Mezunlar yemeğine kim tıp fakültesi kadavralarını yolladı? | Open Subtitles | مَنْ الذي وصّل جثث الكليّة الطبيّةُ إلى عشاءِ الخريجين؟ |
Hukukçular yemeğine katılmaları gerekiyor ve Bayan Munion da hafta sonu çalışmıyor. | Open Subtitles | هم يجب أَن يذهبوا إلى عشاءِ التوصيه، والسيدةمنيونعندهاعطلةنهايةالإسبوعُ. |
Şehirdeki bir kulüpte düğün prova yemeğine katılıyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم يحضّرون لبروفة عشاءِ زواجهم. في النادي الريفي. |
Bana istediğimi var. Akşam yemeğinde bifteği alırsın. | Open Subtitles | تَحْصلُ عليني الذي أَحتاجُ، أَحْصلُ عليك ذلك عشاءِ الستيكِ. |
Düğünümüzü planlama yemeğinde niye kendisine sormuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تَسْألُه في تخطيط عشاءِ زفافنا الصَغيرِ؟ |
Sadece düğüne de gelmeyin! Yarın akşamki prova yemeğine de gelin! | Open Subtitles | وأنت تَجيءُ إلى عشاءِ التدريبَ، أيضاً. |
Bu Kiş Böreği seni akşam yemeğine kadar tutar. | Open Subtitles | هنا أنت. هذا quiche يَجِبُ أَنْ يَحتجزَك حتى عشاءِ. |
Akşam yemeğine 10 dakika kaldığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا فقط جِئتُ لإخْبارك، عِنْدَكَ حول... أوه، 10 دقائقِ حتى عشاءِ. |
Şimdi de, Shawn birdenbire çıkageliyor ve aniden bütün planlarımı bırakıp, bir barış yemeğine gidiyorum. | Open Subtitles | لذا * شون * لا يبدوا فى أى مكان بالخارج وفَجْأة أَنا مُفرَوضُ أن أسقط كُلّ خططِي وأَتوجّهُ إلى بَعْض عشاءِ السلامِ |
Başkan dedi ki, Vic Allen yemeğinde meclis başkanı hakkında şarkı yapamazmışız. | Open Subtitles | حسنا الرئيس قالَ بأنّنا لا نَستطيعُ عمَلُ الأغنية حول المتكلّمِ في عشاءِ فيك ألين. |
Hukukçular yemeğinde iyi eğlenceler. | Open Subtitles | وقتاً ممتعاً في عشاءِ التوصيه. |