"عدد كبير" - Translation from Arabic to Turkish

    • birçok
        
    • çok sayıda
        
    • Bir sürü
        
    • geniş bir
        
    • büyük bir
        
    • çok fazla
        
    • bu kadar çok
        
    • Epey
        
    • sayısız
        
    • çok insan
        
    • büyük sayıda
        
    • sayıda erkek
        
    Evet, yaptıkları şey ülkenin birçok bölümünü orada kaç kişi yaşıyorsa ona bölüyorlar. Open Subtitles يقولون لنرى عندنا عدد كبير من الكيلومترات في هذه البلد 157 00: 15:
    Bu tür kişileştirmeyi yapan birçok sunucu firmaları bulunmaktadır. TED هناك عدد كبير من الشركات تقوم بنفس النوع من التخصيص.
    çok sayıda fok, dalgalardan korundukları bu kanalda bir araya geliyor. Open Subtitles داخل قناة محمية من الامواج الخارجية عدد كبير من العجول تسبح
    Afrika'daki kadınların enjeksiyonu bu kadar sevmelerinin nedeni, bunu bazen Bir sürü çocuk isteyen kocalarından saklayabilmeleri. TED السبب الذي يشبه نساء كثير في افريقيا انهم بامكانهم الاختباء من ازواجهم , الذي يريد بعضهم عدد كبير من الاطفال.
    Ve bu da politikada ve aynı zamanda geniş bir insan gayreti aralığında daha sığ bir izleğe yol açıyor. TED وقد أدى ذلك إلى نهج سطحي ليس في السياسة فقط، بل في عدد كبير من مساع البشر.
    Belki de sadece hem büyük bir vücuda, hem de büyük bir beyne sahip olabilecek kadar enerji sağlayamıyorlardır. TED إنها ببساطة لا تستطيع توفير الطاقة لجسم كبير و عدد كبير من الخلايا العصبية في آن واحد.
    belki de rutin bir kan testi beyaz hücrelerinin (lökosit) sayısının çok fazla olduğunu ya da karaciğer enzimlerinin yükseldiğini gösterecektir. TED و ربما خلال فحص دم إعتيادي يتم إكتشاف وجود عدد كبير من خلايا الدم البيضاء أو ارتفاع ملحوظ في إنزيمات الكبد
    Erkeklere neler oluyor? Neden toplumumuzda ve dünya genelinde bu kadar çok sayıda erkek kadınlara tecavüz ediyor? TED مالذي يحدث مع الرجال؟ لماذا عدد كبير من الرجال يغتصب النساء في مجتمعنا وفي العالم أجمع؟
    Son zamanlarda hafta sonlarınızı Epey uzun tutuyorsunuz, değil mi ama? Open Subtitles كان لديك عدد كبير من العطلات الأسبوعية مؤخرا بشكل أكبر من المعدل, أليس كذلك ؟
    Seçebileceğin sayısız temamız var. Open Subtitles لدينا عدد كبير من المواضيع التي يمكنك الاختيار منها
    çok sayıda dul ve yetim vardı; ve korumaya muhtaç daha pek çok insan. TED وكان هناك عدد كبير من الأرامل والإيتام.. ومن على شاكلتهم والذي كان محتاجا الى بيت يأويه.
    İspanya kraliçesine büyük sayıda insanı hristiyanlaştıracağı sözünü verir Open Subtitles في تعهده لملكة اسبانيا قد وعد بتحويل عدد كبير من البشر إلى معتقداتها
    Bu, bunu başaramayacak birçok hayvana göre TED إنه بالفعل تقدم كبير على عدد كبير من الحيوانات الأخرى
    Güçlü konumlardaki erkeklerin çocukları (Penn State vakasında erkek çocuklarını) korumak için harekete geçemedikleri birçok olay biliyorsunuzdur. Gerçekten inanılır gibi değil. TED لديك عدد كبير من الحالات في ذلك الحقل حيث فشل الرجال في مواقف السلطة في التصرف لحماية الأطفال، وفي هذه الحالة، الفتيان.
    Daha önce birçok insan, laboratuvarda hücre yetiştirmeye çalıştı. TED كان هناك عدد كبير من النّاس يحاولون تنمية خلايا في المختبر.
    Bir kaç ayda bir çok sayıda büyük suçlu kayboluyor ya da ölü bulunuyor ama hiç bir delil bulunmuyor. Open Subtitles يبدو كلّ بضعة شهور هناك عدد كبير من مرتكبي جرائم العنف يُفقدون أو يظهرون موتى، لكن لا توجد أدلة أبدًا.
    Demek istediğim, çok sayıda takma adı altında yoğun şekilde dolaştı. Open Subtitles أعني ، لقد سافرت بكثرة مُستخدمةً عدد كبير من الأسماء المُستعارة
    Ona Avustralya'da Bir sürü Asyalı olduğunu ve doğru yerde olduğumuzu açıklamamız gerekti. TED كانت لا بد أن يتم الشرح لها أنه يوجد عدد كبير من الأسيويين في أستراليا و أننا كنا في المكان الصحيح.
    Ve bu insanlar Bir sürü enterasan ve aslında bir hayli geçerli çözümler ürettiler bu problemlere. TED وقد توصلوا إلى عدد كبير من الحلول المثيرة للاهتمام، وفي الواقع كانت حلولا صالحة للمسائل التي كانوا يعملون على حلها.
    Yani, geniş bir resim koleksiyonu alırız ve bunları küçük resim parçalarına ayırırız. TED نقوم بأخذ عدد كبير من الصور، ونقوم بتحويلها إلى قطع صغيرة جدًا من الصور المتجاورة.
    Yani ya büyük bir vücuda ya da daha fazla sayıda nörona sahip olabilirsiniz. TED إذاً فهو إما جسم كبير أو عدد كبير من الخلايا العصبية.
    15 kişiyle tamamen dolmuştu spot parayla, 20 kişi çok fazla. Open Subtitles فقط بـ 15 شخص فالمكان ممتلىء بالعملات، 20 شخص عدد كبير.
    Neden bu kadar çok sayıda erkek, erkeklere tecavüz ediyor? TED لماذا عدد كبير من الرجال يغتصب رجال آخرين؟
    Son birkaç yılda Epey şey kaçırdın. Open Subtitles لقد تَغيبت عن عدد كبير نسبياً من الأشياء في السنتين الأخيرات
    Onunla birlikte sayısız asil Romalının da. Hepsi ortak bir düşman yüzünden bu dünyadan erken göçtü. Open Subtitles ومعه عدد كبير من الرومان الذين تم قتلهم منذ وقت قصير من قبل خصم مشترك
    İşte bundan sonra bu davaya daha çok insan katılması gerektiğini anladım, çünkü bu zorluydu. TED لهذا أدركت أنني بحاجة إلى عدد كبير من الأفراد لينضموا إلى تلك القضية لأنه تحدّ كبير.
    Filozof Taşını yaratmak için büyük sayıda insan yaşamına ihtiyaç olduğunu söyledi. Open Subtitles أنه حتى في الفن العظيم, صناعة حجر الفلاسفة تحتاج إلى عدد كبير من أرواح البشر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more