"عسلنا" - Translation from Arabic to Turkish

• balımızı
• balayı
• balayımız
• Balayındayız
• balı
• Balımız
• balayımızı
• balayımızda
• Biz balayındayken

Ve umuyorum ki, tüm bunların sonunda balımızı almakla sadece sahip olduğumuz her şeyi değil, bizi biz yapan her şeyi elimizden aldığınızı anlarsınız!
لأننا الصغار ما آمله أنه بعد انتهاء هذا سترون أنه بأخذ عسلنا ليس فقط تأخذون كل ما لدينا و لكن كل ما نحن عليه

Evet, ama bazen düşünüyorum da, ya insanlar balımızı gerçekten seviyorsa?
و لكن أحياناً أعتقد أنه عادي أن البشر أحبوا عسلنا

balayı gezimizde en büyük kaplanları avladıktan sonra derilerini yüzüp halı yapacağım.
وفي رحلة شهر عسلنا سأصطاد اكبر القطط واسلخ جلدهم من أجل السجادات

Bu bizim balayımız olsun ya da olmasın bunu aslına uygun şekilde yapmalıyız.
سواءً أحببنا أم لا فنحن في شهر عسلنا ويجب أن نتصرف وفقاً للعرف

Teşekkür ederim. Biz Balayındayız.
بور فافور ابقى قريباً منا هذا الاسبوع هذا شهر عسلنا

Şehirli bir arı, Barry Benson insanların balımızı çalıp kanunsuz şekilde paketleyip bundan kâr elde etmesi gerekçesiyle insan ırkına dava açmak niyetinde olduğunu söylüyor!
يقول أنه ينوي مقاضاة جنس البشر على سرقتهم عسلنا يعبّـئونه ويربحون منه بطريقة غير قانونية

O yüzsüz bal, balımızı ballamadan önce iki kere ballayacak.
ذلك العسل سوف ينقط عسلاً قبل ان يعسل عسلنا

İnsanların balımızı çaldığını kim söyledi sana? Bu yalnızca bir söylenti.
من أخبرك عن البشر الذين يأخذون عسلنا

İlk haberimiz. Şehirli bir arı, Barry Benson insanların balımızı çalıp kanunsuz şekilde paketleyip bundan kâr elde etmesi gerekçesiyle insan ırkına dava açmak niyetinde olduğunu söylüyor!
(قصتنا الرئيسية النحلة (باري بينسون يقول أنه ينوي أن يقاضي البشر لسرقة عسلنا

En azından balımızı geri aldık.
على الأقل استعدنا عسلنا

balayı geçirmek için eğlenceli değildin.
إذا أخذنا بعين الاعتبار أننا كنا في شهر عسلنا أنك لم تكونى مسلية تماما

balayı gecemizden nasıl söz edersin?
كيف تتكلم هكذا عن ليلة شهر عسلنا ؟ ألا تستطيع أن تحتفظ بلسانك داخل فمك

Hiç tanımadığın bir yabancıyı alıp, balayı süitimize getirdin,
لقد التقطت امرأه غريبه واحضرتها هنا فى جناح شهر عسلنا

İkici balayımız birincisinden daha iyi olabilir. Alo.
شهر عسلنا الثانى قد يكون افضل من الأول الو

Mesela balayımız... Kızarmayan yerim kalmamıştı!
عسلنا شهر ، أعني أنا محروقة سجادة كثيراً كان

Sonra ikinci balayımız tam gaz devam edecek.
الثاني عسلنا شهر ثمَّ ومن المسار على سيعود

Biz Balayındayız ve bitiriyoruz. En kısa sürede orda olacağız, tamam mı?
نحن فى شهر عسلنا, لكننا سنغادر سنصل هناك حالما نستطيع, حسنا?

Steve ve ben Balayındayız.
ستيف وأنا في شهرِ عسلنا.

Balımıza düştüğünde, Döncem'in balındaki balı görmek için sabırsızlanıyorum.
اتوق إلى رؤية العسل على الباكسون عندما يقع في عسلنا ما رأيك، آول؟

Balımız devasa boyutlarda utanmadan çalınıyor!
عسلنا يتم سرقته بوقاحة بكميات مهولة

Aslında söylemeye çalıştığım şu anda evli ve balayımızı geçiriyor olmak isterdim.
و لكن هذا ما أعنى أتمنى أن نكون زوجين فى شهر عسلنا الان

Bu yüzüğü Kudüs'te balayımızda almıştı.
لقد أشترى لي هذا الخاتم في القدس أثناء شهر عسلنا

Biz balayındayken, burası daha başarılı bir şef istihdam etmiş olmalı.
لابد أن المطعم قد وظّف طاهياً أكثر مهارة بينما كنّا في شهر عسلنا.