"عدلا" - Translation from Arabic to Turkish

• haksızlık
• hiç adil
• adalet
• Bu adil
• hiç de adil
• adaletsizlik

Bu haksızlık. Ben de istedim. Bana bir bardak bira yok mu?
ليس عدلا , طلبت واحدة أيضا ألن أحصل على كأس بيرة ؟

Aslında dün söyleyecektim ama, Harry ve Gerald'a haksızlık olacaktı.
كنت سأخبرك ليلة أمس ، و لكن لن يكون هذا عدلا لهارى و جيرالد

Seni emniyetten atabilirler, bu haksızlık.
لا يستطيعوا إقالتك من القوة هذا ليس عدلا

Düzeltebilmek için her şeyi yaptı, hayatını tehlikeye attı bu hiç adil değil!
ضحت بكل شئ لتنقذ الموقف , لقد خاطرت بحياتها ان هذا ليس عدلا

Ama bu hiç adil değil. Neden kiliseye gitmek zorundayız?
لكنه ليس عدلا ، أعني لما يتوجب علينا الذهاب للكنيسة ؟

Bu dünyada adalet yok. Bunun hakkında bir şey yapamazsın.
ليس هناك عدلا في هذا العالم ليس لك حيلة في هذا

Ama Bu adil değil. Bana bir gerekçe söylemelisiniz.
ولكن, هذا ليس عدلا, يجب ان تعطينى انذارا

Yapma, bu haksızlık.
نعم , الان هيا , هذا ليس عدلا هيا يا رجل

- Peki, duygusuz adam. - Willow haksızlık ediyorsun.
حسنا، أنت عديم الشعور ويلو، هذا ليس عدلا

Sırf herifin biri tezgahtârı vurdu diye randevumuzun kısa kesilmesi çok büyük haksızlık.
ليس عدلا ان موعدنا ينتهي بسرعة لأن احدهم اطلق النار على بائع في متجر

Belki de haksızlık ediyorum, bazı şeyleri yanlış anlıyorum ama ben bundan emindim.
لا أعرف .. ربما لا يكون هذا عدلا أو أنني أرى الأمور بشكل خاطيء ولكن بالتأكيد هذا قد جرح شعوري

Olanların haksızlık olduğunu biliyorum ve onlara eşit şans vermek istiyorum.
اخبره اني اعلم ان ما حدث ليس عدلا انني اريد اعطائهم فرصه عادله

- Bu ev sahibi takıma haksızlık. - haksızlık mı?
سيدي لكن هذا ليس عدلا لفريق القرويين ليس عدلا

Bu hiç adil değil. Asıl ben hep yiyecek şeklinde bir araba sürmek istiyordum.
كلا هذا ليس عدلا لطالما تمنيت أن أقود سياره على شكل مشهيات

hiç adil değil, Malvolio.o.
أنه فقط ليس عدلا انتظر ثلاث سنوات ونصف لأوليفيا

Senin için bu kadar önemli olan birinin öylece hayatından çıkarılması hiç adil değil.
إنه ليس عدلا ً أن يكون لديك شخص كهذا ويخرج فجأة من حياتك.

Balık avlamak için "böcek kızartıcı" kullanmak hiç adil değil baba.
ابي، ليس عدلا ان تستخدم صاعقة الذباب لصيد الاسماك

Yakında öleceksin köpek. Ama cinayet değil, adalet olacak.
سوف تموت قريبا أيها الكلب، لكن موتك لن يكون قتلا، بل عدلا.

Bir başka kavga sebebi ise adalet düşüncesidir, bunu günde 14 defa "Ama Bu adil değil!"
سبب آخر بين الأطفال هي فكرة العدالة، وكأي أب يسمع 14 مرة في اليوم جملة "ولكن هذا ليس عدلا"

Bu adil değil. Hayatın gerçeklerini öğrenmeden yaşlı bir adam olacağım.
هذا ليس عدلا.سأصبح عجوزا قبل أن أتعلم حقائق الحياة.

hiç de adil değil. Fakat sonra Rusça konuşan insanlar için bir tabela gördüm ve şu zamana kadarki en iyi hayır diyen tabelaydı.
هذا ليس عدلا. لكني وجدت علامة للاشخاص الناطقين بالروسية، وكانت افضل علامة على الاطلاق لقول لا.

Eğer doğruysa, ben buna adaletsizlik derim!
لو أن هذا صحيح فأنا أقول أن هذا ليس عدلا