"عداوة" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşmanlık
        
    • düşman
        
    • husumet
        
    • kin
        
    • kan davası
        
    • karşıtı vaazlar
        
    Bu iyi haber, çünkü bunun anlamı ne savaş ne de düşmanlık kaçınılmaz bir sonuç değil. TED وهذا خبر سارّ لأنّه يعني أنّ ما من عداوة أو صداقة ستكون دائما طبيعة العلاقة بينهما.
    Seninle kadın arasına, senin soyunla onunki arasına düşmanlık koyacağım. Open Subtitles و أضع عداوة بينك و بين المرأة و بين نسلك و نسلها
    düşmanlık besleyen Atreides Sarayı ve Harkonnen Sarayı. Open Subtitles أسره الاتريدس واسره الهيركونين بينهم عداوة
    Sorun şu ki, bunlar yüzünden Pontius Pilatus beni düşman belledi. Open Subtitles المشكلة هي أنه حصل على عداوة من بونتياس بايلوت.
    Sonunda, o ve George'un düşman olduklarını biliyorum fakat Francis senin mutlu olmanı isterdi. Open Subtitles كانا على عداوة لكن فرانسيس سيرغب .أن تكوني سعيدة
    Jimmy Merton'la aralarında bir husumet var mıydı? Open Subtitles هل من عداوة بينه و بين جيمي ميرتون؟
    Cinayette hırsızlık yoksa büyük olasılıkla kişisel husumetten, kin gütmeden kaynaklanır. Open Subtitles عادة في جرائم القتل ... الغير مقرونة بالسرقة تكون عداوة شخصية أو بدافع الحقد
    Onun karşısında oturan Koreli adamla her daim bir kan davası var. Open Subtitles لديها عداوة مع الكوريين في الجانب الآخر من الشارع
    Aralarında bir düşmanlık olduğunu biliyorum ama-- Büyük bir düşmanlık. Open Subtitles ــ أعني , أنا أفهم ذلك , هناك عداوة بينهما ــ حسناً , إنّها عداوة كبيرة حقّاً
    Kızınıza düşmanlık besleyen birileri geliyor mu aklınıza? Open Subtitles هل توجد عداوة بين إبنتك وشخص ما ؟
    Bu hanede düşmanlık olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون لها عداوة في المنزل.
    Ve aramızda yüzyıllar öncesine uzanan bir düşmanlık var. Open Subtitles وثمة عداوة بيننا تعود... إلى قرون مضت، طويلة الأمد
    - düşmanlık. Open Subtitles (ـ لا يمكنك إحتجازي هنا يا (ديكويد ـ عداوة
    Daha fazla düşmanlık görmek istemiyorum. Open Subtitles وأنا لا أريد أن أرى أى عداوة
    O adam, dünyada kendine düşman etmen gereken son kişi. Open Subtitles هذا أخر شخص بالعالم تودي خلق عداوة معهُ
    Eğer bizlerle arkadaş olursan, diğerleriyle düşman olursun demektir. Open Subtitles لو كسبتِ صداقتنا ستكسبي عداوة الآخرين
    Bakın, neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz, ve onları "yakmak" sadece bize daha fazla düşman edecektir. Open Subtitles أنظروا, نحن لا نعرف ما الذي نتعامل معه, و "احراقهم" ربما لن يؤدي الا جلب عداوة معهم.
    Pekala, size cubukta et veren insanlarla düşman olmak istediğinize emin misiniz? Open Subtitles -رائع ! حسناً، هل أنتن واثقات بأنكن تريدن إقامة عداوة مع القوم الذين طعنوا اللحم في عصى حاد؟
    İş arkadaşlarının hiçbiri aralarında bir husumet sezmemiş. Open Subtitles لا أحد من زملائهم لاحظ أي عداوة بينهما.
    Rafe McCawley ile aranızda husumet olduğunu bilmeyen yok. Open Subtitles ليس سراً أن هناك عداوة (بينك وبين (رايف مكوللي
    - Sence bu çocukluktan kalma bir kin mi? Open Subtitles تعتفد انها عداوة من الطفولة ؟
    Hoveytatlarla kan davası başlatırsınız. Open Subtitles ستحصل وقتها على عداوة دموية مع الحويتات
    Beyaz karşıtı, Hristiyanlık karşıtı vaazlar veriyorsunuz. - Beyaz karşıtı mısınız? Open Subtitles ،أنت تدعو عداوة البيض . و عداوة علماء النصارى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more