Bu da aynı sorunu çözer ama milyonlarca pound harcamak yerine, Yüzlerce pound harcamış olursunuz. | TED | ذلك يحل نفس المشكلة، ولكن بدلاً من أنفاق عدة ملايين جنيه، يمكنك انفاق عدة مئات من الجنيهات. |
Yılın bu zamanında Yüzlerce. | Open Subtitles | من المحتمل عدة مئات في هذا الوقت من السنة. |
Taksi hâlindeyken Yüzlerce insanın orada olduğunu farkettim. | Open Subtitles | لاحظت وأنا أستقل السيارة فى طريقى إلى الطائرة تجمع عدة مئات |
Veya tahmini 30 ila 40 olsa, belki birkaç yüz olabilir. | TED | أو ربما تكون مجرد 30 أو 40، وأشك بأنها عدة مئات. |
birkaç yüz fit ile birkaç bin fit arasında değişen yüksekliklerde. | Open Subtitles | على ارتفاعات تتراوح بين عدة مئات من الأقدام إلى بضعة آلاف. |
Son birkaç yüz milyon yılda Himalayalar büyüklüğündeki dağların aşınarak ayağımızın altında yoğun bir ana kayaç bıraktığını düşünmek insanı sarsıyor. | Open Subtitles | أتعلم ، إنه من المثير الإعتقاد أن في آخر عدة مئات من ، الملايين من السنين جبال كجبال الهيمالايا قد تآكلت |
şu an da bir kaç yüz bölgeden 15inde çok iyi modeller simülasyonları elde ettik. | TED | لقد تحصلنا إلى الآن على نماذج جيدة ومحاكاة لحوالي 15 منطقة من حوالي عدة مئات من المناطق. |
Sonra da onu Yüzlerce metre taşın ve toprağın altına gömmüşler. | Open Subtitles | ودفنوه تحت عدة مئات من الأمتار من التراب والحجارة |
Bu buzul her yıl Yüzlerce metre eriyor ki bu gerçeken çok fazla.. | Open Subtitles | كانت تلك الأنهار الجليدية قد تراجعت عدة مئات من الأقدام في السنة; وهو كثير. |
Yüzlerce insanın bir araya gelip de elbirliği ile ne çok şey başarabildiklerini görsen, şaşardın. | Open Subtitles | عندما تأتي عدة مئات من الأشخاص معا، وسوف يفاجأ أن مدى يمكنك الحصول على انجازه. |
Burada Bermuda'da ekibim ve ben bölgede şimdiye dek yürütülen en derin insanlı dalışlardan birine giriştik ve deniz seviyelerinin eskiden kıyıya geldiği, şimdiki seviyelerin Yüzlerce fit altındaki yerlere bakıyorduk. | TED | هنا في برمودا، شرعت أنا و فريقي في أعمق رحلة غوص أجريت في المنطقة، وكنا نبحث عن أماكن حيث وصل مستوى سطح البحر إلى الشاطئ، أقل عدة مئات من الأقدام من المستويات الحالية. |
Yüzlerce kilometre derinlikle olduğunu düşünüyoruz. | TED | ربما يصل عمقه إلى عدة مئات من الكيلومترات ، ... |
- Bana söylenen Yüzlerce dünya. - Evet. | Open Subtitles | عدة مئات من العوالم ، أخبرت بذلك ، نعم |
Iraktaki ordu faaliyetleri için binlerce asker Yüzlerce askerin çevresinde... onlar gerekli olabilir. | Open Subtitles | قوات من الجيش ضروري لاحتلال العراق؟ حول عدة مئات الآلاف من الجنود... أنها قد تكون ضرورية. |
Geriye birkaç yüz mercan türü kaldı. İyi ihtimalle 1,000 diyebiliriz. | TED | حاليا لا يوجد سوى عدة مئات من الأنواع المرجانية وربما لا تتجاوز 1000 |
Sıradan bir em birkaç yüz çok üretken insanın bir kopyasıdır. | TED | إم النموذجية هي نسخة من عدة مئات من البشر الأكثر إنتاجاً. |
Yani kokladığınız, havada yüzüp... ...burnunuza çarpan birkaç yüz molekül. | TED | لذا فإنكم تشمون عدة مئات من الجزيئات الآن طافية عبر الهواء، مصطدمة بأنوفكم. |
Dünya'dan farklı bir örnek olarak, sadece birkaç yüz kimyasal cisim tespit edilebildi. | TED | فقط للتدليل عمّا وراء كوكب الأرض، فقد جرى رصد عدة مئات من العناصر الكيميائية المختلفة. |
Her şey en fazla 10 dakika sürer ve birkaç yüz çalışan da şaka için sisteme bağlanır diye düşündük, | TED | افتكرنا بأن الحَدث بأكمله ربما سيستمر 10 دقائق، وأن عدة مئات من موظفي الشركة سيسجلون دخولهم لمشاهدة المقلب الداخلي. |
Her ardışık veri patlamasına ulaşmak birkaç yüz tane mikrosaniyelik bağlantıyla saatler aldı,.. | Open Subtitles | لقد أخذ عدة مئات من جزء الثانية كوقت للاتصال وساعات للبحث في كل واحدة من السلسلات التابعة من البيانات |
birkaç yüz Yahudi'nin infazları geçici olarak ertelenmiş ve burada çalışmaya zorlanmıştı. | Open Subtitles | عدة مئات من اليهود حُكم عليهم بالإعدام مع إيقاف التنفيذ ، واُجبروا على العمل هنا |
oldukça etkilendiğimi söylemeliyim daphne ye neye yatırdığınızı sordum ve bende bir kaç yüz yatırdım. | Open Subtitles | نعم سأقول هذا,أنا حقاً مذهول لقد سألت دافني عن الأمر و استثمرت عدة مئات |