Dolabın alt rafında duran köpek mamasından bir kutu ver. - Yarım kutu da kuru mamadan. - Tamam. | Open Subtitles | اعطه علبه من غذاء الكلاب ونصف علبه من الطعام المجفف |
Yarım kutu! Dönünce şişman bir köpek istemem. | Open Subtitles | نصف علبه بالضبط,أنا لا أريد أن أعود لأجد كلب ثمين |
Taze eşimi, ona bir paket hijyenik ped sunarak etkilemeye çalıştım. | TED | حاولت اثارة اعجاب زوجتي الجديده بأن اقدم لها علبه من الفوط الصحيه |
Günün geri kalanından ne arttıysa o da içilen bir paket sigara gibi uçup gidiyordu. | Open Subtitles | ما كان يتبقى من اليوم ينتهى مثل علبه سجائر تدخنها |
Eski bir havluya sarılıp dolabın en üst rafındaki kutuya tıkılmıştı. | Open Subtitles | أغرب شيء أنه كان ملفوف بـ منشفه قديمه محشوه في علبه على الرف العلوي من الخزانه |
Başka şişe açmamı ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدني أن أفتح علبه أخرى من الشامبانيا؟ |
Ben bunun kutusunu çin mahallesinden 8 dolara alırım. | Open Subtitles | بإمكاني الحصول على علبه من هذه القذارة في الحي الصيني بـ 8.5 دولارات |
- Kartı bulduğumuz tahıl gevreği kutusunda atış artığı vardı. | Open Subtitles | -هناك آثار للطلق الناري خارج علبه الحبوب التي وجدناه بها |
Bir kutu Daniel Marshall purosundan almanı istiyorum. Amerikan yapımı. | Open Subtitles | أريدك ان تحضر علبه من سجائر دانيال مارشال المصنوعه في أميريكا. |
Ama her ayrıIığından sonra bir kutu hap yutamazsın. | Open Subtitles | لكنك لاتستطعين أبتلاع علبه حبوب كامله في كل مرة يتركك رجل |
Bugünkü tek yiyeceğim bir kutu bezelye ve birkaç avuç çerezdi. | Open Subtitles | كل ما أكلته اليوم هو علبه من الفاصولياء و حفنة من بعض خليط من المكسرات والفواكهة المجففه |
Dolapta açılmamış bir kutu vardı. | Open Subtitles | متأكده جداً من وجود علبه من القفازات في الخزنه |
- Bu Beef-a-Reeno (Makarna konservesi) 50 kutu var. | Open Subtitles | -ماذا تفعل ؟ -انه لحم بقري من رينو وعندي خمسون علبه منها |
- Bir paket sigara haricinde bir şey vermedi. Yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أنه لم يعطنى شيئا سوى علبه من السجائر |
Bunardan bir paket yiyip yine de bir tane sigara için kıvranabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع ان تأكل علبه منها لكنك ستبقى ميت على سيجاره |
Bu bize sadece, adam başı birer paket sigaraya patlamıştı. | Open Subtitles | انها تكلف علبه واحده فقط من السجائر لكل رجل |
48 paket Eggo waffles (Bir çeşit gözleme). | Open Subtitles | ثمانون واربعون علبه من الوافل جاهز التحضير؟ |
Soldan üçüncü kutuya tıkla ve üzerinde "önceki girişler" yazan kutuyu bul. | Open Subtitles | اختار ثالث خانة من اليسار وابحث عن الصندوق الذي يكتب علبه ادخالات سابقة |
- Onun yüzünden Charles Grodin'e.., ...vereceğim şişe kırıldı. | Open Subtitles | شريكه سوزان في السكن ايام الجامعه انها غلطتها التي جعلت علبه الصلصه تنكسر التي كنت ساعطيها لـ تشارلز جوردن |
Boş süt kutusunu buzdolabına koymamdan nefret edersin. | Open Subtitles | وتكرهين عندما اضع علبه الحليب فارغه في الثلاجه |
Anahtar saksinin altinda. Kanitlar çizgili ayakkabi kutusunda içinde. | Open Subtitles | "المفاتيح تحت وعاء الزهور ," " الدليل في علبه الحذاء " |
Chuck, meyve suyuyla bir nükleer bombayı etkisiz hale getirmek üzeresin. | Open Subtitles | هل أنت على وشك نزع فتيل قنبله نوويه بإستخدام علبه عصير ؟ |
Kutuda yılan? Hayır sağ ol. | Open Subtitles | صباح ثعبان في علبه ؟ |
Yatak odasında boş bir mücevher kutusu buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت علي علبه مجوهرات فارغة في غرفة النوم |
Araba, tekerlekli bir kutudur. | Open Subtitles | والسيارة هي علبه على عجل |
Mısır gevreği kutusunun arkasındaki yazıya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن ماذا عن خلفيه علبه الحبوب لا ؟ |