عال من ذبحة قلبية قادمة.
    Gazete yazdığı bir şey yüzünden 20 kişi yaşlı bir adamı mı döveceksiniz? Open Subtitles عشرون رجلاً منكم ضدّ رجلاً عجوزاً من أجل شيء كتبه في صحيفة ؟
    yaşlıydı ve anladığım kadarıyla uzun bir süredir hastaydı. Open Subtitles كانت عجوزاً وعلى حسب فهمي كانت مريضة منذ فترة طويلة
    Düşünsene, yarın gece olurken, evli ihtiyar bir adam olacağım. Open Subtitles فكِّر فقط بحلولِ ليلِ الغَد، سأكونُ عجوزاً متزوجاً
    Buluşmak için daha çok zamanımız var. yaşlıyım ve takatim yok. Ne, benim gibi mi? Open Subtitles الكثير على موعد ليلي عندما أكون عجوزاً وضعيفاً
    Sanırım oralara girmek için fazlasıyla yaşlandım. Open Subtitles أعتقد بأنني أصبحت عجوزاً للقيام بالزحف داخل الكهف
    Başta, çok yaşlıydım ve kimse yardımımı istemiyordu. Open Subtitles قبل قليل كنت عجوزاً جداً ولا أحد يريد مساعدتي
    Karım Helena yaşlandığını kabullenmeye başlayınca bu saçmalığı kabul etmeye hazır olmadığımı fark ettim. Open Subtitles ما حصل انه زوجتي هيلين قد سمحت لنفسها ان تصبح عجوزاً و انا لم اكن مستعداً لتقبل تلك اللامنطقية
    Eğer dönmezsem, yaşIı bir adamı soyduğumu söyle. Open Subtitles إن لم أعد، قل إني مت وأنا أسرق عجوزاً ما.
    Oldukça yaşlanmış olmalı. Open Subtitles ربما ستكون عجوزاً للغاية، المسكينة.
    yaşlanmışsın, evet sen ise aynısın, hatta bir yıldız bile oldun! Open Subtitles .. لقد أصبحت عجوزاً أجل .. وأنت لا زلت كما كنت
    İlk okul öğrencisi gibi görünüyorsun, ama aslında huysuz ihtiyarın tekisin. Open Subtitles . أنت تبدو كطفل في المدرسة الابتدائية ولكنك رجلاً عجوزاً فظيعاً
    yaşlanıp kuruyacak o Çökecek senin çökmesini istemeyeceğin yerleri Open Subtitles هو سيصير عجوزاً ويذبل ويتدلى في أماكن لا تريدين رؤيتها تتدلى
    İşe yaramaz, korkak bir ihtiyardı ama Freyler bizi destekledi. Open Subtitles كان عجوزاً جبان لا فائدة منه ولكن عائلته كانت تدعمُنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more