Biliyordum. En ufak kötü durumda, panik oluyorsun! | Open Subtitles | عرفت هذا عند أول أزمة تصاب أنت بالإكتئاب |
Bunu yapabileceğine inanmayı hiç istemedim ama sanırım, hep Biliyordum. | Open Subtitles | لم أكن أريد التصديق أنه يمكن أن يكون مشترك في شيء مثل هذا لكنّي أظن أنني عرفت هذا دائما |
Biliyordum, böyle bir şey olacağını Biliyordum. | Open Subtitles | عرفت هذا, عرفت أن شيء كهذا سيحدث شيء كماذا؟ |
Bir şey sorabilir miyim, Benedek'in bir sonraki hedef olduğunu nasıl bildin? | Open Subtitles | هل يمكن بأن أسألك... كيف عرفت هذا الرجل بأنه الهدف القادم. |
Aşağılık biridir, tanıştığım gün anlamıştım. | Open Subtitles | أنه شرير وقد عرفت هذا من أول يوماً قابلته فيه |
Ne hiddet! Siz nereden biliyorsunuz ki bunu? | Open Subtitles | ياللفظاعة, كيف عرفت هذا بالمناسبة ؟ |
Telefondaki resimden mi anladın? | Open Subtitles | عرفت هذا من مجرد صوره في الهاتف؟ |
- Nasıl biliyorsun bunu? - Seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | كيف عرفت هذا ؟ |
Biliyordum! Bunu yapabileceğini hep Biliyordum. | Open Subtitles | لقد أنقذتيني , لقد عرفت هذا دائماً عرفت أنه بإمكانك هذا |
Biliyordum! O ıslak tişörtlü resmimi silmedin, değil mi? | Open Subtitles | عرفت هذا, مازال لديك صورة القميص المبلل, أليس كذلك؟ |
Meyveleri soymak istiyorum dediğinde bunun olacağını Biliyordum. | Open Subtitles | عرفت هذا حدث عندما قولت لك ان قشير الثمار. |
Seni ilk gördüğüm andan itibaren bunu Biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت هذا منذ اللحظة الاولى التي رأيتك فيها |
Biliyordum! Oynadığınızı Biliyordum! | Open Subtitles | عرفت هذا ، عرف أنكم تمثلون أن حياتكم جميلة ومثالية |
Uzun zamandır bunu Biliyordum. İkinize anlatmadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | عرفت هذا منذ عهد بعيد آسف لأني لم أخبركما |
Biliyordum. Telefondaki mesajından anlaşıldığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد عرفت هذا من نبرة صوتك في البريد الصوتي |
Biliyordum, Biliyordum, Biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت هذا عرفت هذا، عرفت هذا، عرفت هذا |
Biliyordum. Sevişmediğini Biliyordum. | Open Subtitles | أنا عرفت هذا , انا عرفتُ أنكِ لا تقومين بالجنس. |
Ama onun filtre kahve yapıcı olduğunu nasıl bildin? | Open Subtitles | لكن كيف عرفت هذا كانت صانعة قهوة قطرة? |
Evet, nasıl bildin? | Open Subtitles | نعم , كيف عرفت هذا ؟ |
Onu o sahilde gördüğüm ilk anda anlamıştım bunu. | Open Subtitles | عرفت هذا, منذ اللحظة الأولى التي رأيته فيها على الشاطئ |
Onlara söylemediğimizi nereden biliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف عرفت هذا نحن لم نخبرهن بالفعل |
Bunu yeni mi anladın? | Open Subtitles | هل عرفت هذا الآن ؟ |
Nereden biliyorsun bunu? | Open Subtitles | كيف عرفت هذا ؟ |
Dahası endüstri bunu biliyordu en azından çoğu endüstri bunu biliyordu ve bu riskleri küçümsemeye çalıştılar. | Open Subtitles | علاوة على ذلك الصناعة عرفت هذا على الاقل معظم الصناعات أصبحت تعرف ذلك |