Yolculuklarım bana korkunç bir gerçeği öğretti. | Open Subtitles | هذه الرسالة التى هى زيارتى علمتنى حقيقة عظيمة |
"Düşman yanındaki görevim bana temel değerlerime sadık kalmamı öğretti: | Open Subtitles | مدة خدمتى خلف خطوط العدو علمتنى أن أصبح متيقظة وإضيف إلى قائمتى |
Bana öğrettiğin becerileri kullandım. Gazetede senin için çalıştığım zamanki. | Open Subtitles | استخدمت المهارات التى علمتنى إياها عندما عملت لديك فى الجريده |
Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim. | Open Subtitles | لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص حسنا.. |
Bana nasıl güçlü olunacağını farklı olmakla nasıl baş edeceğimi öğrettin. | Open Subtitles | لأنك علمتنى كيف اكون قوية كيف اتعامل مع كونى مختلفة ؟ |
Benim kilise terbiyem bana ruh konusunda bir hayli şey öğretti, ancak kalp konusunda öğrettiği pek az şey oldu. | Open Subtitles | ان تعاليم كنيستى علمتنى الكثير عن الروح ولكن القليل عن القلب |
İçi pamukla dolu olan bir oyuncak bana bir yerlerde ancak bir çocuk tarafından sevilirsem hayatın yaşamaya değer olacağını öğretmişti. | Open Subtitles | اخبرنى ذات مرة فى مكان ما علمتنى دمية محشوة حكمة ان الحياة جميلة امامك اذا كنت محبوبا من طفل |
Ama bana kişisel konuları bir kenara bırakmamı öğretmiştin. | Open Subtitles | بالفعل. لَكنَّك علمتنى تجاوز المشاعر الشخصية.. |
Bana bağımsız olmayı ve sorumluluklarımı üstlenmeyi, | Open Subtitles | علمتنى ان انفذ التزاماتى |
Bana öğrettiklerinizi hatırlıyorum, efendim. | Open Subtitles | اتذكر ما علمتنى |
Annem bana sevişmemi ama söylemememi öğretti. Şimdi, git yat. | Open Subtitles | أمى علمتنى أن لا أتحدث عن علاقاتى العاطفية والأن أذهب إلى النوم |
Bütün İngilizce küfürleri bana o öğretti. | Open Subtitles | لقد علمتنى كل الكلمات السيئة فى اللغة الانجليزية |
Savaş bana şu anı yaşamayı öğretti çünkü hiçbir zaman yarın olmayabilir. | Open Subtitles | علمتنى الحرب أن نعتز بالحاضر لأن غداً قد لا يمر أبداً |
Marge, Julia bize yardımcı olabilecek bir sürü şey öğretti. | Open Subtitles | يا مارج , جوليا علمتنى الكثير من الأشياء التى يمكن أن تساعدنا |
Bana öğrettiğin gibi hep arkama baktım, ama kimseyi göremedim. | Open Subtitles | لقد ظللت أنظر ورائى كما علمتنى.. لكنى لم أرى أى شخص |
Ama her zaman doğru olanı yapmaya çalıştım, bana öğrettiğin gibi. | Open Subtitles | ولكنى حاولت دائما القيام بالأمر الصائب كما علمتنى أنت |
Bana sadece isimleri öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتنى الأسماء فقط ولقد تعلمت الصفات بنفسى |
Sen bana dövüşmeyi öğrettin, hepsi bu! | Open Subtitles | لقد علمتنى المبارزة هذا كل ما علمتني إياه |
Bana öğrettiği... Kimseye güvenmemelisin! | Open Subtitles | وما علمتنى إياه هو عليك أن تسعى بنفسك |
Danslara ben de giderdim. Beyaz eldivenlerle. Annem bana kadın olmanın sırrının iyi terbiye ve hoş tavır olduğunu öğretmişti. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن أذهب لحفلات الرقص , بقفازان بيضاء , و أمى علمتنى المفاتيح لأصبح إمرأة , كالأخلاق الحميدة و الوضع الجيد , آووه و الأمور كلها كانت صغيرة. |
Bana buzun içinden nasıl balık tutulacağını öğretmiştin. | Open Subtitles | علمتنى كيف أصطاد السمك من خلال الجليد |