"عرضت أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • teklif ettim
        
    • teklif etmiştim
        
    • önerdim
        
    • teklif etti
        
    • yapmayı önerdi
        
    Özür diledim, hatta kodeste geçirdigi zamanin ücretini ödemeyi teklif ettim. Open Subtitles اعتذرت.. و عرضت أن أدفع له مقابل الايام التي قضاها بالسجن
    ozur diledim, hatta kodeste gecirdigi zamanin ucretini odemeyi teklif ettim. Open Subtitles اعتذرت.. و عرضت أن أدفع له مقابل الايام التي قضاها بالسجن
    Bir iş bulana kadar maaş vermeyi teklif ettim. Open Subtitles عرضت أن أستمر بدفع راتبها حتى تجد وظيفة أخرى
    Sen üniversitedeyken seni yurtdışına göndermeyi teklif etmiştim. Open Subtitles عرضت أن أرسلك في بعثة وأنت في الجامعة
    Ağzını burnunu dağıtmayı teklif etmiştim, hatırladın mı? Open Subtitles لقد عرضت أن أقوم بضربه , أتتذكرين؟ - لو أنه يوجد أحد -
    Kızın eğitimini kendi cebimden karşılamayı önerdim, kulağımı büküp gönderdiler. Open Subtitles لقد عرضت أن أتولى تعليم الفتاة على نفقتي، ولكنهم طردوني ببرغوث فى أذني
    Peki, onların annelerimiz zamanlı olarak almak değil, bu yüzden bir süre onları eve getirmek için teklif etti. Open Subtitles حسنا ، أمهاتهم لم تستطع أخذهم في الميعاد لذا عرضت أن أحضرهم عندى فى المنزل لفترة
    Az önce başka bir insan için bir şey yapmayı önerdi. Open Subtitles لقد عرضت أن تعمل شيئاً لإنسان آخر فقط.
    Buraya geldiğinizde misafir odasını size teklif ettim. Open Subtitles أنا عرضت أن أعطيك غرفة الضيوف عندما وصلتوا.
    Evlatlık edinmeyi teklif ettim ama yaşı tuttuğu için gitmesine izin verdiler. Open Subtitles عرضت أن اتبناها لكن لأنها كانت فوق السن القانوني سمحو لنا بأن نذهب معاً
    Geç saatlere kadar çalışması gerekiyordu ve çocuk bakıcılığı teklif ettim. Open Subtitles كان لا بد لها أن تعمل متأخرة . وانا عرضت أن أجالس الأطفال
    Ordu için askeri imalatlarda onun için aracılık yapmayı ben teklif ettim. Open Subtitles لقد عرضت أن أضعه على إتصال مع مزوديّ أسلحة الجيش.
    Ona Marslı yöntemiyle birleşmeyi teklif ettim. Open Subtitles لقد عرضت أن أندمج معها على الطريقة المريخية
    Bir gün arabayla evine bırakmayı teklif ettim. Open Subtitles عرضت أن أوصلها الى البيت فى يوم
    Sen üniversitedeyken seni yurtdışına göndermeyi teklif etmiştim. Open Subtitles عرضت أن أرسلك في بعثة وأنت في الجامعة
    Profesyonel bir tesisatçı getirmesi için borç vermeyi önerdim. Open Subtitles لوأنه يجب عليّ أن أرتدي حفاضة عرضت أن أقرضه بعض المـال لإحضار سباك مُحترف
    Stan ve Gene çoktan gelmiş, hiçbir şey de hazır değildi, bu yüzden biberlerin doğranmasında yardım etmeyi önerdim. Open Subtitles ستان و جين وصلا لمنزلنا و لم يكن هناك شئ جاهز لذلك عرضت أن أساعد بتقطيع الفلفل
    Bizimle gelebilesin diye Janine babama göz kulak olmayı teklif etti. Open Subtitles وجانيت ، عرضت أن تلاحظ أبانا لذلك تعالي معنا
    Bayan Parks 2 kilo domates almayı teklif etti. Open Subtitles السيدة "باركس" عرضت أن تشتري منّا خمسة باوندات من البندورة
    Yani annem gelip yemek yapmayı önerdi. Open Subtitles أقصد , أمي عرضت أن تأتي و تطهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more