"عكس" - Translation from Arabic to Turkish

    • tersini
        
    • aksini
        
    • ters
        
    • karşı
        
    • farklı
        
    • aksi
        
    • geri
        
    • öyle
        
    • aksine
        
    • zıt
        
    • olmadığını
        
    • tersine
        
    • zıttı
        
    • tersi
        
    • silahın karşıtı
        
    Tamam.Kıyafetlerimi saklarsın ha. Ben de sana yaptığının tam tersini yaparım Open Subtitles حسنا ً ،أنت خبأت ملابسي و سأفعل عكس ما فعلت بي
    Kordonun dışında bir tehlike yok, ve açıkçası, aksini iddia etmek canice olur. Open Subtitles لا يوجد خطر خارج الحاجز الوقائيّ، وفي الحقيقة، إنّها لجريمة بالإحياء عكس ذلك.
    Ve bu müthiş Sedef hastalığı devriminin işleri farklı şekilde yaparak, sürecin bu ters şekli ile elde edildiğini göruyoruz. TED ويمكنك ان ترى هذا الإنجاز الهندي لعلاج الصدفية من خلال عكس النموذج التقليدي لعلم الدواء و القيام بالأشياء بطرق مختلفة
    Devam ediyoruz akıntıya karşı kürek çekip sürekli geriye düşerek geçmişe. Open Subtitles في الصباح المشرق لذا نحن نمضي بطريقنا والقوارب تسير عكس التيار
    Deyişlerin birçoğundan farklı olarak, filler ile ilgili bu söz bilimsel olarak doğru. TED على عكس العديد من الأمثال فإن المثل الشائع بخصوص ذاكرة الفيلة دقيق علميا.
    Bana güvenin, aksi yönde çok fazla kanıt vardı. TED و صدقوني، فقد كان هناك كثير من الدلائل عكس ذلك.
    Böylesine bir çevrimiçi evrende yaşıyordum, kendi dünya görüşüm bana geri yansıtılıyordu. TED كنت أعيش في عالم علي الانترنت والذي عكس نظرتي للعالم مرة أخرى
    Ona ihtiyacımız var, onu tutacağız tersini söyleyenlerin canı cehenneme. Open Subtitles نحن نحتاجه وسنحتفظ به واللعنة على من يقول عكس ذلك
    tersini söyleyebilecek tek adamın da şu an boynu yok oğlunuzun kurdu sayesinde. Open Subtitles الوحيد الذي يمكن أن يقول عكس ذلك ليس لديه حنجرة شكراً لذئب ابنك
    Masum, suçlu, becerikli, beceriksiz, her neyse halk tam tersini düşünecek. Open Subtitles بريئة، مذنبة، قادرة، غير كفؤة أياً يكن سيعتقد العامة عكس ذلك
    Kişilik kuramcısı Silvan Tomkins aksini iddia eden çok az insandan biriydi. TED المنظر سيلفان تومكنز كان واحداً من قلة يصرّون على عكس ذلك.
    - Kendin söyledin, intihardı. - Dedim çünkü aksini ispatlayamıyorum. Open Subtitles ـ لقد قلت بنفسك ، إنه إنتحار ـ فقط لأنني لا أستطيع إثبات عكس ذلك
    Tam aksini gösteren hatırı sayılır kanıtlar olmasına rağmen gerçekten aklım başımda olduğumu sanıyorum. Open Subtitles إننى حقاً أعتقد أننى عاقلة بالرغم من أدلة كثيرة تثبت عكس ذلك
    Bu siber suçların dönen tekerleğin arkasındaki sözde rastgele sayıların ters mühendisliğine imkân verdi. TED ما أتاح لمجرمي الأنترنت عكس هندسة توليد الأرقام زائفة العشوائية خلف عجلات التدوير.
    Fakat insan kararlarının bilgisayar bilimini düşünmek gösteriyor ki aslında biz bunu ters anlamışız. TED لكن التفكير من خلال علوم الحاسوب في قرارات الإنسان يكشف أننا في الواقع قد فهمنا عكس المقصود.
    Ona bakmanda yardımcı olacağımı söyledim ama sen karşı karar verdin. Open Subtitles و بأنّني أُساعدُكَ لإهتمام به ؛ و أنتَ قررتَ عكس ذلك
    Herhangi bir provokasyon olmadığı halde, birden bire, kendi başbakanının emirlerine karşı gelerek komşusunun petrol sahalarına saldırıda bulundu. TED و دون أي إثارة، و توجهت فجأة، و عكس أمر وزيرها الأول، نحو أراضي الجيران.
    Kazanmanın aksinin kaybetme olmadığını anlarsınız-- kazanmanın aksi, daha büyük resmi görmede sorun yaşamaktır. TED وستعرف أن الخسارة ليست عكس الفوز، فالعكس هو الفشل في رؤية الصورة كلها.
    geri döndürme son büyük hamleydi. Sonun başlangıcı gibi geliyor. Open Subtitles عكس مفعول التركيبة كان مبلغ آمالنا وكأنها بداية النهاية الآن
    İsimler çok değişik olmasa da, görüntü tamamen öyle. TED قد لا تختلف مسمياتهم التجارية كثيراً عن المنظمات المانحة، ولكن يكمن الفرق في عكس الصور.
    ve karın aksine yağmur buzu eritir ve buzullarımızın sağlığına zarar verir. TED وعلى عكس تساقط الثلج، تساقط المطر يذوب الثلج. والذي يضر بصحة الجليد.
    Caitlin, Dr. Wells'in zıt Flash olduğuna ve Barry'nin annesini öldürdüğüne inanıyoruz. Open Subtitles كيتلين، فإننا نعتقد أن الدكتور ويلز هو عكس فلاش وقتل الأم باري،
    Eğer bir yol olmadığını düşünürsen bugün burada başardığımızı hatırla. Open Subtitles وإن بدا الأمر عكس ذلك، ففكر بما حققناه هنا اليوم.
    Eğer bunu bulursam, programı tersine çalıştırıp, orijinal dizilimi elde edebilirim. Open Subtitles ويمكنني أن مهندس عكس برنامج وإعادة بناء التسلسل الأصلي. إعطائها بالرصاص.
    Kendini kontrolü ve sabrı ifade eder. İstediğimiz bir şeyi isterken yaşadığımızın zıttı. Open Subtitles يعني ذلك ضمناً ضبط النفس والجلد، عكس رغبتنا في ما نريد وقتما نريد
    Bu seferler daha kolay olacak sanıyor insan ama tersi oluyor. Open Subtitles تحسب أن هذه رحلات ستكون سّهلة، لكن يتضح إنها عكس ذلك.
    O bir elmas, o bir dans, silahın karşıtı Fransa'da bir müze. TED - إنها ماسة - إنها رقصة - عكس البندقية هو مسرحٌ في فرنسا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more