"عظيمة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük bir
        
    • harika
        
    Bizim sadece işimizi yapmamızda büyük bir değer gören bazı güçler iş başında. Open Subtitles هناك قوى في العمل التي ترى قيمة عظيمة في السماح لنا للقيام بعملنا
    İçeri girdik ve bir masaya oturduk garson kız geldi ve Tipper'e büyük bir ilgi gösterdi. TED دخلنا الى المطعم وجلسنا, ثم جاءت النادلة, قامت بانتفاضة عظيمة في وجه تيبر.
    1990'ların ortalarında çok büyük bir kıtlık Kuzey Kore'yi vurmuştu. TED أصيبت كوريا الشمالية بمجاعة عظيمة في منتصف التسعينات
    Dilbilgisi, okuma yazma ve rakamlar iletişimde harika gelişmelerdi. TED وكانت كلّ من الخطابة، والقراءة والكتابة، والحساب، تطوّرات عظيمة في مجال التواصل.
    Bu İspanya'da çekilen harika bir poz, havada uçarken. Open Subtitles كانت صورة عظيمة في اسبانيا الشخص الذي طار في الهواء
    Kariyerinin doruğunda büyük bir oyuncu. Mutluluk için her şarta sahipsin. Open Subtitles ممثلة عظيمة في ذروة مسيرتها، لديك كل أسباب السعادة.
    Bu pilici kurşunlamak benim için büyük bir zevk olurdu. Open Subtitles لوجدت متعة عظيمة في الإطلاق على هذه الفرخة
    Amerika büyük bir askeri güç olmadan çok daha önce büyük prestiji olan büyük bir dünya gücüydü. Open Subtitles امريكا كانت قوة عظيمة في العالم بهيبتها الهائلة وقبل فترة من الزمن اصبحنا قوة عسكرية عضيمة
    10 Ocak 1992'de bir nakliye gemisi Pasifik Okyanusu'nun ortasında büyük bir fırtınaya yakalandı. Open Subtitles ،في العاشر من يناير سنة 1992 حُوصرت سفينة شحن في عاصفة عظيمة في عرض المحيط الهادىء
    Arkadaşları düşmana çevirmede oldukça büyük bir yeteneğin var. Open Subtitles لديك موهبة عظيمة في تحويل الأصدقاء إلى أعداء
    Her neyse, bu büyük bir gelişmedir. Open Subtitles أياً تكن ماهيته إنه سابقة عظيمة في العلم
    Biliyorsun, dünyadaki çok önemli şeyleri yapan büyük bir adam olduğunu ve bu nedenle Open Subtitles تعلمين، كنت أتخيل أنه رجل عظيم يقوم بأمور عظيمة في العالم
    Sanatın yaşamımızda büyük bir rolü olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن الفن له أهمية عظيمة في الحياة
    Adamın köşede sattığı sahte Gucci'lerden biri ve daha sonra istenecek büyük bir iyilik karşılığında. Open Subtitles مقابل إحدى الحقائب المقلّدة التييبيعهاالرجلبالزاوية... وخدمة عظيمة في موعد لاحق
    Bu, her ikimizin de sosyal hayatında büyük bir sıçrama demek. Open Subtitles هذه رفعة عظيمة في حياتنا الأجتماعية
    Tüm kültürler sanata, büyük bir değer verir. Evet, sanata. Open Subtitles جميع الثقافات تُضفي قيم عظيمة في الفن
    -Kız harika. -Çocuk da iyice uzanmış. Open Subtitles ـ إنها عظيمة في عملها ـ لايمكن أن يكون هناك أكثر بهجة منها
    En büyük isteğim, maceralarım hakkında üç bölümlük harika bir roman yazmak. Open Subtitles طموحي الغير متحقق لكتابة رواية عظيمة في ثلاثة أجزاء حول مغامراتي أية مغامرات؟
    Tabii, televizyonda harika görünüyor ama gerçekte, her zaman bir hayal kırıklığıdır. Open Subtitles بالطبع هي تبدوا عظيمة في التلفاز لكن في الحقيقه هي فقط خيبة امل كبيرة
    Hayır, New York'ta harika bir kadınım var ve aslına bakarsan bir bebeğimiz olmak üzere. Open Subtitles لدي صديقة عظيمة في نيويورك ونحن على وشك أن نحظى بطفل معا ، لذا ..
    Neyse ki kasabamızda harika bir optometristimiz var. Open Subtitles لحسن حظك،لدينا واحدة عظيمة في ما تبقى من مدينتنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more