"عظيمةً" - Translation from Arabic to Turkish

• harika
• büyük
• bir

Sadece, bazen seninle olmak istediğimde harika bir partiyi bozuyormuş gibi hissediyorum.
في بعض الأحيان يبدو أنني أُفسِد حفلةً عظيمةً عندما أطلب منكِ أن تخرجي معي لوحدكِ

Bu ayrıca, senin bir gün harika bir cerrah olacağını gösterdi bana.
وهو أيضاً ما يثبت لي أنّكِ ستكونين جرّاحةً عظيمةً يوماً ما

Birkaç kişiyle görüştüm, harika bir avukat buldum.
لقد قمتُ بإجراء بعض المكالمات وجدتُ محاميةً عظيمةً

Diğer ekip üyeleriyle büyük bir bağ kurma deneyi olmuş olsa da, sürdürmesi zordu.
كانت تجربةً عظيمةً للترابط مع أعضاء الفريق الآخرين، لكن الإستمرار عليها صعب.

Eğer teselli olacaksa, arkadaşınız büyük cesaret göstermiş.
إذا هو أيّ تعزية، شوّفَ صديقُكَ شجاعةً عظيمةً.

Bu benim için harika bir araştırma konusu oldu.
وقد كانَ هذا مادة بحثٍ عظيمةً بالنسبة لي.

Sanırım bir TV dizisi için harika bir fikir buldum!
رباه، أعتقِدُ أن لديّ فِكرةً عظيمةً لبرنامجً تِلِفزيوني

Wow, Roz, harika görünüyorsun!
مارتن: النجاح الباهر، روز، تَبْدو عظيمةً!

- Jeanne, mükemmel görünüyorsun. - harika görünüyorsun.
جين،تَبْدين عظيمةً تَبْدو رائعَ

Burada harika bir çözüm olduğunu sanmıyorum.
لا اظنّ أنّ هناك حلولاً عظيمةً هنا.

Boynu harika görünüyor.
رقبتكَ تَبْدو عظيمةً.

Teşekkürler, harika bir tavsiyeydi.
- شكراً، تلك كَانتْ نصيحةً عظيمةً!

Sadece harika olmanı istemiyorum, Miranda.
(لا أريدكِ أن تكوني عظيمةً فقط، (ميراندا

Yedek müdür olmana rağmen harika bir iş çıkarttın.
(نيلي) لقد كنت عظيمةً في طاقتكِ المرحليه

Diğerlerinin inatçılık ve başarısızlık gördüğü yerde, ben büyük potansiyel görüyorum.
حيث يراه الأخرين عناداً وفشلاً .أَرى إمكانيةً عظيمةً

Belki bir gün çok büyük bir yazar olabilirsin, bilmiyorum.
ربما تصبحين كاتبةً عظيمةً يوماً ما لا اعلم

Doğal olarak bizim için epey büyük bir andı. Ne iş yapıyorsun?
"إذًا طبيعيًّا، كانت هذه لحظةً عظيمةً لنا" حسنٌ، ماذا تعمل لكسب معيشتك؟

Yazı şöyle diyor: "büyük güçle beraber büyük sorumluluklarda gelir" "ve büyük devrimler yapma yeteneği".
- النقش يَقُولُ "مع القوة العظمى -تَجيءُ مسؤوليةً عظيمةً. " - "والقدرة

Ama müthiş bir akılla çok büyük bir fedakarlık yaptı.
لكن مَع عقل عظيم جاءتْ تضحيةً عظيمةً