Yani seni biraz daha tanımak istiyorum. Eski bir arabayı tamir edebilmen dışında. | Open Subtitles | فقط أريد أن اعرف عنك عدا عن حقيقة أنك تستطيع إصلاح سيارة قديمة |
Ot işi dışında burada benim için bir şey kalmadı. | Open Subtitles | عدا عن سلالة الحشيش خاصتي لا يوجد شيء يخصني هنا |
Müdürün söyledikleri dışında, doktor olarak, kendine ait bir düşüncen var mı? | Open Subtitles | عدا عن ما قاله المدير في مهام الطبيب هل لديك افكارك الخاصة؟ |
Bela çıkaran hariç. Sağken onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | عدا عن مثير المشاكل اريد ان اكلمه قبل ان يموت |
Ölü olmaları bir yana, iki adamın da sağlık durumu harikaymış. | Open Subtitles | عدا عن كونهما متوفيان فهؤلاء السادة كانا في حالة صحية ممتازة. |
Curtis Smoote dışında herkesi tanıyorsun. | Open Subtitles | انت تعرف تقريبا الكلّ عدا عن كورتيس سموت |
Bir çit... bu kapı karşısındaki küçük alan dışında. | Open Subtitles | عدا عن هذه المنطقة الصغيرة اما هذا الباب |
Hafif bir beyin sarsıntısı dışında, l'd Sen çok şanslı bir kadın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | عدا عن ارتجاج خفيف ، أقول أنك كنت امرأة محظوظة للغاية |
Kendim gemiyle gelip gezegeninizi arayabilirdim ama gezegeninizle ilgili, ilginç ama kısıtlı gen havuzu dışında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت سأبحث عنه بنفسي، ولكني لا أعرف شيئاً عن كوكبكم الجميل.. عدا عن أنه ذو مورثات مثيرة للاهتمام ولكنها محدودة |
- Bunun dışında senin için başka ne yapabilirim? | Open Subtitles | عدا عن قولي أنك تفعلين الصواب ؟ في هذه اللحظة أريد أن أعرف |
Etkileşimlilik dışında başka anormal bir şey var mı orada? Evet. | Open Subtitles | عدا عن التفاعل هل من شيء غير عادي في جهتكما؟ |
İşin kötü tarafı da bu. Elimde hiçbir ipucu yok. Manyakça seks oyunları dışında. | Open Subtitles | هنا المشكلة، ليست لديّ أدنى فكرة عدا عن أمور الجنس الغريبة |
Kızın Buz Kamyonlu Katil tarafından öldürülmesi dışında. | Open Subtitles | عدا عن أنّها قطّعتْ من قِبل قاتل شاحنة الثلج |
- İlk göze çarpanların dışında bir sürü küçük kan lekesi. Herhalde hepsini burada öldürmüş. | Open Subtitles | عدا عن الواضح، كثير من آثار لطخات الدم على الأرجح هو حيث قتلهن جميعاً |
Babamın saatini kaybetmem dışında bugün hayatımda geçirdiğim en güzel gündü. | Open Subtitles | عدا عن موضوع فقداني لساعة أبي هذا كان أفضل أيامي على الإطلاق. |
Erkek olmaları ve geç saatte Fransız mahallesinde dolaşıyor olmaları dışında. | Open Subtitles | عدا عن طونهم ذكورا ويمشون في الحي الفرنسي ليلا |
Uçak dışında böyle sessiz bir yere genelde rastlamam. | Open Subtitles | لا أتواجد عادةً في أماكن بهذا الهدوء عدا عن الطائرة |
Yasadışıdır bu. Bunun dışında endişelenecek bir şey yok. İnsanlar çok cana yakındır. | Open Subtitles | عدا عن ذلك, لا تقلقوا الناس هنا صادقين جدا |
Şurada hepsi birlikte sekiz oda var, uh, konukevi hariç, ve en aşağıda da dadı'nın kalacağı yer var. | Open Subtitles | هناك ثماني غرف نوم معاَ عدا عن منزل الضيافة وهناك منطقة الحاضنات في الأسفل |
Söylemeliyim ki, o iğrenç arabanın yayları bir yana, rahatsızlık sadece, ...yüreğinde. | Open Subtitles | أقول أنه عدا عن إهتزاز تلك العربة الكريه العلة الوحيدة هي في قلبها |
Tüm bunlara ulaşmak için bir sürü şeye katlandım. O bodrum katında yaşamak zorunda kaldığım şeyden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | عانيت الأمرين في الحصول على كل هذا عدا عن ذكرِ ما عانيته في القبو |