Çoktan bir teklif yapıldı. Sanırım yukarıdaki bayan da yapacak. | Open Subtitles | تلقينا عرضاً بالفعل أعتقد أن السيدة بالاعلى ستقدم عرضاً آخر |
Kısa sürede anlaşmaya varabilmek için adam akıllı teklif götürmemiz lazım. | Open Subtitles | لذلك سوف تتطلب عرضاً سخياً للضغط عليه من أجل اتفاقية سريعه |
Wheal Leisure'daki hisselerim satıldığında Geoffrey Charles'ın Wheal Grace'deki payı için temsil ettiğin isimsiz bir müşteri adına, bir teklif yaparsın. | Open Subtitles | عندما تُباع أسهمي في ويل ليجر ستقدم عرضاً لأجل أملاك جوفري تشارلز في ويل جريس نيابة عن العميل المجهول الذي تُمثله. |
Harika bir gösteri yaptığınızı sanıyorsunuz ama bu bir oyuncak değil. | Open Subtitles | متأكد من انكم تعتقدون هذا عرضاً ممتع لكن هذه ليست لعبة |
Ölürken izleyeceğim ama ana şov öncesi gösterileri oldum olası sevmemişimdir. | Open Subtitles | أنا سأراه يحتضر قريباً جداً أنا لم أكن أريد أن أرى عرضاً مُسبقاً |
Evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. | Open Subtitles | إذا كان هذا يبدو أفضل كعرضُ للزواج اذن هو عرضاً للزواج |
Eve bir teklif yapılmış ve ay sonuna kadar çıkmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لقد تلقينا عرضاً على المنزل، وسيتحتم علينا الخروج منه نهاية هذا الشهر |
Blmediğiniz ise ölümlerinden sonra bir avukat geldi ve büyükanneme para teklif etti. | Open Subtitles | لكن لا تعرف أن محامٍ تواصل مع جدتي بعد رحيلهما وقدم لها عرضاً |
Bir pazarlık araştırmacısı olarak karşı bir teklif yapmasında ısrar ettim ve en iyisini hazırlamasına yardım ettim. | TED | ولكنني أصررت عليه كباحث في المفاوضات أن يجري عرضاً مضاداً، وساعدته في صُنع واحدة مثالية. |
Sana o toprak parçası için iyi bir teklif yapmamış mıydım? | Open Subtitles | آلم أقدم لكِ عرضاً منصفاً لذات قطعة الأرض ؟ |
Hayatında bundan iyi bir teklif aldın mı? | Open Subtitles | أرايت عرضاً أفضل من هذا ؟ فى حياتك كلها ؟ |
Eğer iyi bir teklif verirsen, hemen. | Open Subtitles | سأبيعه لكِ في الحال ان قدمتِ لي عرضاً جيداً |
Hawk, bu çıplak bir gösteri uçağı değil. Onların yöntemine göre yap. | Open Subtitles | اسمع ، هذا ليس عرضاً للطيران ، يجب عليك فعل الأمر بطريقتهم |
Harika bir gösteri yaptığımızı biliyorum ama ahbap, güneş gözlüğü falan tak. | Open Subtitles | أعرف أننا نقدم عرضاً رائعاً لكن يا صاح حاول ألا تحدق بنا |
Peki, o büyük bir gösteri koymak son bir gece, . | Open Subtitles | حسناً ، تلك التي من ليلة البارحة لقد قدمت عرضاً عظيماً |
Bana henüz teşekkür etme. Çok oraya ve güzel bir şov ortaya koy. | Open Subtitles | لا تشكريني الآن أخرجي هناك فقط وقدّمي عرضاً جيداً |
65 farklı şehirde senede 400 şov yapıyorlar. Süper. | Open Subtitles | يقومون بعمل 400 عرضاً في 65 بلدة مختلفة ، رائع |
Kadın kahrolası otelinde yaşıyor ama sen... arazisi için yaptığın teklifi üstelemenin bir yolunu bulamıyorsun. | Open Subtitles | تعيش المرأة في فندقك ولكنك لم تجد الفرصة المناسبة لتقدم لها عرضاً على أرضها؟ |
Onu durdurdun. - Oldukça etkileyici bir gösteriydi, şerif. | Open Subtitles | لقد أوقفتها وكان ذلك عرضاً مذهلاً يا حضرة المأمور |
İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك رجل أعمال، ونحن أيضاً، لذلك... نود أن نقدم لك عرضاً |
Roma'da ne pahasına olursa olsun görebileceklerinizden daha iyi... bir kılıç gösterisi düzenleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نمنحك عرضاً بالسيوف الذي هو أفضل من أي شيئ يمكنك رؤيته في روما بأي ثمن |
Kasılmalar yeni bir semptom olabilir. Yeni bilgiler, yeni teoriler verir. | Open Subtitles | المخاض المبكر ربما يكون عرضاً جديداً معلومة جديدة تعطينا نظريات جديدة |
Umarım, eğer bugün size bir çeşit tek kişilik dahi şovu sergilemezsem beni affedin. | TED | أتمنى أن تعذروني .. لأنني اليوم لن أقدم لكم عرضاً فردياً لمهاراتي |
Kocası John kurulunuza bir sunum yapmış ama fon talebi reddedilmiş. | Open Subtitles | ,زوجها قدّم عرضاً لمجلس إدارتكَ اليوم و لكن تمّ رفض التمويل |
- Sana bir oyun teklifim var. - Hazır olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | سوف أعرض عليك عرضاً لا أعلم أنى فى حالتى المزاجيه لكى أقبله |
- O şovdu. Ben o kişi değilim. | Open Subtitles | لقد كان هذا عرضاً أنا لست كفء لهذا |
86 konser ciddi bir sayı Justin kim olsa sana aynı şeyi yapar buarada sana özel bir şey söylemiyorum. | Open Subtitles | ستة وثمانون عرضاً كثير من العمل لفعله على صوت احدهم نحن لانتحدث عنك فقط |
Eminim seni öğleden sonra görebilir. Bu gece gösterim var. Olmazsa olmaz. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيراك في المساء سأؤدي عرضاً الليلة |
..ona kazara geceyarısı öpücüğü vermiştim. Ki bu konu hakkında hala konuşmayız. | Open Subtitles | قبلته قبلة منتصف الليل عرضاً , و ما زلنا لا نتحدث بشأن هذا على الإطلاق |