"علاقةً" - Translation from Arabic to Turkish

    • seks
        
    • ilgisi
        
    • ilişki
        
    • alakalı
        
    • ilişkiye
        
    • alakası
        
    • ilişkiyi
        
    • ilişkimiz
        
    Evet. seks güreşi yaptığımızda da hep o yener. Open Subtitles نعم ، إنّها دائماً تربح عندما نقيم علاقةً بالمصارعة
    Anlaşamamış olmamız otobüs terminalinde öfkeli bir şekilde seks yapmadığımız anlamına gelmez. Open Subtitles أعني لمجرّد عدم توافقنا، لا يعني أنّنا لم نُقم علاقةً عاصفة في محطّة الحافلات.
    İşimizi eğlence ya da yük haline getirme gücü. Parayla ilgisi yok. Open Subtitles أو أن يجعل عملنا متعةً أو عبئاً الأمر ليس له علاقةً بالنقود.
    Belki de aşağıda oynayan kırmızı noktanın bununla bir ilgisi vardır. Open Subtitles أو أنّ للأمرِ علاقةً بتلك البقعةِ الحمراء التي ترقص من حولي
    İyi bir ilişki veya aile kuramıyorum diye herkesin.. Open Subtitles إن كنتُ لا أستطيع أن أعيش علاقةً جيدة أو أحظى بعائلة
    - Bir şeyler oldu. Seninle alakalı olabileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles ثَمّة أمرٌ يحدث و نعتقدُ أنّ له علاقةً بك
    Güzel kızları işe alıyorsun, onları esirin yapıyorsun, etrafında olmaya zorluyorsun, çünkü gerçek bir ilişkiye sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت توظّف الفتيات الجميلات وتستعبدهنّ وتجبرهنّ أن يبقين حولك لأنك لا تعرف كيف تعيش علاقةً حقيقية
    Yani bunun gizli yürüttüğü göreviyle mi yoksa ölen köpeğiyle mi bir alakası var? Open Subtitles أقصد، هل كان جزءاً من غطائه، أو أن له علاقةً بموت كلبته؟
    Ciddiyim, eğer bir daha benimle seks yapmak istiyorsan, ona çıkma teklif et. Open Subtitles أنا جادّة، إن أردتَ أن تقيم علاقةً معي من جديدٍ يجب أن تطلبها للخروج معك.
    Evet, en kötü senaryoyu düşünürsek eğer, ...iki seksi kişinin seks yaptığı bir video izleyeceğiz. Open Subtitles أجل، أسوءُ سيناريو لفيلم، إنّه شريط لشخصينِ يقيمان علاقةً.
    İşte, hayat sana limon verir, sen de ondan limonata yaparsın, ...ve kız arkadaşıyla seks yaparsın. Open Subtitles أتعلم ماذا، عندما تجدُ أحمقاً في الحياة، فخذ ملابسه، وأقم علاقةً مع صديقته.
    Ne? seks yapmadıklarını bilmiyor muyuz. Open Subtitles ليس كما لم نكن نعرف أنّهما يقيمان علاقةً.
    Yani erkek arkadaşı... Kaybolmasıyla bir ilgisi olmadığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles صديقها هذا، لا تعتقدين أنّ له علاقةً باختفائها؟
    Bu, onunla da ilgisi olması anlamına gelir ki yok. Open Subtitles هذا يعني أنّ له علاقةً بها أصلاً، و هذا ليس الحال.
    Bak, her ne konuştuysanız, kararlaştırdıysanız, takas ettiyseniz benimle bir ilgisi yok. Open Subtitles انضر , كل ما تكلمتما بشأنه خطط مال اياً كان ليس لي علاقةً به
    İkinizin 1989 da çalıp sattığınız triseratop iskeletiyle ilgisi var gibi görünüyor. Open Subtitles و يبدو أنّ له علاقةً بهيكل الترايسيراتوبس الّذي سرقتماه أنتما الإثنان و بعتماه عام 1989
    Birlikte eğleniyoruz ama asla ciddi bir ilişki olmayacak Open Subtitles نحن نقضي وقتاً ممتعاً لكنها لن تكون علاقةً جاده
    Yanlış bir ilişki demiyorum ama kızın başka bir cazibesi var. Open Subtitles انها ليست علاقةً كاذبة لكنها فاتنةٌ جداً
    Tek gecelik bir ilişki yaşadım ve duş alacak vaktim yoktu. Open Subtitles أقمتُ علاقةً عابرة، و لم أجد وقتاً للاستحمام،
    Bence bu zamanda kaymayla alakalı. Open Subtitles أظنّ للأمر علاقةً بالإزاحة الزمنيّة
    Sanırım amacın, onu kıskandırmak ve benimle bir ilişkiye girmek istediğini fark etmesini sağlamak, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنّ هدفك من هذا هو إثارة غيرته وسوقه إلى الاعتقاد بأنّه حقاً يريد أن يقيمَ علاقةً معي؟
    - Annemin alakası yoktu! Open Subtitles ربما قد تصمدُ أسبوعاً هناكـ ليس لأمي علاقةً بكلِ هذا
    Hiçbir şey bir ilişkiyi evlilik gibi zedeleyemez. Open Subtitles لا شيئ يمكن أن يخرب ،و بكل تأكيد، علاقةً جميلة كالزواج
    Ve aranızda özel bir ilişki olduğunu anımsadım. Adama bir yıl önce bir kargaşada yardım ettim, ama ilişkimiz başladı ve orada bitti. Open Subtitles و أذكر أنّكما الإثنان تجمعكما علاقةً خاصة ، سعدت الرجل ليخرج من مأزقٍ منذ سنة مضت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more