Bu tür davranışları hiç hoş karşılamıyoruz özellikle kardeşinizin teklifimizi red etmesinden sonra. | Open Subtitles | نحن لا نحب أن يعاملنا أحد بهذه الطريقة خصوصاً بعد أرفض أخيك عرضنا الكريم |
Medeni olmaya çalışıyoruz, teklifimizi kabul ederseniz iyi olur. | Open Subtitles | نحاول ان نكون متمدنين لذا اري ان تقبل عرضنا |
Biz oraya büyük bir planla, harika bir programın büyük sözleriyle gitmedik, sadece iki aile için iki tuvalet yapmayı teklif ettik. | TED | ببرنامج كبير, فقط عرضنا لبناء دورتي مياه لعائلتين خلال تصميم دورة المياه الأولى |
Onlara, en yakın hastanede ameliyat olmayı teklif ettiğimizde bir saati aşkındır yan yana olduklarının farkında değillerdi. | TED | لم تدركا أنهما تجلسان، جنبا الى جنب، لأكثر من ساعة عندما عرضنا عليهما الجراحة في أقرب مستشفى. |
teklifimiz hala geçerli biliyorsun, senin katkın bu kampanyaya çok büyük bir güç sağlayacak. | Open Subtitles | عرضنا لا يزال قائما كما تعلم تبنيك سوف يبذل قدراً كبيراً في هذه الحملة |
Hiç ilgilenmedi. gösterimizi çıkarttı. Kovulduk. | Open Subtitles | لم يُعير الأمر اهتماماً لقد رفض عرضنا ، وتم طردنا |
Lütfen nazik olun, çünkü bu bizim ikinci gösterimiz ve hepimizin evde bekleyen çocuğu var. | Open Subtitles | من فضلك لأن هذا هو فقط عرضنا الثانى ونحن لدينا الأطفال الصُغار فى المنزل |
Estonya bağımsızlığını alınca yerel yetkililer tesisi alma teklifimizi kabul etti. | Open Subtitles | عندما كسبت أستونيا إستقلالا، الإدارات المحليّة مقبولة بلطف عرضنا للسيطرة على الوسيلة. |
Sen de St. Petersburg'a git ve operasyon şefine teklifimizi sun. | Open Subtitles | " أنت تذهب إلى " سانت بيتسبيرج وتقدم عرضنا لرئيس المنظمة |
teklifimizi 20.000 dolara yükseltip, bugün cevap istedim. | Open Subtitles | رفعت عرضنا إلى 20 ألف دولار وطلبت ردها خلال اليوم |
Eğer bir iş teklif etsek, gerçekten de işi kabul ederler mi? | TED | إذا عرضنا عليهم وظيفة، أسيأخذونها حقًا؟ |
Eğer işi teklif edersek, yarın yeni bir şerifimiz olacak. | Open Subtitles | غداً سيصل الشريف الجديد وإذا عرضنا عليه خدماتنا |
Geçen yılki oyununu... değerlendirdik ve bu kesinlikle akademik bir teklif olmakla birlikte... oynayacak olursan seviniriz. | Open Subtitles | بمستوى لعبك السنة الماضية حتى و إن كان عرضنا يركز على التعليم فليس لدينا مانعا من أن تمارس كرة السلة |
Ciddi miktarda bir borcun altındasınız. Birleşme bizim tek teklifimiz. | Open Subtitles | أنتِ مدينة بمبلغٍ ماليٍ ضخم,الإندماج هو عرضنا الوحيد |
teklifimiz çok yüksek geldi. Başkasıyla anlaşacaklar galiba. | Open Subtitles | عرضنا كان عالياً جداً يبدو أنهم سيوظّفون المتعهّد الآخر |
Bir salon dolusu insan gösterimizi seyretmek için bekliyor. | Open Subtitles | هناك قاعه مليئة بالناس الذين ينتظرون رؤيه عرضنا |
Bu geceki ilk gösterimiz muhteşem bir step dansı ikilisi. | Open Subtitles | عرضنا الأول الليلة, ثنائي رقص النقر المدهش. |
Tabii eğer bu onlarda, bizim şovumuza milyonlarca dolar harcamak istedikleri intibası yaratacaksa. | Open Subtitles | إذا جعلهم هذا يشعرون بأن عرضنا هو ما يريدون لوضع ملايين الدولارات فيه. |
Tek söyleyebileceğim bu talihsizlik, bir sürü para önerdik. | Open Subtitles | كل ما يمكننى قوله أن ذلك سوء حظ، لقد عرضنا الكثير من المال. |
Evet, anlaşılan bizim küçük şovumuz sadece yer dolduruyor. | Open Subtitles | نعم, يبدو أن عرضنا الصغير كان مجرد فقرة ظريفة مؤقته .ولكنه كان يحقق شعبية جارفه |
Bayanlar ve baylar, bu gösterimizin bir bölümüydü. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، هذا كان الجزء الأول من عرضنا الليلة .. |
- Gerçekten gurur duydum.Gülümseyin. Gururluyuz.şovumuzu yapalım. | Open Subtitles | أنا فخور حقاً, ابتسموا نحن فخورين سنقدم عرضنا |
Eğer en çok aradıkları şeyi önerirsek bal gibi de öyle olur. | Open Subtitles | سيكون اذا عرضنا عليهم رقم 1 من اكثر المطلوبين لديهم |
Bizimle ilk temas kurduğunuzdan beri size yalnızca yardım sunduk. | Open Subtitles | منذ اليوم الأول الذي تعاملت فيه معنا، لقد عرضنا المساعدة فحسب |
Fevkalede fıtık Sunumumuz onun cihazı yüzünden arka planda kaldı. | Open Subtitles | عرضنا الاستثنائي لعلاج الفتقة أصبح في المركز الثاني بعد أداته |
Bayanlar ve baylar, gösterimize hoş geldiniz. | Open Subtitles | سيّداتي وسادتي، مرحباً بكم في عرضنا الحدث الرئيسي بالبلدة في منتصف الليل. |
bizim televizyon şovu elimi kolumu bağlamıştı. Kurtulamadım. | Open Subtitles | أنا محبوس داخل عرضنا التليفزيوني، لا يمكنني الخروج منه |