O kıyafet, senin renginle- Bir çeşit acımasız ve sıradışı ceza mı? | Open Subtitles | أليس هذا الزيّ مع لون بشرتك عقابًا استثنائيًا قاسيًا أو ما شابه؟ |
Ya da insan olmanın benim için ölümden daha kötü bir ceza olduğunu düşünmüşsündür. | Open Subtitles | أو لعلّك ظننتِ أنّ عودتي إنسانة عقابًا أسوأ من الموت إليّ. |
Gözlerimin içine bak ve bunun bir ceza olmadığını söyle. | Open Subtitles | حسنا، الآن انظري إلي وأخبريني أنه ليس عقابًا. |
İnsan içinde dolaşırsam bu pek ceza sayılmaz. | Open Subtitles | ولن يعتبر عقابًا إن كنت قادرًا على مقابلة الجميع في أي مكان |
İnsan içinde dolaşırsam bu pek ceza sayılmaz. | Open Subtitles | ولن يعتبر عقابًا إن كنت قادرًا على مقابلة الجميع في أي مكان |
Bana karşı böylesine iğrenç ithamlarda bulunan birine müstehak bir ceza. Şimdi de... | Open Subtitles | عقابًا ملائمًا له على اتّهاماته ... الدنيئة نحوي، ولنكُن |
Bunu bir ceza olarak görme. | Open Subtitles | التخلي عنكِ ليس عقابًا. |
Bu senin için bir ceza olmaz. | Open Subtitles | ذلك لن يكون عقابًا بالمرّة. |
ceza olarak onu çok çirkin bir canavara dönüştürmüş. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}{\cHFFFFFF\t(\cH0000FF)}عقابًا لقلبه الذي ملأه الجشع حوّلته وفورًا لوحش بشع |
R-Randall, bu bir ceza değil.10 yıldır, sabah ilk gelen... ve akşam son giden sensin. | Open Subtitles | ،راندال)، هذا ليس عقابًا) .. على مدار عشرة سنوات كنتُ أوّل مَن يصل في الصباح وآخر من يغادر في المساء |
Bu senin cezandı. ceza mı? | Open Subtitles | -هذا كان عقابًا . |