| Onun hakkında düşünmemeye çalıştığın zaman düşünmemek gerçekten zor, çünkü tek yaptığın hakkında düşünmek oluyor. | Open Subtitles | عندما تحاول عدم التفكير به لان جل ما تفعله هو التفكير به |
| Onun hakkında düşünmemeye çalışmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | ..أكرهه بأن لا يمكنني عدم التفكير فيه |
| Günümüzün, genç kadınlar için ne kadar zor olduğunu düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | كما تعرفين، لا أستطيع عدم التفكير بكم سيكون صعباً على شابات هذه الأيام |
| Aşırı gurur gibi göründüğünü biliyorum ama daha önce fark yaratmıştım ve orada olsaydım, belki Laurel hayatta olurdu diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو تعجرفًا، لكنّي أحدثت فرقًا ملموسًا قبلًا ولا أقوى على عدم التفكير بأنّي إذا كنت حاضرة لكانت حيّة ترزق معنا. |
| Bunun hakkında düşünmemeyi dene ve uyumaya git. | Open Subtitles | فقط حاولي عدم التفكير في الموضوع واخلدي للنوم |
| O kızların bodrumda esir tutulduğunu düşünmemek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب عدم التفكير بتلك الفتيات محتجزات في ذلك القبو |
| Şehirdeydim, bu yer hakkında düşünmemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | حاولت عدم التفكير في هذا المكان |
| Sanırım ben bunun hakkında düşünmemeye çalıştım.. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنّي حاولت عدم التفكير بالأمر |
| Maggie'nin bir bebesi olacağını düşünmeden edemiyorum. - Şu durumda. | Open Subtitles | ما زلت لا أقوى على عدم التفكير في كون (ماغي) حبلى في هذه الخضام. |
| Belki düşünemedim, belki de düşünmek istemedim. Kuyuya beni sarkıttıklarında eğlenceli olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أو ربما أردت عدم التفكير بالأمر، تصورت بأن في هذا الأمر متعة... |
| Christopher'ı çocuk olarak düşünmek çok zor, değil mi ? Caity(? | Open Subtitles | من الصعب جداً عدم التفكير فى (كريستوفر)كطفل؟ |
| Onlar hakkında düşünmemeyi seçerim böylece onlar dünyamda bir yer oluşturmazlar. | Open Subtitles | لقد أخترتُ عدم التفكير بهذا لهذا هذا ليست نظريتي |
| Haftalardır ilk kez Damien'ı düşünmemeyi başardım ve daha da uzun zamandır ilk kez mutlu oldum. | Open Subtitles | إنها أول مرّة منذ أسابيع صرت قادرة على عدم التفكير في (داميان)، وأوّل مرّة منذ وقت طويل لم أكن فعلاً سعيدة |
| Seni düşünmemek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب جدًا عدم التفكير بكِ. |