Sorunlarımız olduğunu biliyordum ama ara vermek? | Open Subtitles | علمت بأنه كانت تراودنا مشاكل ولكن إستراحة؟ |
Tanrım. Cimri olduğunu biliyordum. Geri zekâlı olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | ، يا إلهي ، علمت بأنه بخيل لكني لم أدرك بأنه غبي |
Mae, bir şey olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ماي لقد علمت بأنه لابد من أنه حصل شيء ما |
Bu arada, yanlış bir alıntı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه كان أسوء اقتباس، بالمناسبة |
Onun da haklı olduğunu biliyordum ama birden çıktı ağzımdan. | Open Subtitles | علمت بأنه محق حالما خرجت الكلمة من فمي |
Bu sabah telefon çalıdığı zaman, Travis hakkında olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ،صباح اليوم، عندما رن الهاتف علمت بأنه سيكون عن (ترافيس) |
Fazladan yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه سيحتاج مساعدةً إضافية |
Bugün ortaya çıkmanın bir nedeni olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه يوجد سبب لمجيئكِ اليوم |
Drago olduğunu biliyordum. Ben de polise söyledim. | Open Subtitles | - علمت بأنه دريغو، لذلك أخبر الشرطة. |
Başının belada olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه مثير للمشاكل |
Evet, o olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | نعم، علمت بأنه هو. |
İki seçeneğim olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه كان أمامي اختيارين: |
İçinde büyük acıların olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنه هناك ألم هنا |
Sen olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | لقد علمت بأنه أنت |
Senin olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | ) ! لقد علمت بأنه أنت |
- Öyle olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | - لقد علمت بأنه ... |
Sen olduğunu biliyordum! | Open Subtitles | علمت بأنه أنت |