"عداد" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölü
        
    • öldü
        
    • Öldün
        
    • ölmüş
        
    • sayacı
        
    • ölürüz
        
    • öldük
        
    • kayıp
        
    • ölür
        
    • ölüsün
        
    • göstergesi
        
    • öldünüz
        
    • ölürsün
        
    • bitti
        
    • kaçırıyorum
        
    Bunun kadar ölü birisi nasıl olur da bıçağı kaybeder? Open Subtitles كيف لا أحد في عداد الموتى لأن هذا يفقد السكين؟
    Biri sonunda öldü zaten. Şimdi ise adam kaçırmak istiyorsunuz. Open Subtitles .أحدهم أصبح في عداد الأموات والآن تريدون إرتكاب عملية إختطاف؟
    Bu gece silahlar ülke dışına çıkacak, yoksa Öldün. Open Subtitles عليك أن تُخرج هذه الأسلحة من البلاد الليلة وإلا ستكون في عداد الموتى
    Siktir et adamları çabuk ol. Buradan hemen çıkmalıyız yoksa ölmüş olacağız. Open Subtitles تبا يا رجل , أسرع علينا التحرك أو سنصبح في عداد الموتي
    Ölüler için bir tür geiger sayacı gibi olduğumu biliyorum ama henüz bunu nasıl açıp kapatacağımı bilmiyorum. Open Subtitles أعنى، أنا أعرف أننى بمثابة عداد جايجر للتنبؤ بحدوث الوفيات لكننى.. لا أعلم كيف أشغله أو اطفئه حتى الآن
    Yüzeye torpido olmadan çıkarsak ölürüz. Open Subtitles اذا صعدنا بدون ان نشغل الطوربيد . سوف نصبح فى عداد الاموات
    Unutma, bu işi alamazsak öldük. Open Subtitles وتذكر ان لم نحصل على هذا العمل نحن فى عداد الاموات
    ölü SAYISI Şu anda, ölü sayısı sıfır. Ama her an yükselebilir. Open Subtitles ابتداءً من الآن، عداد الموت صفر لكنه جاهز للارتفاع في أي لحظة
    - Bizler, iyi adamlarız. - Hayır. Sizler ölü adamlarsınız artık. Open Subtitles ـ نحن أشخاص طيبون ـ كلا، إنّكم أشخاص في عداد الأموات
    Eğer bize hep birlikte saldırmak için bir fırsat yakalarlarsa, ölü eti oluruz. Open Subtitles لانهم إذا تمكنوا من الهجوم علينا من كل ألآتجاهات فسنكون فى عداد الموتى
    - Diğer baronların hepsi öldü ve birilerinin onların yerini alması gerek. Open Subtitles حسنًا، النُبلاء الآخرين في عداد الموتى وعلى أحد ما أن يأخذ مكانهم
    Kütüphaneciler, öğretmenler, doktorlar, kadınlar, çocuklar, hepsi öldü. Open Subtitles ربما أطباء,مدرسون,نساء,أطفال كلهم فى عداد الموتى.
    Doğrusu Bang Bang Sen Öldün ve onu deli bombacı olarak çağırmanın ona yardımcı olacağını düşünmüyorum. Open Subtitles طاخ طاخ أنت في عداد الموتى ولا أعتقد أنّ وصفه بالقنبلة الموقوتة يفيده
    Bir yalan daha söylersen Öldün. Open Subtitles كذبة واحدة أخرى وستكون فى عداد الموتى ،أفهمت ؟
    O zamana kadar biz ölmüş oluruz. Open Subtitles بحلول ذلك الوقت، سنكون جميعاً في عداد الموتى
    ölmüş olurduk. Open Subtitles لو فعلنا ذلك لكنا توفينا \\ في عداد الموتى
    Benim kilometre sayacı sizinkinden yüksek gösteriyordur. Open Subtitles يجب أن أخبرك ، أشعر أن لدي درجة أعلى منكم على عداد المسافات
    Unutma, bu işi alamazsak ölürüz. Open Subtitles وتذكر ان لم نحصل على هذا العمل نحن فى عداد الاموات
    Eğer bu ateş mühimmat deposuna yaklaşırsa, hepimiz öldük demektir. Open Subtitles و أن تكون النار قريبة للغاية من غرفة الأسلحة ، فسنكون جميعا في عداد الأموات
    2 hafta önce, garsonluk yaptığı restoran'dan kayıp başvurusunda bulunulmuş. Open Subtitles في عداد المفقودين منذ اسبوعين من المطعم حيث كانت نادلة
    Eğer önce buz kraliçesi bulursa o ölür. Ve biz de savaşa gireriz. Open Subtitles إن أخذتها ملكة أمّة الثلج أوّلًا، ستكون في عداد الموتى، وسنكون في حرب
    Senin yüzünden her taraf polis kaynıyor. Sen artık ölüsün pislik. Open Subtitles الشرطة في كل مكان بسببك؛ أنت في عداد الأموات أيّها السافل
    Arabanın hız göstergesi 150 km yol katettiğini gösteriyordu. Open Subtitles عداد السرعة فى سيارتها يشير بأنها قادت لمسافة 94 ميل
    Eğer garip bir şaka yapıyorsanız çocuklar, öldünüz! Open Subtitles اذا كانت هذه نكته سخيفه يا شباب تحاولون دفعى اليها ستكونوا فى عداد الموتي
    Bana bir şey olursa, ölürsün. Open Subtitles اترى اى شىء يحدث لى وسوف تكون فى عداد الاموات
    Artık bir önemi kalmadı. Hepsi öldü, her şey bitti. Open Subtitles لم يعد الأمر يهم بعد الأن كلهم في عداد الأموات الأن
    "Altın Kızlar"ı bunun yüzünden kaçırıyorum. Open Subtitles أنا في عداد المفقودين بنات الذهبي لهذا الغرض.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more