Unger akıl Sağlığı Enstitüsü'nün gururu, son lazımlığını boşalttı ve biraz eğlenmek istiyor. | Open Subtitles | رجل في أقوي صحة عقلية وبدنية وتخلص من كل شئ ويريد الإحتفال بشدة |
akıl hastanesindeki eski karımdan olabilecekleri aklımın ucundan bile geçmedi. | Open Subtitles | لم اظن انها مكالمات من زوجتي السابقة من مصحة عقلية |
Anlamıyorsunuz. Saarne Enstitüsü bir yetimhane değil. Bir akıl hastanesi. | Open Subtitles | أنتِ لاتفهمين, هذه ليست ملجاً للأيتام إنها مستشفى أمراض عقلية |
Böylece birbirimize değer verip zihinsel ve ruhsal güçle birlikte birlikte yaşlanacağız. | Open Subtitles | أننا سنعتني ببعضنا ونعد أننا سنكبر معاً في قوة عقلية و روحية |
İnsanlar önüme kelepçeli getiriliyor, yoksunluk krizi içinde, depresif, aç olarak ve akli sorunlarıyla. | TED | يأتي الناس أمامي وهم مكبلون، في غاية المرض، مكتئبون، جائعون وبأمراض عقلية. |
Bir zihin sağlık merkezine yollandıysa başkalarına da girip çıkmıştır. | Open Subtitles | لقد دخلت مصحة عقلية, فالغالب لقد دخلت وخرجت من أخريات. |
Bunu iki kelimeyle özetleyebilirim: Kıtlık zihniyeti. | TED | ويمكنني أن ألخصها بكلمتين فقط: عقلية الحاجة. |
Bir akıl hastanesinde zaman geçirince işlerin nasıl döndüğünü anlıyorsun. | Open Subtitles | إذا أمضيت بعض الوقت بمصحة عقلية ستتعرف على الإجراءات المتبعة |
Oysaki aşırı doz almaktan tutuklanmış ve akıl hastanesine yatırılmış. | Open Subtitles | في الواقع كانت جرعة مخدرات زائدة والتي أدخلته مصحة عقلية |
CA: Arabalarınızın zekâsı gerçekten akıl almaz. | TED | بالتأكيد ، عقلية سياراتك بكل تأكيد شيء لا يوصف. |
Bu fikri, küçük bir akıl deneyi vardı: Bir top alırsınız, bir tepenin tepesine koyarsınız. | TED | كانت لديه هذه الفكرة، تجربة عقلية قليلا. بأن تأخذ مدفعا، وتضعه على قمة تلة. |
Fakat bu kişinin bir akıl hastalığından acı çektiği çok açıktı. | TED | ولكن كان واضحاً أن هذا الشخص يعاني من اضطرابات عقلية. |
Nihayetinde Albert bir akıl hastanesine kapatıldı ve hayatının geri kalanında elbise giymeye zorlandı. | TED | وحجز ألبرت في نهاية المطاف في مصحة عقلية وأجبر على ارتداء فستان حتى بقية حياته. |
O kadar aç kalmak ilginç bir ruhsal yara bıraktı, bulabildiğim her otel büfesini temizliyorum. | TED | ترك الشعوربالجوع ندبة عقلية مثيرة، والذي جعلني أنقض على كل بوفيه أكل أجده، |
Çocuğun ruhsal kökenli bir tecrübe yaşayabileceğini hesaba kattığını kabul ediyorum. | Open Subtitles | أفترض أنك درست إمكانية إصابته بمشكلة عقلية |
Ben de öyle. Ve giderek kötüleşen akli dengesini göz önüne alırsak ikimizin de daha iyisini yapmamız gerekirdi. | Open Subtitles | أنا لا أحكم على حالة عقلية مضطربة و نحن الاثنان أفضل منها |
Buradaki fikir, dikkati aynı anda sakin ve net bir zihin yetiştirmek için eğitmek. | TED | الفكرة هنا ، هي تدريب الإنتباه لخلق جودة عقلية عقلية هادئة وواضحة في نفس الوقت. |
Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk. | TED | كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية. |
Bu bariz bir şey gibi gelebilir ama gelişme zihniyeti ve otokontrol becerisi sergileyen bir çocuk, özgüven sahibidir. | TED | الآن، ربما يبدو واضحاً، لكن الطفل الذي يُظهر عقلية متطورة وضبط النفس يكون واثقاً من نفسه. |
Hayır, ilaç bebeklerde beyin hasarını durdurmak için tasarıldı. | Open Subtitles | لا، هذا العقار كان مخصصاً لوقف كل الحضوض لوقوع ولادات ذات عيوب عقلية خِلقية |
Sanirim psikolojik cokus yasadim. O defteri kaybedince. | Open Subtitles | اعتقد بان لدي اعاقة عقلية تعرف, منذ ان اخذ ريد |
Eğer bu imtihanı geçebilirseniz psişik bir silah olacaksınız. | Open Subtitles | إذا إجتزتم هذه التدريبات ستكونون أسلحة عقلية |
İşte bahsettiğim şey bu, köle mantığı, köle beyni. | Open Subtitles | العقل العبد أنا وذلك الاخ كان لدينا عقلية العبد |
mental sağlık problemleri olan genç bir adam sevdiği kız tarafından reddediliyor, ve kız kalbinde bir kurşunla bulunuyor. | Open Subtitles | رجل صغير يُعانى من مشاكل عقلية يتم رفضه من الفتاة التى يُحبها وإنتهى الأمر بها ميتة برصاصة فى قلبها |
Çünkü yıllar süren tıkanma ve düşüşün ardından, politik düşünce sıfıra sıfır elde var sıfırdır. | TED | بسبب سنين من الركود والتدهور عقلية السياسة ، هي لعبة المجموع الصفري |
Biz bunu akran desteği, çalışan yardımı, ruh sağlığı hizmetleri sağlayarak yapıyoruz. | TED | ونقوم بذلك عن طريق توفير دعم الأقران، ومساعدة الموظفين، وتقديم خدمات صحية عقلية. |
Cidden de Roz'un sana "şaşırtıcı zekâ" gibi bir sözcük kullandığına inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقع أن نصدق أن " روز " حقاً إستخدمت عبارة " عقلية فذة " ؟ |