Sonra seni tanıdım ve fark ettim ki gördüğümden çok daha güzelmişsin. | Open Subtitles | ولكن بعدها عرفتكِ وعلمت أنكِ أكثر جمالًا مما يمكنني رؤيته |
Aslında, seni dosyandaki fotoğrafından tanıdım. | Open Subtitles | بالواقع، لقد عرفتكِ من صورتكِ في الملف. |
Bu defa "gösterişli şapkanı" giymemişsin, ama seni hemen tanıdım. | Open Subtitles | أنتِ لم ترتدي غطاءاً ... على رأسكِ اليوم ولكنّني عرفتكِ في الحال |
Keşke seni lisedeyken tanısaydım. | Open Subtitles | ليتني عرفتكِ في المدرسة الثانوية |
Bana aceleci olduğumu ve eğer seni... daha iyi tanısaydım sana iş teklifinde... bulunmayacağımı söyledin. | Open Subtitles | و أنني لن أعرض الوظيفة عليكِ -لو أنني عرفتكِ جيداً -صحيح |
"Sanki seni her zaman tanıyormuşum gibi. Sana yakın hissediyorum." | Open Subtitles | لقد شعرتُ وكأنّني عرفتكِ للأبد "وأنا أشعُر بأنّني قريبٌ منكِ للغاية |
Fakat artık seni yeniden tanıyormuşum gibi hissediyorum. Seninle ilgili tüm düşüncelerim değişti. | Open Subtitles | والآن عندما عرفتكِ كل هذا تغير |
Seni hemen tanıdım. | Open Subtitles | لقد عرفتكِ على الفور |
- Seni rüyamdan tanıdım. - Gördüğün bir rüya değildi. | Open Subtitles | عرفتكِ من حلم - لم يكن حلماً - |
O kadar zarif olmuşsun ki zor tanıdım seni! | Open Subtitles | يا لأناقتكِ! بالكاد عرفتكِ |
Zar zor tanıdım seni böyle. | Open Subtitles | بالكاد عرفتكِ. |
tanıdım seni. | Open Subtitles | عرفتكِ. |